Amsterdam’da Hollanda Ulusal Opera ve Balesi salonunda 17 Haziran 2025’te Modest Mussorski’nin Aleksandr Puşkin’in librettosu üzerine bestelediği Boris Godunov adlı, bir prolog ve dört perdeden oluşan büyük operasını izledim. Birinci balkon orta sıralardan izlediğim yapım iki perde olarak sunuldu, toplam 3,5 saat sürdü. (www.operaballet.nl/en/dutch-national-opera/2024-2025/boris-go dunov)
“Rus beşleri” diye bilinen bestecilerden biri olan Mussorski tamamladığı tek ve başyapıt operası olarak tanımlanan eserini 1868-73 yılları arasında bestelemiş ve dünya prömiyeri 1874’te Petersburg’da gerçekleşmiş. Nikolay Rimsky-Korsakov, Dmitriy Shostakovich ve Igor Buketoff’un dokunuşuyla birden çok versiyonu olan ve konusunu gerçek olaylardan alan eserde Rus çarlarından Boris Godunov’un (1551-1605) hayatı anlatılıyor (1,2).
KONU
Çok karakterli ve oldukça karmaşık konu özetle şöyle: Olaylar 16. yüzyılın sonlarında, Rus Çarlığında geçiyor. Prologda, çarlık naibi Boris Godunov geçmişe dair bazı endişeleri nedeniyle tahta çıkmak için isteksizdir ve halkın ısrarla yalvarmasını beklemektedir. Ulusal kutlama günü geldiğinde Boris Godunov ülkenin istikrarını korumak için çar olmaya karar verir. Halk sevinir ve çarı över.
Birinci perdede sıradan insanların hayatı gösterilmektedir. Grigori adlı bir genç, Rusya tarihini yazmakta olan yaşlı keşiş Pimen’i ziyaret edip ona kendisini rahatsız eden kâbusları anlatır. Pimen de ona Boris Godunov’un iktidara yükselişinin yolunu açan veliaht çar Dimitri’nin öldürülme hikâyesini anlatır. Ölmemiş olsaydı Dimitri’nin kendi yaşında olacağını öğrenen ve çok heyecanlanan Grigori duygularını kontrol edemeyip bir meyhanede ayyaşlarla içki içer ve polise yakalanmamak için kaçar.
İkinci perdede, sarayda Xenia nişanlısının ölümünden dolayı yas tutmakta, kardeşi Fyodor ve Çar Boris onu teselli etmektedir. Ama Çar da çevresindeki ve ülkedeki ihanet ve karışıklıklardan huzursuzdur. Nitekim Prens Vasily Shuisky, Dimitri olduğunu iddia eden bir adamın tahta geçmek istediği haberini verince çar zihinsel olarak çöküşe sürüklenir. Bu adam Grigori’dir.
Bunlar olurken üçüncü perdede, Rangoni’nin baskısıyla çariçe olmak için onunla evlenmeye arzulu bir kadın, Marina ortaya çıkar ve sahte Dimitri’ye yani Grigori’ye çariçe olmak istediğini açıkça söyler. Marina’ya zaten âşık olan Grigori ise kendisini beğendiği için değil de tahta çıkmak için kendisiyle evlenmek istenmesinden hoşlanmaz.
Dördüncü perdede, halk arasında karışıklık iyice artmış, fakirlik ve açlık önce yalvarma, sonra açıkça talep etme ve ayaklanma şeklini almıştır. Olaylar nedeniyle ve katil olduğunun ortaya çıkmasından korkarken tersine öldürtmeye çalıştığı çocuğun hayatta olduğu haberini duyunca Boris Godunov’un kafası iyice karışır ve bir yalanını diğeri izler. Yalanları artıkça yakayı ele verme, kilise tarafından cezalandırılma kâbusu günlerini ve gecelerini kaplar, Dimitri’nin hayaleti gündüz sanrıları halini alır. Gözünün önünden gitmeyen görüntülere hitap ederek, cinayet girişimiyle ilgili sorumluluğunu reddeder: ona "Defol, çocuk! Ben senin katilin değilim!", diye haykırır. Her taşın altında kendine düşman arayan bir paranoyak haline gelir (3). Sonuçta en yakınları bile onu terk eder. Ruhsal açıdan iyice çöken çarı keşiş Pimen ziyaret eder. Ona bir hikâye anlatır, hikâyede kör bir adam rüyasında veliaht çarın ağlayan çocuk sesini duymuştur. Bunu duyan Boris Godunov artık gerçeklerle baş edemeyecek duruma gelir, merhamet umarak yüzü gözü kan içinde yere yığılıp ölür. Büyük şenliklerle Grigori çarlık tahtına çıkar.

