Besteciler bir topluluğa ithafen yeni eser yazmaya başladıkları zaman o iş tuttu demektir. Trio Anka için de böyle oldu. Dünyada başka benzeri olmayan Tenor-Viyolonsel-Gitar Üçlüsü olarak 2012 yılında yola çıktıklarında belki kendileri de bu denli beğenileceklerini, yurtdışında büyük ilgiyle karşılanacaklarını tahmin etmiyorlardı.
Tenor Ayhan Uştuk, çellist Demet Gökalp ve gitarist Kağan Korad'dan oluşan Trio Anka 22 Mart gecesi Erimtan Müzesi Salı Konserleri dizisinde verdikleri konserde kendileri için yazılmış tam üç eserin birden prömiyerini yaptılar.
Bunların biri Türkiye'de ilk seslendirmeydi, çünkü dünya prömiyerini daha bir ay önce Miami'de katıldıkları Uluslararası Gitar Festivali'nde yapmışlardı. Onbir yıldır Arjantin'de yaşayan gitarist besteci Serkan Yılmaz'ın “Marina” başlıklı parçasının sözleri İspanyolcaydı ve parça da buram buram Latin kokuyordu.
Dünya prömiyerlerinin ilki, Nejat Başeğmezler'in Yorgo Seferis'in şiirleri üzerine yazdığı “Gece.. Rüzgar.. Liman.. Gece” başlıklı eserin ikinci ve üçüncü bölümleriydi. Şimdiye kadar tonal besteleriyle tanıdığımız Başeğmezler bu kez atonal çalışmış, ortaya etkileyici bir iş çıkarmıştı. Seslendirme öncesi Kağan Korad, Başeğmezler'in Bilkent'ten hocası da olduğunu belirterek, beste için kendisine teşekkür etti, eserin birinci bölümünü bir başka konserde hazırlayıp seslendireceklerini söylemeyi de ihmal etmedi. Seslendirme sonunda Başeğmezler üçlüyü sahnede tebrik etti.
Rastlantıya bakın ki, Trio Anka'ya ithaf edilen Bilkent Kompozisyon Bölümü hocalarından Onur Türkmen'in eseri de Atilla İlhan'ın “Nefesler” şiirlerinden biri üzerine yazılmıştı. Eser tonaldi, bir hat üzerinde ilerleyip kırılmalara uğruyor, sonra ilerlemesini devam ettiriyordu. Tipik bir yeni müzik örneği olarak, Türkmen'in kendine özgü müzik yaklaşımını yansıtıyordu.
İki eserde de, uluslararası tenorumuz Ayhan Uştuk temiz artikülasyon ve yerinde vurgularıyla sözleri şarkılarken, Demet Gökalp ve Kağan Korad sazlarına egemenliklerini ortaya koydular.
Uştuk az bilinen Tagliaferri'nin “Passion” başlıklı Napoliteninde, Korad Tortora'nın solo gitar için Dulcea ve Sofia'nın Şarkısı'nda ustalıklarını gösterdiler. Gökalp, güzel tonuyla üçlünün önemli ögesi.
Üçlü için yapılmış özgün besteler dışındaki düzenlemelerin tamamı Kağan Korad'a ait bir repertuar geliştiren Trio Anka, dinleyicinin israrlı alkışına Calleja'nın “Adios Granada”sıyla karşılık verdi.
Üç yıl içinde Ankara, Belgrad ve Miami Festivalleri'nde büyük ilgi gören üçlünün daha sık konser vermesi dileğimizdir.
Konseri merak edenler, Radyo-3'deki “Misafirimiz Var” programını takip etmeliler. Erimtan konserleri bu programda sanatçılarla yapılan kısa röportajlarla birlikte yayımlanıyor.