9.Türkiye Gitar Buluşması'nda “Proje Kendim”in 18 başvurusu arasından seçilenleri dinlemeye 3 Temmuz öğleden sonra devam ettik. Konsere çıkış sırasını bozup, başvuru ve projenin biçimsel sunum değerlendirmesinde en fazla puanı alan “Bağlama-Gitar Duo”yla başlayalım.
Ali Kâzım Akdağ (d.1978) ile Efgan Rende'nin (d.1976) oluşturduğu ikili, Sırnağme ikilisinin kemençeye tutturduğu dengeli uyumu bağlama-gitar ile tekrarlıyor. Bağlama ile iki çalgı arasındaki dengeyi iyi tutturarak, bu iki “akraba”yı değişik çalma teknikleri ve düzenlemelerindeki başarıyla buluşturuyor. Başarılı sonuçta, bağlama ailesinin üç telli parmak curası, dede bağlaması, üç telli bamlı bağlama, divan sazı gibi türlerinin düzenledikleri parçaya göre kullanılmasının önemli katkısı var.
Dinletiye, birlikte besteledikleri “Firez” başlıklı parçayla başladılar. Orta Asya ve Anadolu'nun kâdim sazıyla, Batı klasik gitarının çağdaş bireşimi olarak keyifle dinledik parçayı. “Firez”, Anadolu'da ekin biçildikten sonra çıkan ota verilen admış.
İkilinin öteki düzenlemeleri de, özgün, iki çalgının ses renkleri ve denge iyi gözetilerek yapılmıştı. Yorumları araştırmaya dayanıyordu. Örneğin Rumeli türküsü Deryalar'ın aslında bir “ağıt” olduğunu, düğünlerde kapanış oyunu öncesi çalındığı için temposunun hızlandığını saptamış, kendi metronomlarını ağıt havasına göre ayarlamışlardı. Sadece birer çalıcı olarak değil, teorik bilgilerini, araştırma sonuçlarını dikkate alarak, projelerinin aynı zamanda bilimsel bir zemine oturmasını sağlamışlardı. Gitar camiasından yoğun alkış aldılar ve bis olarak Tevfik Guliyev'in Akşam Mahnısı'nı seslendirdiler.
Proje hazırlama ve sunuş konusunda deneyimlerini 2014 ' de yayımladıkları ilk CD'leri sırasında edindikleri anlaşılıyordu. Jüriden proje bağlamında en yüksek ortalamayı alan ikiliye, Başkent Müzikevi'nin hediye çekini Emel Leblebicioğlu Yeşertener sundu. İkilinin kutlanası çalışmalarına devam etmesi, özellikle de iki çalgı için özgün yeni bestelere yönelmesini diliyorum.
Bi'Tango İstanbul
Dinletinin bir diğer ikilisi bandeneoncu Ortaç Aydınoğlu ile gitarcı Armağan Koçak'ın (d.1987), değişik tangolara yeni yorumlar getirmek amacıyla oluşturduğu Bi'Tango İstanbul'du. Biri Armağan Koçak'ın bestesi “Third” olmak üzere 6 parça dinledik ikiliden. Bandeneoun'un renkli sesi yüksek volümle, çalgıcının marke etme çabasına karşın Bilkent salonunu iyice doldururken, gitarı da biraz engelledi.
Yâni birlikte çalma konusunda, kemençe ve bağlamalarla yakalanan denge, burada sağlanamadı. İkilinin, bunu çözmek için, gitarın sesini daha da yükseltmek, oturuş yer ve hizalarını düzenlemek başta olmak üzere tedbir almaları gerekiyor.
Aylin Çelik
Proje Kendim'e sunulan projelerin sahipleri arasında en küçüğü, 2003 doğumlu Aylin Çelik'ti. Henüz 11 yaşındaki çocuğun sunduğu kısa biyografi ve projesindeki Türkçe, çoğu ağabey ve ablasınınkinden daha düzgündü. Prelüdlerin bir giriş müziği olmaktan çıkıp 19. yüzyıldan itibaren özgün bir form niteliği kazandığına işaret eden Aylin, prelüd biçiminin barok dönemden günümüze uğradığı değişimi, seslendireceği eserlerle göstermek istemişti.
Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda ilköğretim 6. sınıf öğrencisi olarak, Yard. Doç. Mehmet Özkanoğlu ile çalışan küçük Aylin, ciddi, disiplinli bir sahne duruşu gösterdi. Yetenekli, fizik olarak geliştikçe daha iyi çalacağına, müzikalitesini geliştireceğine kuşkum yok. Seçtiği prelüdler arasında yetişkin gitaristlerin bile zor cesaret ettiği Giuliani'nin 6 numaralısı da vardı. Bu parçayı bakalım birkaç yıl sonra tekrar dinleme şansımız olursa cümlelemelerde açıklığı sağlayıp sağlayamadığını göreceğiz. Aylin'in annesi Rus, babası Türk, her ikisi de öğretmen. İki yıllarını Rusya'da geçirmişler ve Aylin 7-8 yaşlarında orada ilk ciddi gitar derslerini almış. Özkanoğlu'nun elinde hızla gelişip ilerleyecek hamura sahip. Umuyorum ilerde yetkin bir kadın gitaristimiz daha olacak.
Şefik Kahramankaptan