Güzel sanatlar köşede oturuyor bu kez de…
Sanatçının kendisi, bir çocuk kitabındaki gibi içtenlikle gülümseyen biriyse…
Galerinin sahibi, coşkusunu, neşesini yitirmeyen biriyse…
İkisinin buluşmasından ortaya çıkan sergi, göreni nasıl gülümsetmez?
Ressam- yazar Can Göknil’in Galeri Apel’de açtığı “Sazlı Sözlü Sergi”den söz ediyorum.
Dışarıda kar kıyamet, keskin bir ayaz da olsa, Nuran Terzioğlu’nun ancak İstanbullu bir binanın dönüşebileceği özgünlükteki sanat galerisinde Can Göknil’in sergisine adım atınca bütün sevimsizlikler dışarıda kalıyor, içiniz aydınlanıyor.
Sanat eğitimini ABD’de alan Can Göknil, çocuklar için yazıp resimlediği kitaplarla da tanınıyor. Kitapları, bilinen yaygın dillerin dışında, Arapça, Macarca gibi dillerde de yayınlanmış.
Resimleri ise ABD’den Japonya’ya dünyayı çepeçevre gezmiş.
Çalışmalarında sözle imgeyi birlikte düşünen sanatçı, halk kültürümüze yaslanarak uluslararası özgünlüğe kavuşmuş. Konularını çokça sözlü halk kültüründen almış. Tuvali örtmeyen, tuvalin dokusunu da resme kattığı için önceden iyi tasarlanarak boyandığını düşündüren, uçucu, düşsel, masalsı resimleriyle bizleri içinde bulunduğumuz dünyadan alıp masal dünyalarına taşıyor: çocukluğun temiz, mutlu, yaramaz dünyasına… Her resmin yanında ona esin veren türkünün sözlerini de okuyoruz. Gerideyse türkünün kendi çalınıyor kulağımıza…
Örneğin şu Malatya türküsü:
“Şu dağın oylumuna/ Kuş konar yaylımına/ Eğil gözünden öpem/ Geldik yol ayrımına”
“Sazlı Sözlü Sergi”de minik heykelleri de var Göknil’in. Polimer kilden yoğrulmuş, deniz kabuklarıyla, deve çanlarıyla, bakır ayrıntılarla, ahşap parçalarla tamamlanmış heykeller üç grupta toplanmış: her biri sessizce kendi meraklı öyküsünü anlatan “Derya Dervişleri”…
Temelinde kalın kitaplar olan “Yanık Güfteler”… “Yanık Güfteler”in karşısına geçip şaşkınlıkla bakanlara, sanatçı tatlı bir dille Batı’da gelişen, kitabı sanat ve tasarım objesi olarak kullanan “Book Art”tan söz ediyor.
Üçüncü heykel grubu ise “Gezi”ye selam gönderen çalgıcı penguenler: ahşap, demir ve sacdan oluşmuş “Asıl Fasıl”…
Sergiden çıkınca ayak bastığımız dünya güzelleşmiş mi ne?
Serginin son günü: 21 Şubat 2015!