Kırgızistan'ın başkenti Bişkek, Orta Asya’daki Tian Şan sıradağlarının (Tanrı Dağları) kuzey eteklerinin çok yakınında yer alır. Bugün Sovyet dönemi binaları ve anıtlarının yanı sıra çok sayıda yeşil alan, park ve bahçeyle donanmış olan Bișkek, 1926'ya kadar Pişpek olarak biliniyordu. 1926'da Sovyetler Birliği Komünist Partisi şehrin adını Bolşevik askeri lider Mikhail Frunze'yi (1885-1925) onurlandırmak üzere Frunze yaptı. Sovyetlerin yıkılmasının ardından 31 Ağustos 1991 günü bağımsız Kırgızistan Cumhuriyeti kurulur kurulmaz Kırgız parlamentosu başkentin adını Bişkek olarak değiştirdi. Bu isim hem ses olarak eski adı Pişpek’e yakın, hem de Kırgızca’da anlamı olan bir kelime (yayık sopası demek oluyor). 2025 itibarıyla nüfusu 8 milyona yakın ülkenin bu canlı başkentinde bir milyondan fazla insan yaşıyor.
Bişkek’in en önemli kültür anıtlarının bașında Devlet Güzel Sanatlar Müzesi ve antik Yunan tarzı sütunlarıyla șehir merkezinde yükselen Kırgız Devlet Opera ve Bale Tiyatrosu yer alıyor.
Bișkek A. Maldybayev Kırgız Ulusal Akademik Opera ve Bale Tiyatrosu (Foto: Ömer Eğecioğlu).
4 Mayıs 2025 tarihinde Opera ve Bale Tiyatrosunda ”Alymbek Menen Kurmanzhan” (Alimbek ile Kurmancan) bașlıklı bir Kırgız operanın, belki de daha doğru tabiriyle müzikal oyunun prömiyeri yapıldı. Kırgızların ulusal kahramanı kadın kumandan Kurmancan Datka ve eși Alimbek’i konu alan bu kısa eserin librettosu Kırgızların kadın șairi Bubaisha Arstanbekova’ya ait. Operanın müziği ise Kırgız Cumhuriyeti Halk Sanatçısı Satylgan Osmonov tarafından bestelenmiș. Operanın prömiyerinden birkaç gün sonra 9 Mayıs 2025 akșamı, bu eseri izleme șansına kavuștum.
Bişkek Operası
Kırgız Devlet Opera ve Bale Tiyatrosu, ülkenin kültürel manzarasında önemli bir yere sahiptir. Kurumun ilk adımları 1926 tarihinde atıldı. 1930'da kurulan tiyatro, Kırgızistan'daki ilk Avrupa tarzı tiyatro kurumuydu. Sovyetlerin sanata verdikleri öneme paralel olarak bu kurum, bölgede opera ve balenin halka tanıtımında önemli bir rol oynadı. 1937 yılında gösterilen ilk müzikal drama Vladimir Vlasov ve Vladimir Fere'nin bestelediği “Altyn Kyz” (Altın Kız) adlı eser oldu.
Tiyatronun adı ise zamanla birçok değişime uğradı. 1942'de Vladimir Lenin'e saygı ifadesi olarak V. I. Lenin Kırgız Devlet Opera ve Bale Tiyatrosu olarak adlandırıldı. 1959'da müzikal tiyatro Kırgızistan’da akademik bir statüye layık görüldü. 1978'de ise Kırgızistan klasik müziğinin öncüsü sayılan Kırgız besteci Abdylas Maldybayev'i (1906-1978) onurlandırmak amacıyla Abdylas Maldybayev Kırgız Ulusal Opera ve Bale Tiyatrosu adını aldı. 2000 yılından bu yana opera ulusal bir kurum sıfatıyla Kırgız Ulusal Tiyatrosu’na dönüștü. Günlük konuşma dilinde ise Opera ve Bale Tiyatrosu veya Bişkek Operası terimleri kullanılıyor.
