İstanbul Devlet Opera ve Balesi bir sosyal sorumluluk projesi daha gerçekleştirerek, bu yıl down sendromu Derneği’ni Süreyya Operası’nda ağırladı. İdob geçtiğimiz yıl da görme engelli sanatseverlere ‘’sesli betimleme’’ ile yılbaşı armağanı olarak sunduğu neo klasik fındıkkıran balesini, bu kez, 23 Aralık 2017 günü Down sendromlu izleyiciler için sergiledi.
Temsilden once iki down sendromlu öğrenci ile sahneye çıkan Down Sendromu Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fulya Ekmen, İDOB Müdür ve Sanat Yönetmeni Suat Arıkan’a teşekkür ederek plakei verdi. Plaketi alan Arıkan da Dernek yöneticisine teşekkürle şunları söyledi:
‘’ Uzun zamandır sosyal sorumluluk anlayışıyla sanatı çocuklara, hastalara, hapishanedeki kişilere götürmek istiyorduk ve bunu bir öz görev olarak düşünüyorduk. Bugün de Down Sendromu Derneği için Çaykovksi'nin müziği Fındıkkıran balesiyle onların gönüllerini fethetmeye çalışacağız. Bundan sonra da benzer projelerimiz devam edecek. Ayrıca, Kadıköy Belediye Başkanımız sayın Aykurt Nuhoğlu da burada, desteğinden dolayı kendisine teşekkür ediyorum.’’
Konuşmalardan sonra temsile geçildi. Fındıkkıran balesi Çaykovski’nin üç beyaz klasik balesinden biri. . Rus besteci P. İ. Çaykovski’nin 1891 yılında bestelediği son eseri olan; küçük Alman kız Clara Stahlbaum’un yeni yıl hediyesi olarak aldığı fındıkkıran oyuncağı ile ilgili rüyalarını konu alan büyü-masal tarzı neo klasik Fındıkkıran bale eserinin librettosu, Çaykovski’nin Fındıkkıran balesinden yola çıkarak, Uğur Seyrek ve Işık Noyan’a, koreografi ve rejisi Uğur Seyrek‘e ait. İsmail Dede eserin dekorunu, Serdar Başbuğ ise kostümlerini yaptı. Işık tasarımı da, ışık uzmanı Taner Aydın desteği ile yine Uğur Seyrek’e ait. Hem dekor, hem de kostümler neoklasik tarzda.
Oynayan sanatçılara gelince, Clara rolünde İlke Kodal, Fındıkkıran / Prens rolünde Batur Büklü, Drosselmeyer rolünde M.Nuri Arkan, Fare Kral rolünde Egemen Kement, Clara’nın annesi rolünde Pınar Müldür, babası rolünde M.Kemal Onur Tunay, Büyükanne rolünde Büşra Yıldırım, Büyükbaba rolünde Alper Akalın, Fransız Dansında Zuhal Karaca ile M.Oliver Spence ve diğer rollerde İDOB sanatçıları yer aldılar. Uzun süren alkışları hak eden bir temsildi. Orkestra şefi Roberto Gianola'ya da bir alkış benden.
Temsilden sonra sanatçılar selamda iken, sahneye, salonda bulunan tüm Down sendromlular davet edildiler. Onların, sahneye çıkarken, masumane şekilde çığlıklarını duymak, kendilerini de birer sanatçı gibi hissederek, sahne üstünde dans etmeyi denemelerini görmek gerekirdi. Ne kadar içten ve önyargısız davranışları var! Hep birlikte sanatçılarla toplu olarak anı fotoğrafı da çektirerek, bu anlamlı günü bu şekilde, mutlu olarak sonlandırdılar.
Bu projenin oluşumunda ve icrasında katkıda bulunan, başta İDOB yönetimi olmak üzere herkesi gönülden kutluyor, devamını da bekliyorum.
İsmail Hakkı Aksu