İzmir'de 2 Şubat Pazartesi günü başlayan ve 9 Şubat'a kadar sürecek Saygun Müzik Festivali 3 Şubat Salı akşamı Fazıl Say resitali ile devam etti. Festival açılış akşamında soluksuz koşulan unutulmaz Beethoven maratonundan sonra, Fazıl Say'ın Amadeus Mozart'ın beş piyano sonatını ardı ardına seslendirmesiyle Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi yine tarihi akşamlarından birini yaşadı.
Biletleri çok önceden tükenen bu resital için İzmirli sanatseverler konser akşamı Saygun Sanat Merkezi büyük salonunu hınca hınç doldurmuş, yer bulamayanlar orkestranın koro bölümüne yerleştirilmişti. Hâttâ piyanonun arkasındaki orkestra basamaklarına dahî sandalye yerleştirilerek dinleyici alınmıştı. Yoğun ilgi nedeniyle konser 15 dakika geç başlamak zorunda kaldı.
İzmirli sanatseverlerden her zaman gördüğü çok özel ilgi karşılığında, uluslararası üne sahip besteci ve piyanistimiz Fazıl Say bu kez de ardı ardına seslendirdiği Mozart 'ın beş piyano sonatı ve bis kısmında seslendirdiği yine Mozart'ın ünlü Rondo alla Turca'sı ile dinleyicilerine teşekkür etti.
Yayınlanan festival programındaki sıralamada yapılan küçük bir değişiklik ile Fazıl Say resitaline 5 numaralı Sol Majör KV 283 sonat ile başladı. Ardından nefes almadan sırasıyla No.7 Do Majör KV 309, No.12 Fa Majör KV 332, No.8 Re Majör KV 311 ve son olarak da No.1 Do Majör KV 279 sonatları fırtına gibi seslendirdi.
Program sonunda dinmeyen alkışlarla defalarca sahneye çağrılan ünlü sanatçımız bis parçasında yine Mozart'ın No.11 La Majör KV 331 piyano sonatının 3. bölümü olan ünlü "Türk Marşı" Rondo all Turca'yı seslendirerek görkemli bir kapanış yaptı.
Avusturyalı dâhi besteci (1756-1791) Amadeus Mozart'ın kısacık ömrüne sığdırdığı yüzlerce bestesinde hissettirdiği çocuksu coşku ve heyecanı, neşeli, sürprizli iniş çıkışlarını ve yaşamın masum güzelliklerini Fazıl Say duygu dolu üstün yorumuyla bizlere de yansıttı.
Tüm dünya müzikseverlerine benimsettiği duygularını icrasına yansıtan tarzı ve yorumlarındaki kendine özgü tekniği ile besteciliğinin yanında icracılığı ile klasik müzik dünyasında çok özel bir yeri olan Fazıl Say'ın bu resitali, ayrı ayrı lezzetlerin sunulduğu ziyafet sofraları gibi yine diğer konserlerinden çok farklıydı.
Konser sonrası uzayan imza kuyrukları ve birlikte fotoğraf çektirmek isteyen hiç kimseyi kırmadan herkesin gönlünü yapan sanatçının alçakgönüllüğünün yanında genç dinleyicilere gösterdiği yakın ilgi, karanlıklardan bunalan herkesin yarınlara dair umutlarının ve özlemle beklenen sabahların sembolü gibiydi.. İzmirliler adına kendisine ve Saygun Müzik Festivali düzenleme komitesine müteşekkiriz..
Metin Nurbeyler