resim sergisi
1-10 kasım 2014
çağdaş sanatlar merkezi, çankaya ankara
Abdullah ağabey meyhane halkı içerisinde duruşu ve hali tavrı ve giyinişiyle fark yaratıyordu. 1960'lı yılların sonlarında 'asker oldum piyade'; Tuzla'daydım. Akşamları bir grup arkadaş oraların meyhane, köfteci, balıkçı ama hep rakıcı mahallerine takılır olmuştuk. Konuklar hep Tuzla'lı halktan idi. Ama bu Abdullah ağabey bir başkaydı.
Yaz kış boğazlı kalın spor kazaklar içerisinde dolaşıyor, her gece bütün lokalleri bir bir dolaşarak demleniyordu. Ortadan uzunca boylu, atletikçe yapılı, dalgalı sarıya çalan saçları... Yakışıklı da sayılır.
Grubumuzdan İsmail pek ehlikeyf bir arkadaşımızdı. Çoğunlukla birlikte gezerdik. Abdullah ağabeyin sıradan insanlara üşütük görünen halini sezmiş ve grubumuza pek uygun bulmuştu. Rastladığımızda mutlaka masamıza davet eder biraz hoşbeşten sonra, 'Abdullah ağabey şimdi bizi kırmaz bir şarkı lutfeder' diye kibarca ama israrlıca üzerine varırdı. O da 'estağfurullahlar' arasında biraz nazlanıp gezindikten sonra bizi kırmazdı gerçekten. Ayağa kalkar güçlü bir sesle, 'turnalar uçun yayladan geçin, yarimi seçin turnalar' şarkısını müzikaliteden uzak, daha çok şiire yakın bir tarzda ama müzikalite içerisinde kaldığını sanarak okurdu.
O öyle yeri göğü inletirken hemen herkes sus pus olur tüm meyhaneyi adeta bir huşu havası esir alırdı. Dramatik belki de trajikomik ama büyülü bir hava. O öyle 'turnalar uçun' diye haykırırken biz de ayni anda havaya fırlar 'turnalar uçuuuun, yayladan geçiiiin' diye ellerimizile, kollarımızla havayı döverek bağırırdık. Vallaaa topluca öyle böyle değil acayip büyülü bir hava yaşardık. Aynen bir ayin.
Kimdi, nereden geliyordu, işi neydi, nasıl geçiniyordu, evi neredeydi, nasıl yaşıyordu... meçhul. Kendisine büyüğümüz olduğundan öyle direkt sorular yöneltemezdik.
Kulağımıza gelen söylentilere göre Abdullah ağabey Moda'lıymış. Hatırladığım kırklı yaşlardaydı. Çok gençken Amerikalı bir kıza sırılsıklam aşık olmuş, bir süre fırtınalı bir aşk yaşamışlar ama sonraaaa... kız gitmiş...
Abdullah ağabey travmayı atlatamamış. Denge biraz bozulmuş. Moda'yı terk ederek kendisini uzaklara Tuzla'lara atmış. İşte o gün bugündür her akşam o meyhane senin bu meyhane benim dolaşmaktaymış. Hala yaşıyorsa (umarım öyledir) n'apıyor acaba? Dünyadan göçtüyse ruhu gene O'nu bıraktığımız yerlerde mi geziniyor yahut Amerika'da bir yerlere mi gidip geliyor?
Turnalar en sevecen, en güvenilir rahim ve rahman kuşlar. Yaşlanan turnalara gençleri yiyecek bulup getiriyor önüne koyarlarmış. Sevginin, vefanın, aşkın yaratıkları.
Abdullah ağabey de sezgisiyle turnaların bu hasletlerini (doğasını) keşfetmiş ve zihinaltına nakşetmiş. Turnalara o kadar güveniyor ki ancak onlar 'yayladan geçip yarini seçip, O'na getirip önüne koyabilecek yaratıklar. ( Amerika'da turna var mı?)
Turnalar acaba bir nevi Simurg kuşları mı? Ama onlar otuz kuş; turnalar artık oniki kadar çift kalmış.
İki çift turnanın yaşadığı yere bir üniversite idaresi yeni bir binayla genişlemek istemiş. . Ayşen Erddil hanım (TURNA-Symbiosis Derneği Başkanı) Rektöre adeta yalvarmış, 'yapmayın, etmeyin' diye. Aldığı cevap, 'Ayşen Hanım merak etmeyin biz gürültü yapmayız, kuşlar kaçmaz' demiş. Kuşlar şimdi nerede?
Turnalara bağlı olarak binlerce yıldan bu yana bir kültür birikimi oluşmuş. Yeni keşfedilen Göbeklitepe harabelerinde 14 bin yıl öncesinin turnaları duvarlara nakşedilmiş. Dünyada Anadolu Dağ Turnasından (Grus grus archibaldi) sadece 20 çift kalmış. Yine Anadolu kuşu olan Telli Turna (grus virgo) ki onbinlerce yıldır bu toprakları yurt edinmiş, artık Anadolu'da bulunmuyor. Anadolu yavaş yavaş kültür birikiminden her alanda soyutlanıyor. Kimliksizleşiyoruz.
Sergi davetiyesinden bir alıntı:
'TURNA-Symbiosis Derneği bu konuda farkındalık yaratmak, halkı bilgilendirmek ve Turna Koruma Projesine kaynak sağlamak amacıyla, değerli sanatçıların katılımıyla ‘Gitme Turnam’ adlı serginin dördüncüsünü Ankara’da düzenliyor.'
Ayrıntılı bilgi için:
TURNA- Symbiosis Derneği:
Ayşen Erdil / 0532 243 3705 [email protected] / [email protected]
'Turnalar uçun, yayladan geçin, yarimi seçin turnalar'
Selam olsun turnalara ve onların sevgisine, vefasına tutkun olanlara, turnalara ağıt yakanlara, türküler, şarkılar yazan ve söyleyenlere, masallar, mitoslar anlatanlara. Derneğe ve de tabii Abdullah ağabeye...
monad balkan 9 kasım 2014, ankara