Ressam Uğurcan Özses’in ‘Evrende Şölen Var’ başlıklı resim sergisi İstanbul Kadıköy’deki Büyük Kulüp’te ilgiyle izleniyor. Resim çalışmalarını ilkokul yıllarından bu yana sürdüren, eski Hesap Uzmanı, Yeminli Mali Müşavir Uğurcan Özses'in 20 tablosunun yer aldığı sergi 30 Kasıma kadar açık.
Kurucu üyeleri arasında yer aldığı Ankara'daki Çağdaş Sanatlar Vakfı’nda geçirdiği yıllarda edindiği izlenimlerin, soyut resim anlayışı konusundaki düşüncelerinin daha da ön plana çıkmasına neden olduğunu belirten Özses, yaratıcılığın ön plana çıktığı geometrik desenleri ışık oyunlarıyla süsleyerek hacim kazandırarak tuvale aktarıyor. Özses resim serüveniyle ilgili soruları şöyle cevaplandırdı:
Resme nasıl başladınız?
Lise yıllarında resim öğretmenim Sn, Sabit Baytan'dan ilk eğitimimi aldım. Öğretmenim özenle çalıştığım ancak bir türlü yeterince canlandıramadığım bir saksı çiçeğini birkaç fırça darbesiyle gölgelendirerek ortaya çıkartınca resimde ışığın ne kadar önemli olduğunun farkına vardım. Devamlı eskizler yaparak özellikle insan figürleri karalayıp bazılarını yağlı boya olarak tuvale aktardım. Bu dönemde yakın çevremdeki çeşitli kişilerin yağlı boya resimlerini yaptım. Siyasal Bilgiler Fakültesinde okuduğum yıllar bu çalışmalarla geçti.
Resim konusuna yoğunlaşmaya nasıl karar verdiniz?
Fakülte sonrası mensubu olduğum hesap uzmanları kurulundan görev gereği gönderildiğim Londra da geçirdiğim yıllar resim anlayışıma önemli katkılar sağladı. Gerek resim sanatı ile ilgili müze ve sergi ziyaretleri gerekse bizzat katıldığım çalışmalardan resmin özgün olmasının ve konuların soyutlamasının zamanımız resmi için gittikçe önem kazandığını anladım.
Resim tarzınızdan bahseder misiniz?
Başladıktan bir süre sonra empresyonist resim (A serisi resimlerim) anlayışını bırakarak özgün ve soyut bir üslup oluşturmak için uzun yıllar resim yapmaksızın fırsat buldukça düşündüm. Nihayet vücut formlarını bozmaksızın kadın figürlerinin saçlarını renklendirerek soyutlama yoluna gittim (B serisi resimlerim). Arka planlarını ışık oyunlarıyla fantastik bir şekilde geometrik ve modernize edilmiş geleneksel eski Türk desenleriyle süslemeye çalıştım. Tablolarımın özgün olmakla birlikte daha soyut formlara ulaşmasını amaçladım. Kurucu üyeleri arasında yer aldığım Ankara'daki Çağdaş Sanatlar Vakfı’nda geçirdiğim yıllarda edindiğim izlenimler, soyut resim anlayışı konusundaki düşüncelerimin daha da ön plana çıkmasına neden oldu. Bunun sonucu olarak B serisi resimlerimde kullandığım fonları kullanarak yaratıcılığın ön plana çıktığı geometrik desenleri ışık oyunlarıyla süsleyerek hacim kazandırmaya çalıştığım, şimdiki soyut resim anlayışına ulaştım (C serisi resimlerim).