2016-17 sezonunu başarıyla tamamlayan İstanbul Devlet Opera ve Balesi, sezondaki rutin repertuarı yanında, katıldığı turne ve festivallerdeki olumlu eleştirileri ile seyircileri tarafından takdirle karşılandı.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 23 Eylül 2017 tarihinde Açılış Gala Konserini bu kez Grand Pera Emek Sahnesi’nde verdi. Verdi, Bellini, Donizetti, Massenet, Wagner, Strauss tarafından bestelenmiş önemli opera eserlerinden bölümler seslendirildi.
Konserde solist olarak; İstanbul seyircisinin yakından tanıdığı Evren Ekşi ve İDOB kadrosuna yurt dışından gelerek yeni katılan Hale Soner ve Barbora Fritscher yer alıdı. Konserin orkestra şefi Roberto Gianola idi.
Konser öncesi söz alan İDOB Müdür ve Sanat Yönetmeni Suat Arıkan, şunları söyledi:
‘’İstanbul Devlet Opera ve Balesi olarak, temsillerimizin yanında, kalitesi son derece yüksek olan konserlere de yer veriyoruz. Daha önceleri ‘’Fuaye Konserleri’’ olarak yaptığımız bu etkinlikleri, seyircilerimizden gelen yoğun ilgi nedeniyle salon içine aldık. Böylece bu konserler artan ilgi ile güçlenerek devam etmektedir. Bunun dışında, mekanlarımız, başta Süreyya Operası olmak üzere, Yeldeğirmeni Sanat, Avrupa yakasında da Emek Pera Sahnesi devam edecektir. Bize bu tarihi doku içindeki sahneyi ücretsiz tahsis eden DOBGM eski Genel Müdürü, sevgili dostum, sayın Remzi Buharalı’ya huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum. Bu yakada sıklıkla ziyaret edeceğimiz diğer bir mekan da, büyük bir salona sahip olan Zorlu PSM Center sahnesidir. Burada da çok önemli konser ve temsiller yapacağız.
Bu sezon bir Dünya prömiyeri yapacağız. Ahmet Ümit’in romanı üzerine Evrim Demirel’in ilk operası Ninatta, Yekta Kara’nın rejisi ile sahnelenecek. Yine İstanbul’da bir ilk olan, Verdi’nin başyapıtı Falstaff operası. Bunun dışında, Leyla Gencer’in ölümünün 10. Yılı nedeniyle, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası işbirliği ile, Rossini’nin Stabat Mater’i seslendirilecek.
Bu akşamki, standart açılış konserimizde sizlere, İstanbul’da ilk kez seslendirilecek, Richard Strauss’un ‘’Son Dört Şarkısı’’nı sizlere sopranomuz Evren Ekşi seslendirecek.
Bu sezon da bizleri yalnız bırakmadığınız için sizlere çok teşekkür ederim. 2017-18 sezonunun başarılı geçmesi dileği ile hepinize şükranlarımı sunarım.’’
Açılış konserinin orkestra şefi Roberto Gianola idi. Hale Soner, Barbora Fritscher ve Evren Ekşi de başarılı performansları ile göz doldurdular. Programda Guiseppe Verdi, Vincenzo Bellini, Gaetano Donizetti, Jules Massenet, Richard Wagner ve Richard Strauss’un eserleri yer aldı. Konserin ilk solisti, yurt dışında etkinlikler yapan ve şimdi İDOB kadrosuna katılan, İDOB solist sanatçısı, soprano Hande Soner Ürben’in kız kardeşi Hale Soner’di. Hale Soner’i sahnede dinlerken, içimden şunları geçirdim: Bu sanatçı bu denli iyi olmasaydı, yurt dışında ona kimse görev vermezdi. Sanatçı gerçekten çok zor parçaları başarılı bir şekilde seslendirdi. Ses sağlığı, ses ve oyunculuk tekniği, yorum olarak tam bir profesyoneldi. Ancak, keşke yazılı olmayan notaları söyleme ya da kendini ispat telaşı olmayıp sadece bestecinin yazdığı notaları söyleseydi. Çünkü kalitesi zaten ortadayken, "tradizione" uğruna böyle "sapmalara" taviz vermeseydi.
İkinci solist Barbora Fritscher de oldukça zor parçalardan oluşan bir program ile seyirci karşısına çıkarak, hak ettiği alkışları aldı. Sanatçı ilk kez geldiği yeni bir ülke, yeni bir seyirci topluluğunun karşısında böylesine zor bir repertuarı, böylesine yüksek bir seviyede seslendirmesi, İDOB ailesi için büyük bir kazanım.
Açılış konserinde, hiç alışık olmadığımız, ancak beni çok mutlu eden bir eser de vardı. Ünlü Alman leitmotive ustası Richard Wagner’in gençlik dönemi operası Rienzi uvertürü. Wagner 1842 de Dresden Tiyatrosu Rienzi’yi sahnelemeye karar verince Paris’ten ayrılıp Dresden’e gitti. Eser, 6 saat süren çok uzun bir opera olmasına rağmen seyirciyi coşturmayı başarmıştı. Böylece Rienzi operası, Wagner’in Almanya’da adını duyulmasını sağlayan ilk eser olmuştu. Bun uvertürü dinlemek bile beni son derece mutlu etti diyebilirim.
Konserin son solisti ise soprano Evren Ekşi idi. Sanatçı, İstanbul’da ilk kez seslendirilen Richard Strauss’un ‘’vier letzte lieder’’ Son Dört Şarkı’sını olağanüstü bir başarı ile seslendirdi ve seyircilerden çok büyük alkış aldı. Evren Ekşi, zamana meydan okurcasına, inanılmaz bir teknik ve yorum tazeliğiyle karşımızdaydı.
Solistlerin üstün seviyelerine rağmen bence gecenin yıldızı orkestraydı. Roberto Gianola'nın yönetimindeki tüm orkestra üyeleri alışık olmadıkları repertuara ait eserleri üstün bir başarıyla seslendirdiler. Benden bir alkış da şef ve orkestra üyelerine.
İsmail Hakkı Aksu