Arap yarımadasındaki ülkelerin neredeyse hepsinde gösterişli, insanı imrendiren opera evi sahnelerini izleyicilerine açıyor. 2013 yılında Şeyh Muhammed bin Raşid’in girişimiyle yapımı başlatılan opera binası, 31 Ağustos 2016 tarihinde Placido Domingo’nun konseriyle ilk etkinliğini gerçekleştirdi. Bu yılın sonunda da resmi açılışın yapılması planlanıyor.
Dünyanın en yüksek binası olarak bilinen 828 metre yüksekliğindeki Burç Khalifa eteklerindeki 2000 kişilik, geleneksel Arap teknesi dhow biçimindeki bina, opera, tiyatro, sergi, konser, ziyafet salonu gibi amaçlarla kullanılacak şekilde inşa edilmiş. Tavan, taban ve duvarların hareketliliğiyle sağlanan bu çok yönlü kullanım kolaylığı sayesinde önümüzdeki birkaç ay içinde Batı Yakasının Hikâyesi, Kediler (Cats), Sefiller gibi ünlü müzikallerin yanı sıra Madama Butterfly, La Bohème, Sevil Berberi operaları; Fındıkkıran balesinin buz pateni versiyonu; Jonas Kaufmann konseri; bale ve flamenko gösterileri gibi çeşitli etkinlikler Dubai’lilere sunulacak.
31 Ağustos akşamı verilen ilk konserde Andrea Chénier (Giordano) operasının ünlü Nemico della patria bariton aryasıyla başlangıç yapan 75 yaşındaki ünlü şarkıcı Placido Domingo, programına soprano Ana Maria Martinez ile La Traviata ve Il Trovatore operalarından düetlerle devam ederek, izleyicileri büyülemiş. İki sanatçıya altmış beş kişilik Trieste Giuseppe Verdi Lirik Tiyatro Orkestrası eşlik etmiş.
Yedi yıl süreyle Londra’daki Royal Albert Hall salonunun direktörlüğünü yaptıktan sonra Dubai Operasının yönetimine gelen Jasper Hope ile yapılan söyleşilerden Dubai Operası’nın hayli iddialı programlarla kendinden sıklıkla söz ettireceği anlaşılıyor.
Daha önce Mariinsky II Tiyatrosuyla ilgili olarak yazdığım yazıyı, “zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış”, diyerek bitirmiştim. Şimdi de aynı deyişi değiştirerek söylemek geliyor içimden : zenginin operası züğürdün çenesini yorarmış” desem, ne olur?