Dergilerin yeni sayılarından yeniden bir demet sunuyoruz.
Dergiler yayımlamak bin bir akçalı sorunla boğuşmayı gerektiren başlı başına bir gönül işi.
Çağdaş Türk Dili ortak dilimiz Türkçemizin biricik yayını olarak yayımını olanca diriliğiyle sürdürüyor. Çağdaş Türk Dili’nin Ekim 2014 sayısında Prof. Dr. Ahmet Kocaman’ın önemli bir çevirisi yer alıyor: J. Lyons, “Dilbilim Bir Bilim midir?” Ahmet Ada’nın “Vladimir Mayakovski” şiirinin yanı sıra A.Celal Binzet’in “’Paralel’”, Daver Darende’nin “Melih Cevdet Anday’ın Paris Yazıları”, Eda Karakuş Aktan’ın “Edebiyat ve Duyarlık”, Ertuğrul Efeoğlu’nun “Cumhuriyetimizin Dünü, Bugünü, Yarını”, Işık Kansu’nun “Ressam Cemil Eren Yaşamını Resimlerle Anlattı”, Ümit Sarıaslan’ın “Bir Yaz Mektubu: Hayyam’dan Prevert’e Bir Yaz Çiçeklemesi”, Rahmi Kumaş’ın “Atatürk’ün Seslenme Biçimi” başlıklı yazıları özellikle belirtilmelidir. Dergilerde genellikle “içerik bilgisi” durumunda olan giriş yazılarından ayrı olarak, Günay Güner’in Yayın Yönetmeninden başlığı altındaki yazıları da güncel olanı yansıtan, neredeyse birer düşün yazısı sayılabilir.
Patika dergisi Ekim Kasım Aralık 2014 sayısında dünya şiiri dosyalarını sürdürüyor. Bu sayıda Rumen şiiri, “1830’lardan Bugüne Rumen Şiiri Dosyası I” başlığı altında işlendi. Dosyanın çevirmeni Ahmet Emin Atasoy. Senem Donatan, Zehra İpşiroğlu’yla söyleşmiş. “Kadınların Gözüyle Yazmak ve Yaşamak”. Yaşar Atan için Türkçede söylenbilimsel öykü yazan tek yazar dense yeridir. İyi ki de böyle yazıyor. Bugünlerde yeni kitabıyla da okurlarıyla buluştu: “Homeros’un İzinde Troya’dan Savaş Efsaneleri”, Kaynak Yay., 2014. Patika dergisinin de yazarlarından ve bu sayıdaki öyküsünün başlığı “Kraliçe Hakabe’nin Evlat Acıları”. Daver Darende “Ataol Behramoğlu Gecesi” yazısıyla tanıklıklarını, tarihe not düşme eylemini sürdürüyor. Hüseyin İçen’in “Güzellikle Bilgelik” yazısı düşünsel nitelikte. Sevda Müjgan Yüksel’in “Gurbete Gidenler, Sılada Kalanlar”, Begümşen Ergenekon’un “Çin Kültürü” yazıları ise ayrıca değer taşıyor.
Berfin Bahar dergisi Ekim 2014 sayısıyla yine dolu dolu. Bu sayı aynı zamanda Derginin 200. sayısı. Her sayıda daha da gelişen Derginin nice sayılara ulaşmasını diliyoruz. 200. sayısından Beyazıt Kahraman’ın Yazar Arif Tekin ile söyleşisini, Metin Turan’ın “Âşık Şeref Taşlıova’nın Ardından”, Tansu Bele’nin “İnsana Saygılı Bir Yazar: Orhan Kemal”, Günay Güner’in “Dil Devrimi ve Sınıf Savaşımı”, İskra Mileva’nın “Ahmet Emin Atasoy ile Şiir Çevirisi ve Eserleri Üzerine”, Etem Oruç’un “Mevlüt Kaplan ile Yaşamı ve Kitapları Üzerine…” başlıklı yazılarını / söyleşilerini; Sıtkı Salih Gör’ün, Tahsin Şimşek’in şiirlerini anmak gerekir.
Afrodisyas Sanat dergisi etkin dergilerimizden. Eylül Ekim 2014 sayısında “yazın ile barış” ilişkisini öne aldı. Dosya konusunu Öner Yağcı “Edebiyat, Her Zaman İnsanlığın Büyük Ütopyası Barışı Aradı”, Tahsin Şimşek “Şiirin O Engin Göğüdür Barış”, “Günay Güner “Barış ile Yazın başlıklı yazılarıyla işlerlerken; Başaran “Uçurum Gittikçe Yurdum”, A.Kadir Paksoy “Öldü Doğduğum Ev”, Asım Öztürk “Afrodisyas Aydınlığı”, Mehmet Aydın “Bağımsızlık Ateşi”, Bülent Güldal “Zambak Fırtınası”Ahmet Zeki Muslu “Gökova”, İsa Küçük “Marmaris ‘Güzellemesi’” başlıklı şiirleriyle okuru başka düşün, duygu ortamlarına götürüyorlar. İsa Küçük’ün şiiri dil duyarlığı yönünden de öğretici sayılmalı. Her sayı işlenen “Benden İçeri” bölümünün konuğu saygın Yazar Hidayet Karakuş. Hidayet Karakuş’un yaşamı, sanatıyla ilgili “Yalın, İnce, Derin Bir Dilin Peşinde…” başlıklı yazı, araştırmacılara kaynaklık edecek belgelik niteliğinde. Erdal Atıcı’nın “İnce Efe Mustafa Gündoğdu” başlıklı yazısı, Sıtkı Salih Gör’ün Bertolt Brecht’ten Yaşar Atan’ın Nelly Sachs’tan çevirileri mutlaka okunmalı.
