Küçük konser salonlarının ortaya çıkmasıyla sadece müzisyen değil, besteci, eser, değişik müziksel beraberlikler de keşfediyoruz. Kısa süre önce 30 sandalyeli Mozarthaus’ın bir konser akşamında kontrbasçı Onur Özkaya ve viyolonselci Gökhan Bağcı bu iki çalgının birlikteliğinden ne güzel tınıların çıktığını bize gösterdiler. Özkaya ve Bağcı aynı zamanda her zaman dinlemeye alışık olmadığımız ve belki de bir daha kolay kolay dinleyemeyeceğimiz eserlerden oluşan bir programla karşımızdaydılar.
Onur Özkaya, Bach ailesinin dostu; viyola da gamba ustası; çeşitli çalgılar için çok sayıda sonat ve konçerto, dörtlü, üçlü, ikili vs. bestelemiş olan Alman besteci Carl Friedrich Abel’in viyola da gamba için bestelediği re majör sonatı Enrico Ceruti (Cremona) 1852 yapımı, tatlı bir tok sese sahip kontrbasıyla çaldıktan sonra, Gökhan Bağcı ile Fransız besteci, viyolonselci ve orkestra şefi Pierre-Louis Hus-Desforges’in Op. 3 Büyük Sonatı’nı icra etti. Ardından Mozart ile aynı dönemde yaşamış olmanın verdiği şansızlıkla olsa gerek, adı çok daha az yaşatılmış, döneminde olağandışı bir kontrbas yorumcusu olarak tanınan, kontrbas için on sekiz konçerto bestelediği bilinen; ayrıca kırk beş senfoni ve daha çok sayıda eserin yaratıcısı, Avusturya’lı üretken besteci, halen adına iki yılda uluslararası bir kontrbas yarışması düzenlenen Johann Matthias Sperger’in si minör Sonatı ve Baba Haydn’ın re majör Divertimento’sunu çaldılar.
İkili arasında gerek tınısal, gerekse ruhsal birliktelik bakımından güzel bir uyum olduğuna tanık olundu. Dinlemesi hoş eserler; virtüozite isteyen yapıda ( Sperger, Abel) aynı zamanda. Mozarthaus ortamına da yakışan bu küçük yapıtları ilk kez dinlemiş olmaktan mutlu olduk.
AYŞE ÖKTEM
13 Mayıs 2019, Ankara