Her orkestranın Atatürk'ü Anma Konseri programı, farklı yaklaşımların izlerini taşır. 9 Kasım 2019 gecesi Bilkent Senfoni Orkestrası'ndan bence “ince” bir düşünce ürünü olan program dinledik. Solist olarak “İki Atatürk genci” seçilmişti. Piyanistler Iraz Yıldız (d. 1997) ve Yunus Tuncalı ( d.1992), ikisi de yolları Bilkent'ten geçmiş, öğrenimlerine yurtdışında devam eden pırıl pırıl gençler. Alman şef Christop Poppen yönetimindeki BSO eşliğinde W. A. Mozart'ın İki Piyano için Mi Bemol Majör Konçertosu'nu seslendirdiler.
Bu konçertonun bizim Cumhuriyet müzik tarihimizde anlamlı bir yeri vardır. Günümüzün anıtsal piyanisti, zamanının harika çocuğu İdil Biret (d. 1941), büyük usta, daha sonra da yıllarca hocalığını yapacak olan ünlü Wilhelm Kempff'in isteğiyle 1953'de Paris'te Champs- Elysees Tiyatrosu'nda hocasıyla ikili olarak çalmış, bu konser Paris'te büyük yankı uyandırmıştı. Hatta, o yıllarda Paris'te bulunan rahmetli bestecilerimizden Nevit Kodallı, “Bizim İdil, Kempff'e hiç de kendini ezdirmedi” diyecekti. İdil henüz 11 yaşındaydı.
Bu kez Bilkent sahnesinde 27 ve 22 yaşında iki piyanist vardı ve duruşlarıyla, tuşeleriyle, uyumlarıyla Atatürk'e ve çağımıza yakışır bir seslendirme çıkardılar. Yoğun alkışlar karşısında birbirleriyle konuşup bir bis çalmaya karar verdiler ama bu kez aynı piyanonun başına oturup dört el pozisyonu aldılar. Notalar dökülmeye başladığında ikilinin J. Brahms'ın özgün olarak dört el için bestelediği 1 No'lu Macar Dansı'nı çalmaya başladıklarını gördük. Notayı yanlarına oturan, piyanist ve şeflik öğrenimi görmekte olan Deniz Erdinç çevirdi ikili için. Çocukları görmeye indiğimde ikisinin de gözleri ışıltılıydı, “Atatürk gençleri olarak görevinizi yaptınız” deyince, Yunus “Özellikle bu tarihi istemiştik” diye cevap verdi.
Konserin ikinci yarısında L. V. Beethoven'in “Eroica” kod adlı, az önce dinlediğimiz konçerto ile aynı tonalitedeki 3. Senfoni'si yer alıyordu. Christop Poppen şef kürsüsüne çıktığında dinleyiciye dönerek, İngilizce olarak “Bu konser Atatürk'e ithaf edilmiştir” dediğinde büyük bir alkış koptu. Ardından Poppen, senfoninin hikayesini anlatarak Atatürk'ün kahramanlığına vurgu yaptı. Yeniden büyük bir alkıştan sonra seslendirme başladı.
Hikaye şöyledir: Beethoven, ikinci bölümü bir “cenaze marşı” olan bu konçertoyu, Cumhuriyetci değerleri savunması nedeniyle Napoleon Bonaparte'ye ithaf etmiş ve partisyonun kapağına da bunu yazmıştır. Ama Napoleon yön değiştirip imparatorluğunu ilan edince, ilk ithafı karalamış ve eser “Büyük bir adamı anmak üzere yazılmış olan kahramanlık senfonisi” notuyla yayımlanmıştır. İşte 10 Kasım 2019'da o kahraman Atatürk'tür.
Poppen, eseri belleğinden seslendirdi. Bu tür seslendirmeler şef esere daha iyi yoğunlaştığı için daha akıcı olur. Bu hafta başkemancı İrina Nikotina'ydı. İkinci bölümde yaylıların pianissimoları, birinci ve son bölümde tahta ve bakır üflemelilerin iyi tınılarıyla, bütüncül, güzel bir seslendirme oldu.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
10 Kasım 2019, Ankara