İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda 2018-2019 kültür sanat sezonu salona adı verilen bestecimizin Kromatik Konçertosu'nun ilk kez seslendirilmesiyle açıldı. "Cemal Reşit Rey'den Seçkiler" başlıklı konserde, şef Can Okan yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası'piyanoda Dr. Aydın Karlıbel ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi solistlerinden tenor Hüseyin Likos'a eşlik etti.
Programın ilk eseri, bestecinin, Fransız piyanist Alfred Cortot’un isteği üzerine, İstanbul’un çeşitli kesimlerinden bölümleri anlatan, izlenimci bir teknikle bestelediği "Enstantaneler" (Senfonik Taslaklar) adlı 1931 tarihlii eseri idi. Her biri birer senfonik müzik gibi olan 12 dakikalık eserin bölüm başlıkları: 1.Balıkçılar ağları çekiyor, 2.Âmâ dilenci kadın, 3.Eyüp güvercinleri, 4.Boş bir cami içi ve 5.Bayram adlarını taşıyor. Solo piyanoda Dr. Aydın Karlıbel hocası, Cemal Reşit Rey’e layık bir şekilde çaldı.
Cumhuriyet tarihinin ilk kuşak bestecilerinden Cemal Reşit Rey'in 1932 yılında tamamladığı ve 85 yıl önce Paris'te gerçekleştirdiği "Kromatik Konçerto" adlı eserin Türkiye prömiyerindeki konserinin solisti de piyanist Dr. Aydın Karlıbel’di. Yurtdışında seslendirilerek başarı kazanmış ilk piyano eseri olan Kromatik Konçerto klasik batı müziğinin tarihsel akışı içinde diyatonizm kavramı ile birlikte iki temel unsurundan birisi olan kromatizmi ön plana çıkartıyor. Sözcüğün ‘chroma’ kökenine atıfla eserin ilk bölümü Universal Edition yönetimi tarafından önerilmiş olan “Farbenspiel’, dilimizde ‘Renk’ Fransızca ise ‘Prisme’ başlıklarını taşımakta. Üç bölümlü ve 20 dakika süreli konçertonun bölüm başlıkları şunlardı: I. Renk (Farbenspiel-Prisme), II. Adagio ve III. Allegro molto.
Eserin ilk bölümü geleneksel sonat formu anlayışına sadık kalınarak bestelenmiş. Kontrastlı temalar, güçlü ritmik formüller, uyumsuz akorlar, Chopinvari arpej oyunları, parlak, gösterişli ve ayrıntılı eserin ismi ile mütenasip kaleidoskopik bir piyano yazısı var karşımızda.
Solonun tek başına kalıp ezgiselleştiği epizodlar bu bölümde belirginleşiyor. Sonat formuna özgü, reekspozisyondaki geleneksel tonik-dominant değişimi ise bu eserde yerini ‘kromatik-mediant’ ilişkisine bırakmış.
Adagio II Bölüm iki devasa med-i cezir hareketini anımsatıyor. Büyüyüp küçülen ses katmanları duyulmakta. Bölümü başlatan motif uzaktan Stravinski’nin ‘Ateş Kuşu’ şiirini anımsatmakta. Louis Aubert ve Alban Berg tarafından bir final olarak addedilmemiş ve esere ‘bitmemiş’’ damgasını eklemiş olan III. ve son bölüm ise timpani ve obua söyleşisiyle adeta apayrı bir aleme taşınmış olan folklorik bir ortamda davul-zurna tınılarını çağrıştırmakta.
Kromatik Konçertonun taşıdığı önem ayrıca, 1932 de bestelenmiş olan Ulvi Cemal Erkin’in ‘Konçertino’su bir yana bırakılırsa, ülkemizden birinin besteleyip yurtdışında seslendirilerek başarı kazanmış ilk piyano konçertosu olması.
Bestecimizin yaşamında, kendi tabiriyle ‘büyük ustalardan alınmış ayaküstü dersler’ e vesile olmuş olması da bu konçertoya tarihi önem atfetmekte.
