Öyle bir şehir yöneticisi düşünün ki, yoktan var olmuş olsun, hemşehrilerinin hem sosyal, hem de kültürel alanda kalkınmasında büyük hizmetleri olsun. İşte böyle bir yönetici var Anadolu’nun ortasında. Bu kişi de, Anadolu Üniversitesi kurucu Rektörü ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen. İnsana ve insanlığa verdiği değer sonucu, tamamen Belediye olanakları ile Eskişehir’de kültür ve sanat etkinlikleri düzenliyor. Tiyatrosu, Operası, Konser Salonu ve bir de Senfoni Orkestrası var.
ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SENFONİ ORKESTRASI:
1950'den sonra Eskişehir Konser ve Tiyatro Derneği kurulmasıyla başlar orkestranın tarihi. Halk evlerinde müzik dersi almış çeşitli enstrümanlar çalan çocuklarla birlikte ilk yaylı sazlı orkestra kurulur. Başlarında Yunus Emre İlkokulunun Müdür Yardımcısı öğretmen Nezir Sayın, Dr. Burhan Cemalcılar ve Reşit Zeytinoğlu vardır. Kısa sürede topluluk daha da büyür. Ve ne olan öğrencilerin kurduğu Öğrenci Cemiyetinin Genel Sekreteri Yılmaz Büyükerşen, bir yandan Gençlik Tiyatro Topluluğu kurar ve bu topluluğun bir üyesi olarak sahneye çıkar.
2001 yılında 24 kişiyle kurulmuş olan Senfoni Orkestrası, şuan Gülriz Germen'in Sanat Yönetmenliğinde, Ender Sakpınar'ın Sanat Danışmanlığında 60 kişilik kadroyla yoluna devam etmektedir. Senfoni Orkestrası, haftada 2 gün Eskişehir'de konserler verip yurt dışına turnelere katılmakta ve aldığı ödüllerle başarılarını taçlandırmaktadırlar.
SESİN BÜYÜSÜ KONSERİ
16 Aralık 2016 akşamı Eskişehir, Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde işte bu orkestranın, Eskişehir Belediyesi Senfoni Orkestrası’nın ‘’Sesin Büyüsü’’ adı verilmiş olan konseri vardı. Ben de konser için İstanbul’dan Eskişehir’e gittim. Salon tamamen doluydu. TRT Televizyonu bile gelip kayıt yapıyordu. Kendilerini önceden tanıdığım TRT Avaz Genel Koordinatörü Levent Mayda ve yapımcı Zuhal Altun yayın arabasındaydı. Onları da yayın arabasına giderek ziyaret ettim ve kültür ve sanata destekleri için teşekkür ettim.
Şef Ender Sakpınar yönetimindeki Eskişehir Senfoni Orkestrası’nın bu konserine solist olarak İzmir Operası solistlerinden soprano Birgülsu Ariç ve tenor Aydın Uştuk katılmışlardı. Ayrıca, koro şefi Cem’i Can Deliorman yönetimindeki Devlet Çoksesli Korosu da yerini almıştı. Konser programının seçimi de bölge dinleyicisine göre hazırlanmıştı. Carl Orff’un Carmina Burana’sından bölümlerle başlayan konserde Donizetti, Verdi, Lehar, Leoncavallo, J.Strauss, Borodin gibi bestecilerin popüler olmuş parçalarına yer verildi.
Seyircinin sanata ilgisi ve duyarlığı beni gerçekten çok etkiledi. Nerede ve ne şekilde alkışlanacağını çok iyi biliyor. Solistlere gelince; aslında onları anlatmaya hiç gerek yok. Türk opera seyircisinin yakından tanıdığı sanatçılar. Hepsi de gayet iyi bir perfomans gösterdi. Koro da son derece başarılıydı. Ancak, eski ve deneyimli bir izleyici olarak benim şöyle bir şey dikkatimi çekti. Salonun değişik yerlerinden konseri dinledim, ciddi bir ses kaybı dikkatimi çekti. Maalesef, birçok salonda olduğu gibi, burada da akustik sorunu var. Nedense bu durumla birçok yerde karşılaşıyoruz. Son derece güzel salonlar yapılıyor, ancak, sahnedeki sesi seyirciye ulaştırmayı sağlayan akustik teknikten yoksun binalar. Etkinlikler bu yüzden amaçlanan sonuca ulaşamıyor. Buna rağmen konser çok başarılı geçti ve seyircilerin ısrarlı alkışları nedeniyle sanatçılarımız 3 kez bis yaptılar. Hepsi de bilinen popüler parçalardı.
Konserden sonra kuliste şef Ender Sakpınar, tenor Aydın Uştuk ve soprano Birgülsu Ariç ile görüşerek onları kutladığımda, seyircinin ilgisinden ve kendilerini bağırlarına basmalarından son derece memnunlardı. Kendilerine gösterdikleri ilgiye çok memnun oldukları için onlara da çok teşekkür ettiler. Böylece bir konser daha başarıyla sona erdi. İstanbul’dan Eskişehir’e gitmeme değdi diyebilirim. Ben de başta Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen olmak üzere, tüm sanatçılara ve seyircilere teşekkür ediyorum.
İsmail Hakkı Aksu
18 Aralık 2016, Eskişehir