Yazar Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eserinden Metin Arslan’ın uyarladığı ve yönettiği Gulyabani adlı müzikli oyun, daha önce Küçükçekmece sahnesinde başlamıştı. Ben ancak 26 Şubat 017’de Cevahir Sahnesinde gidebildim. Dekor tasarımında Ethem İzzet Özbora, giysi tasarımında Esra Selah, ışık tasarımında Yakup Çartık’ın imzası olan, dans düzeni ise Irving Resurreccion’a ait oyunun müziklerini Erkin Hadımoğlu ve Ender Gündüzoğlu yapmışlar. Oyunun yönetmen yardımcısı da Elif Nutku.
Müzikli oyunda orkestra ve dansçılar performanslarıyla göz doldururken güçlü oyuncu kadrosu da dikkat çekiyor. Ali Fuat Çimen, Elif Nutku, Mehlika Balkan, Funda Eskioğlu, Sitare Bilge, Adnan Yiğit, eski bir balerin ve dansçı olan Filiz Coşkuner, Fırat Demir, Serdar Şeker ve Kerem Gökçer’in oyuncu olarak yer aldığı Gulyabani’nin şarkı sözlerini de yönetmen Metin Arslan yazmış. Orksetra’da Güneş Bulak şef olarak yer alırken, orkestranın diğer müzisyenleri ise İlker Yeter, Arda Uyar, Tuğsan Çağatay Çam, Miray Gedikli, Gözde Oktar, Mehmet Orçun Cengiz, Volkan Ateş, Nazlıhan Başak İlhan ile Hakan Akoğlu.
Rejisör Metin Arslan, olayı tümüyle bir sirk havasında anlatıyor. Hatta sirk cambazları ile anlaşan yeğenin konağı ele geçirebilmek için yapmadığı kalmıyor. Amacı insanları korkutup oradan uzaklaştırmak, böylece tüm servete el koymak. Oyun günümüze uyarlanmış sirk ortamı olduğu için, oyunda cambazlık ve break dans gibi gösteriler bolca kullanılmış. Hatta biraz da dans gösterisine dönüşmüş. Cinlerin ve perilerin cirit attığı söylenen köşke hizmetçiliğe giden saf ve temiz yürekli Muhsine’nin hikayesinin anlatıldığı oyunun danslarında da Velat Can, Eray Bıçak, Göker Yıldız, Umut Sevgül, Tuğçe Topçu, Erem Can, Süleyman Demirkol, B. Tamer Aksu, Meltem Işın, Özden Uslusoy, Dilara Süer, Mehtap Çınar performansları yer alıyor.
BU BİR MÜZİKLİ TİYATRO VE DANS GÖSTERİSİ
Gulyabani, Broadway müzikalleri havasında, ancak Alaturka müzikli bir oyun. Oyunculardan bazıları şarkı da söylüyor. Ancak, tüm oyuncuların da şarkı söyleme yetenekleri farklı olabiliyor. Doğrusu, biraz da şan eğitimi almaları gerekiyor. Yoksa başarı biraz gölgeleniyor.
Bence bu konuda, başarılısı, müzikal eğitimi almış olan başrol oyuncusu Sitare Bilge. Sitare Bilge oyunculuğunun yanında, şarkıları söylemedeki başarısı ile de göz dolduruyor. Zaten, oyun bitiminde de diğer oyuncularla birlikte en çok alkışı o alıyor.
Şarkı sözlerindeki bazı uyumsuzluklar dikkatimi çekti. O da şu, sözlerin müziklerle uyumlu olabilmesi için prozodi kurallarına göre yazılmasında yarar var. Sözcüklerin, vurgu, söyleniş ve değere uyarlık bakımından doğru söylenmelerine ve müziklenmeleri halinde, bu niteliklerin korunmasına, sesle müziğin güzel ve dengeli uyumuna ‘’prozodi’’ denmektedir. Bunun bazen göz ardı edilmiş veya atlanmış olabileceğini düşünüyorum. Sesli harflerle bitmesi, her zaman müzikaliteyi de arttırmaktadır. Yine de eğlendirici ve hoşça vakit geçirici bir oyun. Daha önceleri tiyatrosu ve filmleri de yapılmış olan bu oyunda, her devirde olabilecek entrikalar gülünçlü bir dilde seyircilere sunuluyor. Emek verenlere teşekkürler.
İsmail Hakkı Aksu
28 Şubat 2017