C.R.Rey’in eserlerinde başarılı olan Karlıbel bu eseri de iyi bir şekilde yorumladı. Karlıbel, alkışlara karşılık olarak, piyanist Seher Tanrıyar anısına Rey'in piyano sonatının ikinci bölümünü bis olarak çaldı.
Nasıl ki İspanyol besteci Chabrier’in España, Finlandiyalı besteci Sibelius’un Finlandiya adlı ulusal yönde besteleri varsa, benzer bir eser de Türkiye’nin var. 1973 yılında Cemal Reşit Rey tarafından bestelenmiş eser olan 20 dakikalık (Rapsodik Parçalar Şeklinde) Türkiye Senfonik Şiiri, bestecinin ölümünden sonra; İstanbul Filarmoni Derneği'nin, bestecinin dağıtılmış eserlerini toplarken, 1986 yılında bulunarak ortaya çıkmıştır. 10 parçadan oluşur ve ülke coğrafyasının seslerle çizilmesi olarak tanımlanabilir. Yurdumuzun 10 değişik bölgesinden, değişik ton ve ritimlerde, yörenin ezgilerinden yola çıkılarak bestelenen Senfonik Şiir’in şef Can Okan yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası son derece güzel bir şekilde icrası seyircileri de mutlu etti.
Konserin son eseri, C.R.Rey’in, Mevlana'nın Mesnevi Mukaddimesi üzerine, 15 dakika süreli, tenor ve orkestra için 1938'de bestelediği ve 2000 yılında Dünya Prömiyeri yapılan, ‘’Mistik Şiir” adlı eseri idi. Tenor solist için teknik açıdan oldukça zor bölümlere sahip olan eserde, solo tenor bölümlerini icra eden İDOB solist sanatçısı Hüseyin Likos, eserin solo partilerini icra ederken, bu son derece güç pasajları, yılların verdiği deneyimi sayesinde başarılı olarak tamamlayarak, seyirciden hak ettiği alkışı aldı. Bu parça ile konser sona erdi.
Türk Beşlerinden olan Cemal Reşit Rey böylece, adını taşıyan kültür merkezinde, öğrencilerinin de yer almış olduğu bir etkinlikte ve sezon açılış konserinde, yine onun adına yaraşır bir şekilde anılmış oldu. Bu açılış ve anmada C. R. Rey'in öğrencisi besteci Yalçın Tura (d. 1934) kanunî Ruhi Ayangil (d.1953)de bulundu.
CEMAL REŞİT REY KİMDİR?
Türk Beşleri’nden olan, besteci, eğitimci, piyano pedagogu, piyanist, şef ve İstanbul Şehir Orkestrası'nın kurucusu Cemal Reşit Rey, Kudüs'te 1904 yılında dünyaya geldi.
Öğrenimine Galatasaray Lisesi'nde başlayan Rey, orta öğrenimine Lycee Buffon'da devam etti. Burada Paris Konservatuvarı müdürü Gabriel Faure'nin aracılığı ile piyanist Marguerite Long'un öğrencisi olan Rey, müzik eğitimini geliştirme fırsatı buldu.
Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla annesi ile birlikte İsviçre'ye giderek, Cenevre'de St.Antoine Koleji'nde ve Cenevre Konservatuvarı'nda eğitimini sürdüren Cemal Reşit Rey, makamsal Türk müziği, tasavvuf felsefesi, ölüm fikrinin işlendiği senfonik şiirleri, ilahilerden ve büyük orkestra olanaklarından yararlandığı birçok yapıta imza attı.
Ünlü besteci, 1982 yılında "Devlet Sanatçısı" unvanı alarak, 7 Ekim 1985 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetti. Cemal Reşit Rey’i ölümünün 33. ve doğumunun 114. yıldönümünde sonsuz saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz.
İsmail Hakkı Aksu
7 Ekim 2018