Sincan İstasyonu Eylül Ekim 2014 sayısıyla Tarık Günersel’in “Kanatlı Dağlar” şiiri masal tadında. Sina Akyol’un “Ankara, Karşıyaka Mezarlığı…” şiiri ise olağanüstü duygu yoğun bir şiir. Düzyazı şiire pek rastlamıyoruz dergilerde. Engin Turgut “Engin Yaz Bir Boşluk Bırak…” başlıklı düzyazı şiiriyle iyi ki çıkageldi. “Son Şiirlerinde Nâzım Hikmet; Bir Büyük Hasret” yazısıyla Aydan Yalçın, Nâzım Hikmet’i yeniden anmamızı sağlıyor. Engin Berk “Şiir, Dil ve Çeviri” başlıklı yazıyla dil düşüncesi üzerine düşündürüyor. Ahmet Yıkık’ın Niki Marangou’dan çevirdiği “Ona Çiçek Almadım” şiiri ozanı temiz bir Türkçeyle duyuruyor. Abdulkadir Budak’ın “Kopan” şiiri etkili bir “taşlama” tadında. Ali Hikmet Eren’den şiirler de etkili imgeler, çağrışımlar sunuyor.
Beşparmak dergisinin Temmuz Ağustos 2014 sayısında, aynı zamanda Yayın Yönetmeni de olan Talat Avcı’nın “Şiiridye”leri yoğun işçilikle sürüyor. Ahmet Günbaş “Yazmayı Yaşamak”, Tahsin Şimşek “Yazmak O Bilinçli Seçimdir: Okuya Yaza, Yaza Okuya”, Hüseyin Peker “Yaşamak Bir Yazma Biçimi”, Gönül Çatalcalı “Yazmak ve Ölüme Meydan Okumak”, Zehra Ünüvar “Yazmak Bir Yaşam Biçimi” başlıklı yazılarıyla, Beşparmak’ın bu sayıdaki dosya konusu olan, yaşamsal önemdeki “yazmak” eylemini enine boyuna irdelemişler. Sık rastlanan bir dosya konusu değil… Bu çalışma ile “yazılı” bir kaynak oluşturmanın sevinci de duyumsanıyor. Bilsen Başaran’ın “Gurk” başlıklı şiiri özgün diliyle, devrim özlemini yansıtıyor. Okuru çağın acılarıyla, ilkelliğiyle yüzleştiriyor.
Yaba dergisi Eylül Ekim 2014 sayısında 35. yılını kutluyor. Biz de uzun soluklu olmasından sevinç duyduğumuz Yaba dergisinin 35. yılını içtenlikle kutlarız. Nice yıllara ulaşmasını dileriz.
Anılan sayısında ilk yazı olan, Melek Koç’un “Çaykovski Çalan Köylü Çocuğu: Talip Apaydın” başlıklı yazısı, kısa zaman önce yitirdiğimiz usta Yazar Talip Apaydın’ın okuduğu son yazı… Yaba dergisinin 35 yılı boyunca yayımlanan yazılardan bir demet / seçki sunulmuş. Bu yazılar arasında Talip Apaydın’ın “Bir Bahar Günüydü” başlıklı öyküsü de var. Adnan Yücel “Çok Şükür ve Yoksulluk” şiiriyle anılıyor. Tarihçi Vedii İlmen’in bu sayıdaki yazıları ilginç ipuçları veriyor. Bir dergide çok yönlülük bir noktaya değin nesnellik adına yararlı sayılsa da asıl nesnelliği yazıların dayandırıldığı bilimsel dayanakların sağlayacağı açıktır. Başlıca her iki kesimden yazılar yayımlamanın güçlüğünden olsa gerek, yayımcı, Vedii İlmen’in yazısına “… görüşlerinin tümüne katılmayabiliriz ama saygı duyarız” yönünde değini eklemek zorunluluğu duymuş.
Bir de toplumsal sağlık / güvenlik yayını: Çalışma Ortamı dergisi. Çalışma Ortamı Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi’nin iki ayda bir yayımladığı yayım organıdır. 136. sayısına ulaşmış. Eylül Ekim 2014 sayısında da çocuk haklarını korumayı, toplumsal sağlık düşüncesini diri kılmayı amaçlayan birbirinden değerli bilimsel yazılar yayımlandı. (Bu arada Fişek Enstitüsü’nün kurucusu saygın hekim Prof. Dr. Nusret H. Fişek’in-21 Kasım 1914-3 Kasım 1990-doğumunun 100. yıldönümü olduğunu anımsatmalı). Gülbiye Yenimahalleli Yaşar’ın “Savaşların Gölgesinde Bir Barış Günü Daha”, Mustafa Taşyürek’in “İş (Çalışma) İzin Sistemi” Özgün Millioğulları’nın “Emeğin Görünmeyen Yüzü: Ev İşçisi Kadınlar” başlıklı yazıları mutlak okunmalı. Yazın (edebiyat) insanlarının da sözkonusu gerçekleri izlemeleri, okumaları, öğrenmeleri başat gerekliliklerden değil mi? Toplum ve insan üzerine başka nasıl yazılabilecek?
Bir ulusun yazınında okurlarca, dergilere, gönül işi olmanın ötesine geçebilmeleri olanağını sağlayabilecekleri bir destek verilmelidir. Hem de dergiler bunca özenle ve güçlükle yayımlanırlarken, dirençle yaşarlarken.