İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın 28 Nisan akşamı Caddebostan Kültür Merkezi'nde verdiği konserini Naci Özgüç yönetti. 4. Uluslararası Gitar Festivali kapsamında verilen konsere gitarcı Aniello Desidero ve Marcin Dylla solist olarak katıldı. Programda Joaquin Rodrigo'nun Fantasia para un Gentilhombre (Bir centilmen için fantezi) adlı eseri, Manuel Maria Ponce'un Gitar Konçertosu ve Igor Stravinsky'nin Pulcinella Orkestra Süiti yer alıyordu. Başkemancı koltuğunda bu hafta Ayşe Özbekligil vardı.
SEGOVIA ETKİSİ.
Bu haftaki başlığım konserde seslendirilen iki eserin de dönemin ünlü gitarcısı Andrés Segovia'ya ithaf edilmiş olmasından kaynaklandı. 1981 yılında Kral 1. Juan Carlos tarafından kendisine 1. Solobrena Markizi ünvanı verilen ve müzik tarihinde klâsik gitarın büyükbabası diye anılan bu büyük usta, yaşadığı dönemin de etkisi ile neredeyse o tarihin tüm bestecileri ile de bir şekilde yolunu kesiştirmiş. Bugün hayatta olan ya da olmayan ünlü gitarcıların da hocası olan Segovia, bu akşam konserde çalınan Rodrigo ve Ponce'un da eserlerinin ilham kaynağı olmuş ve doğal olarak eserler de kendisine ithaf edilmiş.
DESIDERO İLE 2. RANDEVU.
Geçtiğimiz yıl üçüncüsü yapılan Uluslararası Gitar Festivali'ne de katılan İtalyan gitarcı Aniello Desidero bu yıl da festivale katılarak festivalin kalıcı solisti olmaya aday gözüküyor. Geçen yılkini aratmayan bir performansla sahneye gelen Desidero, konserde Joaquin Rodrigo'nun Bir Centilmen İçin Fantezi'sini seslendirdi.
Rodrigo denildiğinde maalesef Aranjuez Konçerto dışından bir eseri olmadığı hissi gelse de, bu ünlü besteci ve gitarcının sanılanın aksine epeyce eseri bulunmaktadır. Andrés Segovia için bestelenen Bir Centilmen İçin Fantezi, 6 bölümden oluşan ve yapı olarak ayrı parçalar gibi görünse de aslında ara verilmeden çalındığında tek bölümlü bir konçerto gibi de tınlayan bir eser. Yer yer Aranjuez konçertodan esintileri de hissettiren fantezide, Rodrigo'nun hem teknik hem de yorum anlamında yumuşak tavırdan flamenkonun hırçın yapısına geçişlerini dinlemek gerçekten keyif veriyor.
Desidero'nun sağlam teknik ve yorum kapasitesi ile birleşen eser, orkestranın nefesli çalgılar grubunun yumuşak tınıları ile salonu dolduran (özellikle de genç gitarcılar için) dinleyici için keyifli anlara sahne oldu. Eserin sonunda gelen yoğun alkışlar üzerine Desidero dinleyiciye 29 Ekim 2016'da konser nedeniyle aramızdan ayrılan gitarcı ve besteci Roland Dyens'in Erik Satie'nin 1 numaralı Gnossienne'i üzerine yaptığı düzenlemeyi seslendirdi.
19 BİRİNCİLİK ALAN GİTARCI.
Gecenin ikinci konuğu olan 1976 Polonya doğumlu Marcin Dylla, gitarcılar arasında hatırı sayılır bir yere sahip. 1996-2007 arasında katıldığı uluslararası yarışmalarda tam 19 birincilik alan ve klâsik müziğin en önemli ödüllerinden biri olan Fryderyk Ödülleri'nde 2010 yılının en iyi klâsik müzik albümüne aday gösterilmesi ile parlamış.