L. Laburenko ve P. Ivanov adlı iki mimar tarafından tasarlanıp 1955’te bitirilen ve Bişkek Operası’na ev sahipliği yapan gösterişli yapı, Bişkek şehir merkezindeki Abdrahmanov Caddesi'nde, Devlet Güzel Sanatlar Müzesi'nin karşısında ve Hyatt-Regency Hotel'in yanında günümüzdeki yerini buldu. Tiyatronun mimarisi Antik Yunan klasik tarzının gerçek bir örneğini oluşturuyor. Büyük bir sütun dizisi ile dekore edilen ön cephede tiyatronun yapıldığı zamanı yansıtan Sovyet çekiç ve orak amblemlerini de görmek mümkün. Çatıda klasik çağın ilham perilerinin heykelleri yükseliyor.
A. Maldybayev Kırgız Ulusal Akademik Opera ve Bale Tiyatrosunda sahneden arkaya bakıș; tavan süslemeleri; giriș cephesi sütunlarındaki orak çekiç kabartmaları (Foto: Ömer Eğecioğlu).
Tarihi boyunca bu mekânda birçoğu ikonik klasikler haline gelen çok sayıda opera ve bale sahnelendi. Sovyet döneminde Kuğu Gölü, Eugene Onegin, La Traviata, Don Carlos, Prens Igor, La Boheme, Faust ve Maça Kızı gibi ünlü eserler programlarda yer aldı. Kırgızistan’ın bağımsızlığa kavuşmasından sonra da bu sevilen klasiklerin sahnelenmesine devam edildi.
Alimbek ile Kurmancan
4 Mayıs 2025’te Bișkek’in A. Maldybayev Ulusal Akademik Opera ve Bale Tiyatrosu sahnesinde, Kırgızistan tarihinin seçkin şahsiyetlerine adanmış bir tarihi müzikal oyunun prömiyeri yapıldı.
Drama, Kırgız halkının kaderi üzerinde silinmez bir iz bırakan ünlü kadın kahraman Kurmancan Datka ve eși Alimbek’in yaşamları üzerine kurulmuș. Kurmancan Datka’nın kahramanlık öyküsü lirik çizgilerle birleștirilmiș.
Librettosu șair Bubaisha Arstanbekova tarafından yazılmış olan bu eserin müziği Kırgız Cumhuriyeti Halk Sanatçısı Satılgan Osmonov’a aitti. Puccini’yi anımsatan lirik aryalar ve Türk kulağına yabancı gelmeyen folk öğeleri tașıyan dans sahneleri, bestecinin ne kadar usta olduğunu açıkça ortaya koydu. Sözler Kırgızca ve çevirisiz olduğu için öykünün akıșını performans öncesi öğrenmek gerekti.
Ortada tekerlekli sandalyede besteci Satılgan Osmonov“Alimbek ile Kurmancan"da yer alan sanatçılar ve operanın yaratıcı kadrosuyla (Foto: Bișkek A. Maldybayev Kırgız Ulusal Akademik Opera ve Bale Tiyatrosu).
İki perde ve yedi sahnelik “Alimbek ile Kurmancan" da Kurmancan Datka’nın gençliğini ve yașlılığını sırasıyla Kırgız Cumhuriyeti Sanatçıları Aizirek Momunova ve Baktygul Bokoeva seslendirdi. Orkestra șefi yine Kırgız Cumhuriyeti Sanatçısı Nurmatbek Polotov’du.
9 Mayıs 2025 tarihinde Bișkek Opera’da “Alimbek ile Kurmancan”ın gösteriminde izleyiciler arasında yer alan bir Kırgız çifti (Foto: Ömer Eğecioğlu).
Alai (Alay) Kraliçesi Kurmancan Datka
Kurmancan Datka (1811–1907), Alay Kırgızlarının efsanevi kadın lideriydi. 1811 yılında Kırgızistan'ın Oş kenti yakınlarında doğdu. Genç yaşta, istemeyerek evlendirildiği ilk eşinden birkaç ay içinde kaçarak ayrıldı. Hayatının akışı, komutan Alimbek Datka (Kırgızcada “Datka”, lider veya general anlamına geliyor) ile evlenmesiyle yeni bir yön aldı.
