Bilkent Kompozisyon, MSSF'nin uluslararası tanınırlığını giderek arttıran, az sayıdaki hocasıyla kapasite üstü ders ve üretim yapan bir bölümü haline geldi. Aynı zamanda dekanlık görevini de üstlenmiş bulunan Tolga Yayalar, Onur Türkmen ve Yiğit Aydın'a Ülkemin Akbaş'ın da eklenmesiyle, liseden yüksek lisansa değişik sınıf ve yaşlardan öğrenciye bu bölümde ders veriliyor. Öğrencilerin bestelediği eserlerin seslendirilmesi için de, icracı öğrenci ve hocalarla birlikte çaba gösteriliyor.
Geçtiğimiz ay, bu çabaların sonuçlarının paylaşıldığı “Genç Besteciler, Genç Yorumcular” konserine tanıklık ettim. Ahmet Adnan Saygun'un adını taşıyan küçük konser salonunda verilen bu konserde doğum tarihleri 2000 ile 1989 arasında değişen 10 kompozisyon öğrencisinin yazdıkları parçalar seslendirildi. En gençler; 2000 doğumlu Özgür Deniz Kaya ile İlayda Ünalan ve 2001'li Doğukan Pahsa, en büyükleri ise İranlı 1989 doğumlu Muhammed H. Cevaherî'ydi. Kompozisyon lisan öğrencisi olduğunu bildiğim kimi gençlerin işlerinin niye seslendirilmediğini sorduğumda, çoğunun İstanbul'da her yıl düzenlenen “Sesin Yolculuğu” başlıklı yeni müzik seslendirmeleri için çalışmakta olduğunu öğrendim.
Kompozisyon öğrencileri, parçalarının program notlarını da kendileri kaleme almışlardı. Bunların bir kısmı kendi içinde bir programa sahip, anlatımcı işlerdi, bir kısmı ise müziğin matematiği ile neler yapılabileceği konusundaki denemelerdi.
Her öğrencinin işi ve icrasıyla ilgili ayrı ayrı yazmaya yer yetmez. Ama birkaç işe değinmeden geçmek istemem. Çello öğrencisi olan Özgür Deniz Kaya'nın keman ve çello için yazdığı ikili, Deniz Aslan'ın solo keman için Influences / Etkiler başlıklı parçası, Doğukan Pahsa'nın solo klarnet için Moments/Anlar başlıklı işi bence ilerisi için umut verir nitelikteydi. Nadir Kaya'nın solo gitar için E başlıklı parçası da, gitarda alışılmışın dışında icralara yönelmek isteyenler için değişik bir etüd sayılabilir. Öğrencilerin yaşça en büyüğü Cevaheri'nin iki usta Cem Önertürk (flüt), Ozan Evruk (fagot) tarafından seslendirilen, Kendim ve Özüm Arasındaki Mesafe olarak çevirebileceğimiz The Distance Between Me and My...Self başlıklı parçasının görsel bir yanı da vardı. Nota sehpaları kenardan ortada birleşecek biçimde dizildi, çünkü icracılar bu yazıyı neredeyse hiç duraksamadan seslendirmek zorundaydı. En kenardan başlayıp ortada buluştular. Arda Yurdusev'in Arashiyama'dan Sevgilerle başlıklı solo flüt için parçası da Japon geleneksel yan flüt tınısını, çağdaş yorumla günümüze taşıma denemesi de ilginçti.
Konser sonrası, bu seslendirmede yer alan tüm bestecileri sahne duvarının dibine dizip bir toplu fotoğraf almak kolay olmadı. Soldan sağa: Artun Çekem, Özgür Deniz Kaya, Arda Yurdusev, Doğukan Pahsa, İlayda Ünalan, Muhammed H. Cevaherî, Nadir Kaya, Saim Gülay, Arda Turhan, Deniz Aslan.
Parçaların seslendirilmesinde çalgı öğrencilerinden BSO solistlerine kadar geniş yelpazede hayli kalabalık bir müzisyen grubu görev yaptı: Elif Ece Cansever, Özge Erdem (keman), Özgür Deniz Kaya (viyolonsel), Mert Şanal, Begüm Argon, Batuhan Balaban, Deniz Sevinç (gitar), İlkim Bektaş, Cem Önertürk (flüt), İlayda Yılmaz (klarnet), Sevgi Varol, Zeynep Bilgesi Kaplan,Ozan Evruk, Onur Üzülmez (fagot), Batuhan Civelek (obua), Tuğçe Divrik (korno), Eda Seviniş, Aksel Başaran (piyano).
Güzel olan, hocadan öğrenciye bu geniş yelpazede bir imece ortaklaşmasının sergilenmesi, öğrencilere özgüven aşılayan bir ortamın oluşturulmuş olması. Bu da kutlanası bir durum.
***
Bursa'da gelişen bir çocuk piyanist: Arya Su Gülenç
Üç büyük metropol, İstanbul, Ankara, İzmir dışındaki büyük kentlerimizde de çocuk ve genç yetenekler, müzikte önemli ilerlemeler kaydediyor. Bunlardan biri de Bursa'da çalışmalarını T.C. vatandaşı Rus pedagog Elena Çelik'le sürdüren Arya Su Gülenç (d. 2009).
Bir müzik öğretmeninin kızı olan Arya, hem okulunda başarılı, hem de piyanoda çok hızlı bir gelişim kaydediyor. Bu gelişimi katıldığı yarışmalarda elde ettiği dereceler de gösteriyor. Video yollanarak katılınan New York Crescento Uluslararası Yarışması'nda ikinci, Paris yarışmasında ikinci ve Roma yarışmasında birinci oldu. Arya Su ilk canlı yarışmaya da Bulgaristan'ın Varna kentinde katıldı. 'Heirs of Orpheus' Müzik Yarışmasında 7-10 yaş grubunda yarışan Arya Su grubunun en küçük yarışmacısıydı. Arya Su, birinciliği İstanbul'dan gelen konservatuvar ilköğretim öğrencileri Akın Türkmen, Suna Erünsal, Duru Ercoşkun ile paylaştı, ayrıca 'En İyi Czerny Yorumcusu' seçilerek 'Czerny Özel Ödülü'ne değer bulundu. Bu kategoride İstanbul'dan Deniz Fatih Ülkü de 3. oldu.
Arya Su, 2018'in ilk günlerinde de Rusya'nın St. Petersburg kentinde yapılan 9. Savshinsky Uluslararası Müzik Yarışması'na piyano dalında 8-9 yaş grubunda katıldı. J. S. Bach prelüd, H. Lemoine etüd , P. I. Çaykovski polka ve İlhan Baran’ın Söyleşi başlıklı parçasını seslendirdi. Birinciliğin verilmediği bu kategoride Arya Su, ikinciliği bir Rus öğrenciyle paylaştı. Yarışmanın katılımcılarının çoğu, Rus konservatuvarlarındaki öğrencilerdi.
Bu arada Bursa'dan yetişen ve halen İstanbul Üniversitesi DK'da piyano öğrenimini sürdüren 18 yaşındaki Damla Koşar'ın da, Varna ve St. Petersburg'da ikinci geldiğini belirtelim.
Çocuklarımızın başarılarının istikrarlı biçimde devamını diliyoruz.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
Bu yazı Andante Dergisi'nin 1 Şubat 2018 sayısında yayımlanmıştır.