YARATICI SANATÇILAR
Sahneye koyan, dekor ve kostüm tasarımcısı: Kirill Serebrennikov; Orkestra şefi: Vasily Petrenko; Koreograf: Evgeny Kulagin; Işık tasarımcısı: Sergey Kucher; Video tasarımcısı: Yurii Karikh; Dramaturg: Daniil Orlov; Koro şefi: Edward Ananian-Cooper, Çocuk koro şefi: Pia Pleijsier
YORUMLAYICI SANATÇILAR
Boris Godunov: Tomasz Konieczny
Pimen: Vitalij Kowaljow
Grigori: Dumitru Mîțu
Xenia: Inna Demenkova
Feodor: David van Laar
Marina Mnishek: Raehann Bryce-Davis
Hemşire: Polly Leech; Prens Shuisky: Ya-Chung Huang, Andrei Shchelkalov: Jasurbek Khaydarov; Rangoni: Gevorg Hakobyan; Varlaam / Mitiukha: ShenYang; Missail / Boyar: Steven van der Linden; Han sahibesi: Eva Kroon;
Sıradan bir adam: Odin Lund Biron; Nikitich: Roger Smeets
Royal Concertgebouw Orkestrası; Başkemancı: Hebe Mensinga; Hollanda Ulusal Opera Korosu ve Amsterdam Çocuk Korosu
İZLENİMLERİM
Konu ve Reji Üzerine: Gerçek bir yaşam öyküsü ancak içine sinir-bilim, ruh-bilim, sosyoloji, tarih ve edebiyat katılıp Puşkin ve Mussorski’nin yorumuyla harmanlanınca böylesine muhteşem bir efsane haline gelebilir. Gerçekten de rüyalara sızacak güzellikte bir senfonik anlatım söz konusuydu. Hemen belirtmeliyim ki bu büyüleyici temsil beni çok mutlu etti.
Rüya demişken, Pimen’n anlattığı öyküdeki kör keşişin rüyasının üzerinde biraz duralım. Doğuştan kör insanların rüyalarında görsel değil, işitsel ve dokunsal duyu öğeler yer alır. Sonradan kör olanların ise görsel rüyalarının zamanla azaldığı gözlemlenmiştir. Sinir-bilim araştırmalarının ilk 1960’ların sonunda saptadığı ve ancak 1990’ın başında klasik bilgi olarak kabul ettiği bu gerçek (4,5) inanılır gibi değil ama ta 140 yıl önce, 1825’te Puşkin’in romanında ve 1868’de Mussorski’nin operasında yer alıyor. Bilim-insanları mutlaka roman okumalı dedirtecek ve insanı hayrete düşürecek bu sanatçı öngörü ve sezisi hem zamanın ötesini tarif eden konusuyla operanın tamamında hem de Kirill Serebrennikov’un çağdaş rejisinde tekrarlanıyor. Zamanın ötesi, iki perde arasında 20 yıl geçtiği için değil, dünü de bugünü de ve belli ki yarını da anlattığı için. Opera, tiyatro ve film dünyasında çok yetenekli ve eşit derecede evinde olan Serebrennikov’un çağdaş rejisi. Öncelikle orijinal Rusça dilinde söylenen operada eserin başında ve yer yer aralarda İngilizce anlatıcı yer alıyor. Esere yerleştirilmesi başına yaratıcı bir fikir olan anlatıcı karakteri olayları anlatmaktan çok yorumlar yapıyor. Bu yorumlar günlük Rus gazetelerinden alınmış, yer yer Putin’e ve Amerika’ya gönderme yapan pasajlar. “Kolonyal dil” İngilizce olarak sunulan yorumlardan “Kendimiz olmamıza izin verilmiyor, belli kalıplar içinde davranmamız isteniyor. Oysa kendimizi gerçekleştirmeliyiz”, “Mutluluk nedir, herkes annesinden mutsuzluk sütü içerek büyüyor” ve benzeri yorumlar hem Serebrennikov’un kendi Rusya deneyimleri hem de yerkürenin birçok coğrafyası için geçerli. Öylesine ki insanı derinden düşünmeye sevk ediyor.