Solda: Kırgızistan’ın ulusal kahramanı kadın kumandan Kurmancan Datka’nın Bişkek’teki heykeli; Sağda: Kırgızistan’ın 50 Som değerindeki banknotunda yar alan portresi (Foto: Ömer Eğecioğlu).
Alimbek Datka, 19. yüzyıl Kırgız tarihinde “Alay Aslanı” olarak bilinen önemli bir liderdi. Orta Asya’nın önemli değişim ve kargaşa döneminde, Kırgız halkının kültürel ve siyasi bağımsızlığını korumada kilit bir rol oynadı.
Özbeklerle birlikte Kokand Hanlığı’nı oluşturan Kırgızlar, 19. Yüzyılın ortasından itibaren Çarlık Rusya’nın saldırısına karşı durmuşlardı. Ruslara direnen Alimbek Datka’nın vefatından sonra, Kurmancan Datka Kırgızların lideri oldu ve Çarlık Rusya’ya karşı gelmeye devam etti.
Orta Asya’daki Kokand Hanlığı’nı işgal eden Rusların fethetmekte zorlandıkları bölgelerden biri, Kurmancan Datka’nın liderliğindeki Güney Kırgızistan’daki Alay Vadisi’ydi. Yapılan savaşta Ruslara esir düşen Kırgız lider Kurmancan Datka, her şeye rağmen işgal kuvvetleri komutanını kendi köyüne gelmeye razı etmiş; burada Çarlık Rusyası ile bir anlaşma imzalamayı başarmış ve Kırgız halkını üstün Rus kuvvetleri tarafından yok edilmekten kurtarmıştır.
Yapılan anlaşma uyarınca Rus idaresi, Kırgız halkının geleneksel yaşam tarzına müdahale etmeyecek; Kırgızlar da iç işlerinde bağımsız kalmak kaydıyla Rus egemenliğini kabul edeceklerdi. Dönemin şartları göz önüne alındığında, bu uzlaşma ulaşılabilecek en uygun çözüm olarak değerlendiriliyordu.
Kurmancan Datka, yapılan protokol doğrultusunda Kırgız halkı üzerinde otuz yıl süren bir liderlik üstlendi. Hayatının en büyük trajedilerinden biri ise, kaçakçılık suçuyla hüküm giyen öz oğlunun idamında hazır bulunmak zorunda kalmasıydı. 1907 yılında, 96 yaşında hayatını kaybetti.
Uzun yaşamı boyunca Kırgız kabilelerini Çin, Rusya ve diğer Orta Asya güçlerine karşı birleştirdi. Rus Çarı, Buhara Emiri ve Kokand Hanı tarafından tanınan ilk kadın lider oldu.
Kırgızistan’ın 1991’de kazandığı bağımsızlıktan sonra ve 2011’deki doğumunun iki yüzüncü yıldönümünden bu yana, yalnızca bir Datka olarak değil; aynı zamanda “Alay Kraliçesi”, “Güney Kraliçesi” ve hepsinden önemlisi “Kırgız ulusunun anası” olarak da hatırlanıyor.
Kırgız besteci Satılgan Osmonov
Satylgan (Satılgan) Osmonov hakkında Türkçe kaynak bulmak kolay değil ama Kırgız Cumhuriyeti bestecilerinin kataloglandığı bir internet sitesinde A. G. Kuznetsov’un besteci üzerine yazdıkları, dijital çeviri motorlarının yardımıyla sanatçının yaşamı ve eserleri hakkında bir fikir sahibi olmamızı sağlıyor.
Özetle, Satılgan Osmonov 1938 yılında Kırgızistan’ın Çuy Vadisi’nde bir köyde doğdu. İki yaşında annesini kaybetti. Birkaç yıl sonra babası cephede öldü. Dedesi tarafından büyütülen gencin kulaktan çalmayı öğrendiği ilk enstrüman dombraydı (Kazakların kullandığı iki telli çalgı). Daha sonra 1958'de Bişkek’te Kırgız besteci Mukasha Abdraev ile çalışmaya başladı, bir dizi şarkı, romans,ve enstrümantal minyatür yazdı.
