Gün geçmiyor ki bu ülkede üreten, bu ülkenin gelişiminde rol alan, bu ülkenin ilerlemesi için herhangi bir alanda taşın üstüne taş koyan değerlerden birini daha kaybettiğimiz haberi gelmesin.
Arkadaşımın paylaşımında gördüğüm şeyin doğruluğunu sormak zorunda kaldım. Doğru mu? Teyit edin...
Arda Aydoğan...
Tanışıklığımız konservatuvar dönemine rastlar. Bir iki yaş değilse bile üç dört yaş bizim için artık ağabey, abla dediğimiz döneme rastlar. Arda Aydoğan bizim için "ağabey"di.
Konservatuvar yıllarından sonrasına yaptıklarını yakından izleme olanağı bulan kişilerdendim.
Çok yakından tanımasam da, bildiğim, işini iyi yapan insanları takdir edecek kadar da olgun biriydi Arda Aydoğan.
Her ölüm erken ölümdür. Ama bu gerçekten erken oldu.
Sanatçı dediğimiz insanlar kırılgandır. Önce kalplerinden kırılırlar. Çünkü hissettiklerini kalplerinden hissederler. Sevgiyi de, nefreti de...
Yapacak çok şeyin kaldığını biliyorum, üzülme, birileri mutlaka onları tamamlamak için uğraşacaktır.
Bu ülkeye öyle ya da böyle sanat adına hizmet etmiş insanlar bir süre sonra unutulur gider. Bu sanatın her alanında böyledir. Önemli olan, bunun farkına varan insanların o kişilerin yaptıklarını geçecek işler yapabilmesidir.
Ancak o zaman, belki geleceğe daha sağlam adımlar atabiliriz.
Daha iyi bir yerde ol.
Mehmet Sungur
Arda Aydoğan Kimdi?
1963 yılında Ankara’da doğdu. İlk müzik çalışmalarına piyanist Gülseren Sadak’la başladı. M.S.Ü. Devlet Konservatuarı Opera ve Konser Şarkıcılığı Bölümü’ne girdi. 1989 yılında dünyaca ünlü opera sanatçısı bas Kurt Moll’la sanat eğitimine devam etti. Daha sonra İ.Ü. Devlet Konservatuarı’nın yüksek lisans bölümüne girerek mezun oldu. Ayhan Baran’ la çalışmalarına devam eden sanatçı, Avusturya Kültür Ofisi’nin “ Genç Türk Yeteneklerini Tanıtma” programlarını katıldı ve Avusturya hükümetinin sanat bursuyla “ Mozarteum Müzik Akademisi” nde opera aktörlüğü ve konser şarkıcılığı dalında uzmanlaştıı . Çeşitli konserler verdi. İstanbul Devlet Operası’ nda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda,kendisi tarafından kurulan CRR Opera ve Orkestra’sında solist sanatçı olarak baş rollerde yer aldı.
Sanatçılığının yanında kariyerine üst düzey yönetici olarak devam eden Aydoğan , 1989 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun kuruluş çalışmalarında yer aldı ve çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. 1994 yılında CRR Konser Salonu’nun Genel Müdür ve Sanat Yönetmenliği görevine atandı. Yaklaşık on yıl görevde bulunduğu 2005 yılına kadar yaptığı çalışmalarla kurumu Türkiye’nin sayılı konser salonları arasına soktu. 1995 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi CRR Opera Orkestra ve Korosunu, 1996 yılında CRR Senfoni Orkestrasını, 2003 yılında CRR Dans Tiyatrosu’nu kurdu ve Genel Sanat Yönetmenliğini yaptı.
2009 yılında İstanbul Bosphorus Dans Tiyatrosunu kurarak Türk Dans hayatına yeni bir soluk getirmeyi amaçladı. 2010 yılında İstanbul Ensenble ’yi kurdu ve yurt dışında çeşitli konserler verdi.
Son olarak Bakırköy belediyesi Leyla Gencer Operası’nın sanat yönetmenliğine getirilen Arda Aydoğan, daha sezonun başında geçirdiği kalp kriziyle 25 Ekim 2015 günü 52 yaşında vefat etti.