11.Türkiye Gitar Buluşması'nın üçüncü gününde iki “genç yetişkin”in resitallerinin yer aldığı öğle konserinin konukları yüksek öğrenimlerini yurt dışında sürdüren iki başarılı öğrenciydi.
Timur Dersuniyelioğlu'nu (d.1992) daha önce Hacettepe Gitar Yarışması'nda dinlemiştim. O sırada YTÜ Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü'nde Bülent Ergüden'in öğrencisiydi. Lisansı bitirinci gitar bölümü tanınmış , sınavına girdiği, Hollanda Maasricht Konservatuvarı'nı kazanıp Carlo Marchione'yle yüksek lisansa başladı.
Programına, rahmetli İlhan Baran'ın Paris'teki iki hocasından biri olan Maurice Ohana'nın, modern parçası Tiento'yla başlayıp Fernando Sor'un sonatıyla sürdüren Timur, ardından İngiliz besteci Alan Rawsthorne'un Elegy'sini seslendirdi. Son eser olarak Fernando Moreno Torroba'dan Nocturno ve Madronos'u seçmişti. Timur'un seslendirdiği eserleri, dönem ve bestecileriyle gerekli bağı oluşturarak, içselleştirerek seslendirmesi, teknik olarak kat ettiği mesafenin önemini arttıran bir özellik.
Bahar Türker (d. 1994), on yaşlarında Kağan korad'la Bilkent'te gitara başladığı günlerden bu yana izlediğim bir gitarist. Çocukken hayli içine kapanıktı ama gitarı eline aldığı zaman başkalaştığını, enstrümanıyla bütünleştiğini görüyorduk. Derslerini sürdürürken ödül, yarışma ve ustalık sınıfları ile de tanıştı. Önemli uluslararası etkinliklerden Koblenz Festivaline davet edildi. Liseyi tamamladıktan sonra lisans için Münih Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi'nekabul edilerek Franz Halasz'ın öğrencisi oldu. Halen aynı hocayla yüksek lisansını yapıyor.
Bahar ilk eser olarak barok dönemden Bach'ın Sol minör Lut Süiti'nin ilk iki bölümünü Prelüd ve Allemande'yi seslendirdi. Eserin ait olduğu döneme ait havayı başarıyla yansıttı. İkinci olarak da Fernando Sor'un giriş, tema ve dört çeşitlemeden oluşan fantezi süitini seslendirdi. Bahar, iki eseri de çok iyi içselleştirmişti, duygu yüklü bir icrayla aktardı bizlere.
“Yerli Edisyon”un gençleri, dinlediğim yabancı yaşıtlarının çoğundan iyiler. Gelecek için umut veriyorlar.