Dylla konserde yine Andrés Segovia'ya ithaf edilen Manuel Maria Ponce'un Gitar Konçertosunu seslendirdi. 1923 yılında Meksika'ya giderek burada konser veren Segovia'yı dinleyen Ponce, El Universal'de bir yorum yazmış ve daha sonra Segovia için sayısız beste yapmış. İşte bu hayranlığın ürünlerinden biri olan Gitar Konçertosu da 1941 yılında tamamlanmış ve aynı yılın Ekim ayında Segovia tarafından seslendirilmiş. Eserin genel yapısı başlarda Rodrigo havası verse de, Ponce bana göre biraz daha Avrupa yapısına sahip bir besteci. Gitarcıyı zorlayan teknik pasajlarla birlikte orkestra eşliğinde obua, flüt ve klarnete verdiği partilerle nefesli grubu için de dikkat gerektiren bölümlerle Gitar Konçertosu aslında Gitar ve "Orkestra" için yazılmış bir eser bana göre. Nefesli grubu da bu konuda gereken dikkati fazlasıyla gösterdi.
Marcin Dylla aldığı ödüllerin boşuna olmadığını kanıtlarcasına, hakim olduğu eseri ustalıkla yorumlarken sık sık kaybetmediğim bir başka eseri daha kaydetmeme imkan verdiği için bana da ayrı bir keyif verdi. Eserin sonunda gelen alkışlar üzerine Marcin Dylla Joaquin Turina'nın Tarrega'nın Anısına'dan Garrotin bölümünü seslendirdi.
STRAVINSKY'NIN TERS KÖŞESİ.
Konserin ikinci yarısında seslendirilen Pulcinella Orkestra Süiti, Stravinsky ile çalışmayı seven Sergei Diaghilev'den gelen bir başka sipariş olmuştur. İtalyan besteci Giovanni Batista Pergolesi'nin eserleri üzerine geliştirilecek ve 18. Yüzyılın İtalyan müziğinin ruhunu taşıması istenen bale ilk olarak 1920 yılının Mayıs ayında Paris'te sahnelenmiş.
Bahar Ayini gibi çağının çok ötesinde tınılara sahip bir yaratının bestecisi olan Stravinsky'den böyle bir eserin çıkması dinleyici üzerinde, Picasso'nun kübik dönem öncesi resimlerine bakıp "Hadi canım bunu Picasso yapmış olamaz" diyenlerle aynı olmuştur kanımca. Bahar Ayini ne kadar Pagan ise bu eser de bana göre o kadar pastoral tınılara sahip ve yaratılmak isteneni tam anlamıyla yansıtmış.
Konser öncesi sohbet etme fırsatı bulduğum şef Naci Özgüç ile eleştirel bakışlar üzerine yaptığımız nükteli konuşma sırasında "Lütfen beni çok eleştirme" diyerek espri yapması ile kendisini eleştirmemeye karar verdim! Şaka bir yana, bu akşam Naci Özgüç'ün orkestra ile verimli bir hafta geçirdiğini gördüm. Hem eşliklerde hem de Stravinsky'de kulağa kötü gelecek hatalar olmadı. Hatta Özgüç'ün bu hafta nefesli grubu ile yaylılardan daha çok ilgilendiğini düşünüyorum zira bu hafta nefesli grubuna yaylılardan daha fazla iş düştüğünü söyleyebilirim. Nefesli grubuna bu hafta ekstra kredi vermek gerekiyor, tabii ki kontrbas solosunda Mehmet Sönmez de bu gecenin hatırlanması gereken ismiydi.
Sonuç olarak Gitar Festivaline yakışır bir konser ve Stravinsky'nin bu ters köşe eserini de kaydetmek adına bana göre keyifli bir konser oldu. Her zaman olduğu gibi tek sıkıntı özellikle gitar eserlerinde heyecanlarını dizginleyemeyen genç dinleyicilerin notalar daha havada süzülürken alkışlamasıydı.
Gelecek haftaya kadar sanat dolu günler diliyorum.
MEHMET SUNGUR
29 Nisan 2017