Bir ödüle aday gösterilmek, bu ödülü almak her zaman gönül okşayıcıdır, gurur vericidir.
Ama ödülün kimler tarafından, hangi gerekçeyle ve nasıl verildiği, geçerli ölçütlere uyup uymadığı da önemlidir.
Baştan söyleyeyim, bu yazıyı kimseyi gücendirmek, küçümsemek amacıyla yazmıyorum. Ama rahmetli Uğur Mumcu dostumun “ Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar” nitelendirmesini de unutmuyorum.
Günümüzde artık bilgiye ulaşabilmek eskisinden çok kolay, kişiler hakkında bilgi sahibi olabilmek de... Bu bakımdan bir dönem sıkça yaşanan İstanbul'un kendi dışındaki bölgeyi “taşra” görmesi, tepeden bakması, sonra buna Ankara ve İzmir gibi iki büyük kentin de kısmen katılması artık geride kaldı. Maksat ve niyet bilgiye ulaşmak ise, ister Rize'de ol, ister Tekirdağ'da, herkese kanallar açık.
İnternette yayında bulunan bir müzik gazetesi, inanıyorum ki büyük bir “iyiniyet”le, her yıl yaptığı bir yarışmayı 2015 yılı için “Yılın Genç Bestecisi” başlığı altında ilan etti ve dört kişiden oluştuğu belirtilen “seçici kurul”un saptadığı adayları açıkladı.
Önce kavramlara bakalım:
“Yılın” denildiğine göre, değerlendirme adayların 2015 yılı içindeki etkinlikleri dikkate alınarak yapılmış olmalıdır.
“Genç” denildiğine göre bu kavramı da irdelemek lazım. Kimdir genç? “Yaşamın, çocukluktan yetişkinleğe uzanan fiziksel, biyolojik, psikolojik, sosyolojik bir evresidir” diye geniş yelpazede tanımlamak mümkün.
Ulusal ve uluslararası alanda getirilen “yaş” ölçütü farklılıklar gösteriyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı'na göre gençlik 12-24 yaş arasını kapsamaktadır. Gene aynı bakanlığın bir başka belgesinde ise gençlik 14-29 yaş arasıdır.
Avrupa Birliği projelerini yöneten Ulusal Ajans'a göre ise gençlik 15-30 yaş arası dönemi kapsar.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı belgelerinde ise gençlik 15-24 yaş arası tanımlanmıştır.
Bestecinin gençliğine gelince... Avrupa ve Amerika'da bu alandaki teamül bestecinin yüksek lisans ve doktora (sanatta yeterlilik) çalışmasını tamamlayana kadar “genç” kategorisinde düşünülmesidir, ki bunun da yaş sınırı genellikle Cahit Sıtkı'nın "yolun yarısı" dediği 35'i aşmaz! İstisnalar kâideyi veya teâmülü bozmaz.
“Besteci” dediğimizde, burada amaç çoksesli evrensel müzik olduğuna göre ne anlıyoruz? Vikipedi tanımı değil, kapsamlı bir tanım getirmeye çalışalım: “Besteci, kompozisyon ya da ciddî bir müzik eğitimi görmüş, besteleri oda müziği grupları, oda orkestraları, senfoni orkestraları, çoksesli korolar tarafından seslendirilen, bir bölümü akademide öğretmenlik yaparak öğrenci yetiştiren, klasik müzik alanında seslendirilen eserleriyle öne çıkma başarısı göstermiş kişidir.”
Yarışmanın açıldığı sitedeki sunuş yazısında 10 adaydan söz ediliyor, ama aşağıdaki fotoğraflı listede şu anda 9 kişinin adı bulunuyor. Başlangıçta orada aday gösterilen bir bestecinin “ listeden çıkarılmasını istediği” anlaşılıyor.
İnternette açıklandığına, hâttâ gösterilen bir aday çekildiğine göre, internet gazetesinin “Yılın Genç Bestecisi” adayı olarak saptadıklarını burada ismen zikretmemizde bir sakınca yok.
Ayşe Önder (d-1973- Yaş 43)
Hasan Niyazi Tura ( d.1982- Yaş 32)
Doç. Dr. Mehmet Can Özer (d.1981- Yaş 33)
Mehmet Erhan Tanman (d.1989-- Yaş 27)
Onur Özmen ((d.1981- Yaş 35)
Sinem Altan (d.1985- Yaş 31)
Dr. Turgut Pöğün (d. 1977- Yaş 39)
Doç. Dr. Uğur Türkmen (d.1971- Yaş 45)
Utar Dündar Artun (d.1987- 29)
İnternetten oy kullanılarak okuyucunun yapacağı seçimin 2015 yılını kapsayacağı belirtildiğine göre, çoğunun yaşı artık kabul edilmiş kriterlere göre genç olmasa da, bu besteciler 2015 yılında ne tür başarılar elde etmiş? Kimin hangi eserleri, hangi topluluk veya orkestralar tarafından seslendirilmiş? Yâni hangi nedenle aday gösterilmişler?
Bir “şartname”den de söz ediliyor ama okuyucu da, aday gösterilenler de bu şartnameye ulaşamıyor!
Dileyen eşini-dostunu organize edip internette oy kullandırtıp kendini de seçtirebilir!
Demek ki iyiniyet, katkıda bulunma isteği yetmiyor, ciddiyet ve araştırma da gerekiyor.