Tıp Bayramı ertesinde
doktorların köşeyi kapması kaçınılmazdı!
Sanata eğilimli olan ne çok doktor görmüşüzdür çevremizde… Türk sanat müziği bestekârı olan doktorları saymadan bu müzikten söz edilebilir mi? Dünyaca ünlü doktor yazarları okuruz da örneğin mühendis bestekâr ya da yazar pek bilmeyiz, nedense.
Yazar doktorları anımsamak isteyince akla önce Anton Çekov’un gelmesi kaçınılmaz değil mi? Yaşamı boyunca yazarlığının yanı sıra doktorluk mesleğini de sürdüren Çekov (1860-1904) olmadan öyküden söz edilebilir mi; ya da tiyatro oyunundan?...
Kiev’de doğup yetişmiş olsa da yine Rus edebiyatının büyüklerinden sayılan Mikhail Bulgakov’un (1891-1940) dramı belki de en önemli yapıtlarının SSCB’nde sağlığında basılamamış olması… Oysa, o yazmak için doktorluğu bırakanlardan…
Bulgakov gibi, 1. Dünya Savaşı’nda cerrah olarak çalışanlardan biri de Fransız George Duhamel (1884-1966)… 1920’de yayınlanan romanı Geceyarısı İtirafı ile “karşı-kahraman” Salavin’in beş cilde ulaşacak yaşamı ve serüvenlerini başlatmış.
İngiliz Somerset Maugham da 1. Dünya Savaşı’nın doktorlarından… Doktorlukla yazarlık arasında yazarlıktan yana seçimini yapmış. Gerçekçi, çarpıcı, alaycı dilinde mesleğinin payı yok mudur acaba?
Sherlock Holmes’in yaratıcısı Sir Arthur Canon Doyle’un da cerrah ve göz doktoru olduğu notunu düşelim.
Ya dünya yazınına yeni bir biçem getirdiği öne sürülen Céline (1894-1961) ? Bu takma adla yazan Fransız “kadın doğum”cu, siyasal görüşleriyle hâlâ tartışılsa da yazınsal kişiliği üzerine söz söyleyen yok. Onun “Gecenin Sonuna Yolculuk” adlı kitabını bugün de okumak gerekmez mi “yüzleşmek” için?
Goethe’yle birlikte Alman tiyatrosunun yeniden doğuşuna önderlik eden şair, filozof, oyun yazarı Friedrich von Schiller’i anmamak olmaz. O da Alman ordusunda cerrah olarak görev yapmış.
Önemli bir romanın, “Görgü Tanığı”nın, yalnızca baş kahramanı değil, yazarı da doktordu. Ernst Weiss 1940’ta Naziler Paris’e girince yaşamına son vermişti.
İskoçyalı doktor yazar A. J. Cronin (1896-1981) de başkahraman olarak çoğu kez doktorları seçmişti. Maden sağlık denetçisi olarak tanık olduğu iş kazaları ile çalışma koşullarını kitaplarına yansıtmakla Ulusal Sağlık Hizmeti’nin yürürlüğe konmasını sağladığı öne sürülür.
Bu liste kesinlikle uzar gider. Eksiklerimizin hoş karşılanacağını bilerek, bizden bir doktor yazarın adını anmadan geçemem. Fizik tedavi uzmanı olarak mesleğinden geri durmazken yazınımıza da katkı yapmayı sürdüren Birsen Ferahlı’ya selam olsun!