İlk Büyükelçilik görevi yaptığım Minsk'i ziyareti düşündüğüm sırada, Sovyet dünyasının en ünlü koreograflarından Valentin Yelizariev'in 70. Doğum ve Belarus Balesindeki 37. Yılının jübile olarak iki bale temsiliyle kutlanacağı haberi geldi. Görevim sırasında, Yelizariev'in koreografilerini yaptığı pek çok muhteşem bale temsili izlemiş, kendisiyle dost olmuştum. Belarus Bolşoy Balesi, gerçekten uluslararası alanda sayılı bale topluluklarındandır.
Yelizariev geçmişte, Ankara ve İstanbul'da da bazı balelerin koreografilerini yapmıştı. Benim Minsk'te görevde olduğum sırada, 1999 Temmuzunda, Yelizariev yönetimindeki Ulusal Bolşoy Balesi, sevgili Aydın Gün döneminde, Yapı Kredi Sanat, Kültür Festivalinde, istanbul'da çok başarılı 3 bale temsilini (Romeo Jüliet, Carmina Burana, Carmen Süit) Cemil Topuzlu sahnesinde gerçekleştirdi. Yelizariev bu dönemde, resmî bale topluluğu olması nedeniyle Güney Kıbrıs'ın muhalefeti ile karşılaşmasına rağmen KKTC'de de temsiller vermişti. Uzun yıllar Belarus Opera ve Bale tiyatrosunun sanat direktörlüğünü yapan Yelizariev, bir süre önce esasen çok güzel bir opera binası olan tiyatronun 2 yıl süren başarılı restorasyonunu da yönetmişti.
Öte yandan , yine görevim sırasında, Yelizariev İstanbul balesinden iki sanatçımızı, Ayfer Zeren ve Deniz Berge'yi Büyükelçiliğimiz aracılığıyla Don Kişot temsiline konuk sanatçı olarak davet etti. Sanatçılarımız çok başarılı bir performans ortaya koymuşlardı.
İlk olarak 31 Ekim akşamı, Yelizariev'in koreografisiyle 37 yıldır sahnelerde olan Haçaturyan'ın Spartaküs'ü sahnelenecekti. Bu temsil için Spartaküs'ü Yelizariev yeniden gözden geçirmişti. Nikolay Volkof'un librettosu da esasen Yelizariev ve Yevgeni Lisika tarafından redakte edilmişti.
Bolşoy Tiyatrosunun hem enine, hem derinliğine muazzam bir sahnesi vardır. Çok kalabalık bir kadro ile sahnelenen Spartaküs ve tabii pek çok diğer temsil için hârika bir sahne. Dekor ve kostümler Yevgeni Lisik'e ait.
Orkestrayı Belarus'un kıdemli şeflerinden, devlet sanatçısı Nikolay Kolyadko yönetti. İlk sahnelerde, iki karşıt grup olarak, İmparatorluk ve halk, aristokrasi ve köleler belirginleşiyor. Roma'nın lükse, şehvete, ve kanlı gösterilere susamış aristokrasisi, alaycı, baygın hareketlerle betimlenirken, bir tiran genelleştirilmesine de gidiliyor. Köleler ise, asil ideallere sahip, dayanışma içinde olarak, ruhanî ve yumuşak biçimde betimleniyorlar. Yakın planda, kölelerin lideri Spartaküs, isyanı yöneten Romalı bir vatansever, karşısında ise şiddet ve despotizmi temsil eden bir Roma ideologu. Gerçekten çok etkileyici bu koreografi ve mükemmel dansçıları dekor güçlü bir şekilde destekliyor. Bir sirk arenası olarak başlıyan ve yeri kaplayan kırmızı kumaşın kanı yansıttığı sahnelerden sonra, gladyatörlerin döğüş arenasına, zindana, Crassus'un villasına dönüşüyor. Zeminin kaplı olduğu kumaş nedeniyle, kanla kaplı arena imajı hakim kalıyor.
Belarus balesinin İngiltere turu sırasında, bir kritik, bu versiyonu, Sovyetler Birliğinin 20 Spartaküs prodüksiyonu arasında en iyilerinden biri olarak nitelemiş. İspanyol bir kritik ise, Yelizariev'in Spartaküs'ünü Eisenstein'ın Korkunç İvan'ına benzetmiş.
Yelizariev Spartaküs'ü hem koreografa, hem de dansçılara geniş olanaklar sağlıyan bir eser olarak tanımlıyor. Spartaküs'te Belarus devlet sanatçısı Anton Kravçenko'yu, Krass'da Devlet sanatçısı Oleg Yeromkin'i, Frigya'da Devlet Sanatçısı İrina Yeromkina'yı izledik. Hepsi çok başarılıydı.
2 Kasım Gala akşamı ise, önce Yelizariev hakkında hazırlanan, belgeleri ve bale dünyasının önemli şahsiyetlerinin Yelizariev hakkında konuşmalarını içeren bir film gösterildi. Bunu, iki bölüm halinde, modern ve klasik bale yarı yarıya olmak üzere, eski Sovyet dünyası başta olmak üzere, çeşitli bale topluluklarına mensup bale yıldızlarının çeşitli balelerden bölümler sunmaları izledi.
Sözkonusu bale yıldızları, başlıca, Moskova Bolşoy, St.. Petersburg Mariinsky, St Petersburg Boris Eifman, St. Petersburg Mihailovski, Kiev, Tiflis, Belarus Bolşoy Tiyatrosu, Brno tiyatrolarındandı. Şüphesiz aralarında en gözkamaştıranı ise, Moskova Bolşoy Tiyatrosu Prima balerini ve aynı zamanda diğer ülkelerden pek çok madalyalı Svetlana Zaharova idi. G. Williams'ın 'Revelations' isimli balesini Mutoko Chiruyama'nın koreografisi ile muhteşem bir biçimde sergiledi.
Bir hayli uzun gece hakkında, arada TV mülakatından sonra görüştüğüm Yelizariev, hepsi gelemez düşüncesiyle biraz fazla dansçı davet ettiğini, ama hepsinin geldiğini ve kendisine hediye olarak hiçbirinin kaşe almadığını ifade etti.
Benim için çok hoş bir sürpriz ise, iki bale akşamı arasında, 1 Kasım gecesi değerli Büyükelçimiz Nilvana Darama'nın organizasyonu ile, Cumhuriyetimizin 94. yıldönümü ve Belarus ile diplomatik ilişkilerin 25. yıldönümü kutlamaları çerçevesinde Borusan Kuartet'in konseri oldu. Ravel'in Fa Majör Dörtlüsü ile Piazzola'nın Buenos Aires'te Dört Mevsim'ini başarıyla yorumladıktan ve ayakta alkışlandıktan sonra geceyi bis olarak Şostakovic ile tamamladılar. Belarus Filarmoni'nin Baş şefi ve Moskova Bolşoy Operası şeflerinden Aleksandr Anisimov'dan,konser sonrası Sayın Büyükelçimizin düzenlediği kokteylde, Borusan Kuartet hakkında çok sitayişkar sözler duymak benim için ayrıca mutluluk oldu.
ŞULE SOYSAL