”Alymbek Menen Kurmanzhan” operasının librettisti Kırgız șair Bubaisha Arstanbekova ve bestecisi Satılgan Osmonov.
Osmonov, daha sonra Taşkent Konservatuarı'na girdi. Bu yıllarda senfoni orkestrası için bir süit, keman konçertosu, Kırgız şiirleri üzerine bir romans dizisi, keman ve piyano için sonat, koro için eserler ve şarkılar besteledi. Konservatuvardan mezun olduktan sonra Kırgız Devlet Sanat Enstitüsü'nde öğretmen olarak çalıştı; yaylı çalgılar orkestrası için serenat, ses için konçerto (1971), çello konçertosu (1973) ve “Ak-Meer” (Akdeniz) (1974) adlı senfonisini besteledi. Büyük formdaki eserlerin yanı sıra çeşitli müzik aletleri, oda toplulukları için de besteler yaptı.
Bișkek Opera’da 9 Mayıs 2025 akşamı gösterilen “Alimbek ile Kurmancan”dan bir sahne (Foto: Ömer Eğecioğlu).
Daha sonraki eserleri arasında keman ve orkestra için ikinci konçertosu (1984), Üçlü (1984), koro için eserler, şarkılar, “Kycha” ve “Sepil” (Kale) başlıklı operaları yer almaktadır.
Besteci doğrudan folklor temalarını kullanmasa da müziği liriktir ve belirgin bir ulusal tat taşır. Eserleri çoğu zaman drama, kahramanlık, destansı duygulara dayanır.
1979'da Osmonov, Kırgızistan Besteciler Birliği yönetim kurulu üyeliğine seçildi; daha sonra birliğin yönetici sekreterliğini ve başkanlık görevini yaptı. 2000 yılında 11. yüzyıl Orta Asya Türk şairi, devlet adamı, vezir ve filozof Jusup Balasagun’u konu alan bir opera besteledi. Ardından “Ukun” başlıklı senfonisini yazdı ve 25 romanstan oluşan bir vokal minyatürler dizisi besteledi.
İki perde ve yedi sahnelik “Alimbek ile Kurmancan"ın program kapağı.
2008 yılında Bişkek’te 70. yaşını kutlamak üzere sanatçının eserlerinden oluşan büyük bir konser düzenlendi. Uluslararası A. Maldybayeva Ödülü (1990) ve Kırgız Cumhuriyeti M. Abdraev Ödülü'nün (2007) sahibi olan Osmonov, 2019’dan bu yana Kırgız Cumhuriyeti Halk Sanatçısı ünvanını taşımaktadır.
“Kurmancan Datka: Dağların Kraliçesi”
“Alay Kraliçesi”nin yaşamı ile ilgili yapılan bir de Kırgız filmi var. 2014 yılında vizyona giren“Kurmancan Datka: Dağların Kraliçesi”nin yönetmenliğini Sadık Șer-Niyaz yapmıș. Başrolde, Kurmancan Datka’nın gençlik yıllarını canlandıran Elina Abai Kızı yer alıyor. Filmde Kurmancan’ı, farklı yaş dönemlerinde dört ayrı aktris canlandırmaktadır.
Dağların Kraliçesi Kırgızistan’da gişe rekorları kırarak bugüne kadar en yüksek hasılat elde eden Kırgız filmi oldu. Yaklaşık 1,5 milyon dolarlık bütçesiyle, ülke sinema tarihinde şimdiye dek çekilmiş en pahalı yapım sayılıyor. Ayrıca, önemli ölçüde devlet sanat desteği alan ilk film olarak dikkat çekiyor.
“Alimbek ile Kurmancan" müzikal oyunu Dağların Kraliçesi filmi kadar popüler bir eser olur mu tahmin etmek zor. Ancak Kırgız halkının tarihine altın harflerle yazılmış bir kadın kahramanı renkli ve çoşkulu bir șekilde izleyicilere sunduğu muhakkak.
♪♪♪
Ömer Eğecioğlu
Santa Barbara, CA, ABD