Sinema akademisyeni, sanat yazarı, gazeteci Olga Surkova’nın kendisiyle gerçekleştirdiği bir söyleşide Serebrennikov rejisinin temelini şöyle açıklamış: “Benim Boris Godunov'um, yoksul Rus eyaletlerinde bir yerlerde, Sovyet döneminden kalma beton bir apartman bloğunda geçiyor, tipik bir panel bina. Orada her çeşit insan yaşıyor. Her dairenin her odasında bir televizyon var. Yetkililer, ülkede olan her şeyi televizyon aracılığıyla yayınlıyor. Ülkenin büyüklüğü, çarların hayatları ve gücü ile onlar sayesinde hayatın nasıl daha iyi ve zengin hale geldiği hakkında herkes televizyonda aynı şeyi izliyor. Ama pasif bir şekilde izliyorlar, çarın herhangi bir başka çarla değiştirileceğini görmeyi bekliyorlar. Varoluş çarkı, sonsuza dek dönüyor.”(6).
Gerçekten de sıradağ misali kişiliksiz binaları andıran üç katlı ve her evin içini gösteren dekor demir perde ülkelerindeki yönetime şikayetlerini, akşam trafiğe kapalı bir caddede sessizce bir aşağı bir yukarı volta atarak içlerinden ifade eden insanların yaşadığı sokakları andırıyordu. Dekordaki evlerde televizyon mutlaka açıktı ama seyreden yoktu, çünkü hep aynı propaganda programları gösteriliyordu. Onun yerine yaptıklarının panoraması bu sahnelemede çok barizdi. Üstüne propaganda programlarının çekim sahneleri de (çekim öncesi çara makyaj yapılışı, sunucu spiker, kameraman vb.) yerleştirilmişti. Sözlerle yakınan halk yok gibi idiyse de rejisörün evlerde olan bitenleri betimlediği mizansenler akıl almaz ayrıntılar içeriyordu, adeta gerçek gibiydi. Sadece olayların gidişini tamamen değiştiren Pimen ile Dimitri’nin konuştukları o önemli sahnede evlerin ışığının bir süre olsun karartılması, evlerin içindeki hareketliliğin dondurulması, dikkatin dağılmaması açısından yararlı olabilirdi.
Serebrennikov genel anlamda bir opera eserini sahnelemek üzerine de şunları söylemiş: “Benim için sahnelediğim operanın bestecisi benim ortak yazarımdır. Prodüksiyonu birlikte yaratırız; o bizden biridir. Gerçekten harika bestecilerle ortak yazarlık duygusu benim işim için hayati önem taşır. Bir yönetmen veya tasarımcı ne kadar yetenekli olursa olsun, klasiklere aşağıdan bakma dürtüsünden vazgeçmelidir. Aksi takdirde, ulaşılamaz bir idealin, bir idolün korkusuyla felç olur ve bu durumda, iki tane idol vardır: besteci Mussorgski ve oyunu librettonun temelini oluşturan şair Puşkin.”(6).
Rejisör Puşkin hakkında şu görüşlerini açıklamış: ““Boris Godunov’da Puşkin, Shakespeare dramasının yapısını takip etmiş. Shakespeare’in dramaturjisini benimsemiş ve Rus topraklarındaki iktidarın tarihi kroniklerini yeniden yaratmaya çalışmış. Hem Shakespeare hem de Puşkin için iktidar, kötü adamların bir panoptikonu (7) ve korkunç suçların bir şelalesidir. İktidar, tüm eylemlerinde günahkâr ve suçludur ve döktüğü kan toprağa sızar; o toprak ki boşuna fedakarlıklarla bereketli hale gelmiştir.” (6).
Rejisör, bugünün Rusya’sı hakkında şunları eklemiş: “Şimdi kendimi eşsiz bir konumda buluyorum: Rusya'yı içeriden tanıyorum, ancak son üç yılı ülke dışında geçirdikten sonra onu dışarıdan da görebiliyorum. Putin'in Rusya'sında insanlar kendini korumak için sessiz kalıyorlar veya rejime sadakat yemini ediyorlar. Devlet sadakati tam anlamıyla satın alıyor, en fakir köylülere savaşa gitmeleri ve komşularını öldürmeleri için para teklif ediyor; daha önce hiç hayal etmedikleri miktarlarda. Hiçbir direniş yok. Protesto edenler şimdi hapse atılmış veya sürgün edilmiş durumda. Peki sevdiklerini maaş çeki için savaşa gönderen insanlarda ne sorun var? Dul kadınlar neden devlete lanet okumak yerine teşekkür ediyor? Buraya nasıl geldik; şikayetler paslı tüfekler veya kötü yemeklerle ilgili, masumların öldürülmesiyle ilgili değil mi?"(6).
Eserin tümünde Theo Angelopoulos’un Ulis’in Bakışı (1995) adlı filmindeki sosyopolitik tarihi izliyor gibi hissettim. Dahası bu detaylı reji her bir karakterin psikolojik portresini de etkileyici ve seyirciyi içine çekecek şekilde çizmişti. Örneğin Dimitri’nin aklı havada gençlik hali, sosyal ortamlarda çekingen oluşu ama aşkını açıklarken güçlü duygularını ifade edişi gerçekten unutulmazdı.

Yorumlayıcı Sanatçılar: Hangi birini anlatmalı, hangi birini daha çok övmeli bilemedim. Başta Tomasz Konieczny’in önce endişeli, tahttayken güvenli, Dimitri’nin ortaya çıkışıyla çökkün ve halüsinasyonlar gören Boris Godunov yorumu ve her dönemine uygun muhteşem söyleyişinden söz etmek isterim. Hemen ardından
Grigori rolünde Dumitru Mîțu hem büyük sesi hem de karakteri yaratışıyla, Pimen rolünde yüce çınar sesli Vitalij Kowaljow, Marina rolünde zor rollerdeki başarısıyla dünya çapında tanınmış mezzo-soprano Raehann Bryce-Davis ve Rangoni rolünde muhteşem sesli Gevorg Hakobyan büyük alkışı hak ettiler.
Keza İngilizce anlatıcılığı da üstlenmiş olan, sıradan bir adam rolünde Odin Lund Biron’un hem oyunu hem de sesi akıldan çıkacak gibi değildi. Koro, çocuk korosu ve orkestranın da ortaya mükemmel bir performans çıkardığını söylemeden geçmemek lazım.
Böylece 1584’te başlayan Boris Godunov olayı, tarihi bir dram olarak önce yazıya dökülmüş, sonra sahneye çıkmış. Temsildeki anlatıcı halk açısından bugün Rusya’da 1584’tekinden farklı bir durum olmadığını ifade etti. Sizce Rusya ve ona komşu ülkelerin bugünkü durumu nasıl?
Pınar Aydın O’Dwyer
14 Temmuz 2025, Amsterdam-Ankara
Kaynaklar
- Altar Cevat Memduh: Opera Tarihi, Cilt 2. Pan Yayınevi, 2000
- Aydın Pınar O’Dwyer: Opera Kitabı. Akılçelen Kitaplar, Arkadaş Yayınevi, 2. Baskı, 2025
- Aydın Pınar O’Dwyer: Operada Paranoyaklar Başrolde. Psikeart Dergisi, Sayı 85, Ocak-Şubat 2023
- Jouvet M: Neurophysiology of the States of Sleep. Physiol Rev. 47:117-77; 1967
- Barrett D: "The 'Committee of Sleep': A Study of Dream Incubation for problem solving. Dreaming. Am Psych Assos 3, 115–122. 1993
- Boris Godoenov. Program kitapçığı. Hollanda Ulusal Opera ve Balesi yayınları, 2025
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Panoptikon
https://www.operaballet.nl/en/dutch-national-opera/2024-2025/boris-godunov Siteden Fotoğraflar: Hugo Thomassen. Selam fotoğrafları: Dünya Kırkalı



























