Müzikte iyi öğretmenler birer çekim noktası oluşturur. Yetenekli öğrenci, henüz yurtdışına tek başına gönderilemeyecek kadar küçükse, Türkiye'deki iyi öğretmenlerin bulunduğu okullara yönelinir. Aileler, çocuklarının eğitimi uğruna şehir bile değiştirirler.
Örneklerden birini, henüz 13 yaşındaki Tuna Bilgin'i (d.2003) 9 Mart 2016 akşamı, Bilkent 30. Yıl Festivali'nin “Tuşlardan yaylara” başlıklı dördüncü konserinin ilk yarısında dinledik. Tuna'yı ailesi 5. sınıfta Ankara'ya Bilkent'e, yetiştirdiği çocukların ulusal ve uluslar rası yarışmalardaki başarılarıyla kendini kanıtlamış piyano öğretmeni Gülnara Aziz'e getirdi. Tuna şimdi 7. sınıfta. Boyuyla birlikte müziğinin de geliştiğini, hâttâ yaşının önüne geçtiğini gördük.
Tuna'yı daha önce İzmir'de Saygun adına düzenlenen bir piyano yarışması ödül töreninde dinlemiştim. Bu kez 45 dakikalık ve dört eserin yer aldığı bir resital sözkonusuydu. Beethoven'in Do minör 5. Piyano Sonatı, Schumann'ın 13 bölümlük “Çocukluktan Sahneler” başlıklı eserinden seçilmiş dört bölüm ile Chopin'in Impromptu ve Fantezi Impromptu'sundan oluşan programı seslendirirken Tuna hayli heyecanlıydı. Belki beethoven'le değil, Schumann'la başlasa heyecanını daha kolay yenerdi. Sona yerleştirdiği piyano müziğinin en parlak bestecisi Chopin'den iki eserde kendini istediği gibi gösterdi ve dinleyicinin de büyük sempatisini kazandı. Tuna Bilgin gelişimini bu hızla sürdürürse, birkaç yıl sonra adını sıkça duyacağımıza kuşku yok.
Konserin ikinci yarısında Ayur Trio'yu dinledik. Bilkent 30. Yıl Festivali'ne davet edilmelerinin nedeni, piyanist Hülya Keser'in (d.1976) Bilkent mezunu olmasıydı. 2011'de Hollanda'da kurulan Ayur Trio'nun diğer üyeleri Brabants Filarmoni Orkestrası’nın başkemancısı olan Arnavut asıllı Adelina Hasani (d.1973) ile aynı orkestranın çello grup şefi Paul Uyterlinde (d.1961).
Türkiye'de ilk CD'leri ÇAĞSAV Müzik etiketiyle yayımlandıktan sonra daha çok tanındılar. CD'de İlhan Baran'ın Dönüşümleri ile Çaykovski'nin La minör Piyanolu Üçlüsü yer alıyordu: http://www.opus3a.com/u/ayur-trio-donusumler-cd/adc29aaf3c83a5412004b35712c6c0d2
Bilkent konserinde de CD'lerinde yer alan Çaykovski'nin yazdığı tek Piyanolu Üçlü'yü seslendirdiler.
Acaba, Çaykovski niye sadece bir tane piyanolu üçlü yazmış diye merak ederseniz, yıllarca bu fikre karşı durduğunu söyleyelim. Uzun süre koruyuculuğu ve maddi destekciliğini yapan Barones Nadezdha von Meck'in, kendisine önerdiği bir piyanolu trio yazma fikrine hep şiddetle karşı çıkmış, bu çalgılarla yeterli uyumun sergilenemeyeceğini savunmuştur. Ancak zamanla fikrini değiştirerek, çok değer verdiği Nikolai Rubinstein'ın ölümünden sonra bu aziz dostuna ithaf ettiği tek triosunu Roma'da tamamlamıştır. Böylece bu üç enstrümanın birlikteliğiyle ne denli iyi müzik yapılabildiğini bir bakıma kendi kendine de kanıtlamıştır!
Eserin uzunluğuna karşın, Rusya ve Dünyanın önemli müzisyenleri, oluşturdukları üçlülerle bu 45 dakikalık oda müziği şaheserini seslendirmişlerdir.
Diğer Rus bestecilerinden “gerçek bir romantik” oluşuyla ayrılan Çaykovski, iki temel müzikal fikir üzerine, serimleme ve çeşitlemelerle nasıl mükemmel bir eser ortaya konulabileceğinin güzel bir örneğini vermiştir.
Ayur Trio da, eseri bu mükemmelliğe yakışır biçimde seslendirdi. Çok iyi bir uyum, giriş ve bitişlerdeki iyi zamanlama, doğru entanosyan ve çalmaktan büyük zevk almaları sayesinde, harcadıkları eforun karşılığını uzun alkışlarla aldılar. Efor o denli yoğundu ki, Paul'ün terinin 1742 yapımı Lorenzo Guadagnini yapımı çellosunun tablasına damladığına tanıklık ettik.
Dinleyiciyi selamlarken piyanist Hülya Keser, Bilkent mezunu olarak kendini evinde hissettiğini belirterek, bu okulun kurucusu İhsan Doğramacı'ya şükran borçlu olduklarını söyledi.
45 dakikalık etkinlikten sonra bis yapılır mı? Alkış o denli güçlüydü ki, Ayur Trio, bu kez İlhan Baran'ın Dönüşümler başlıklı triosundan iki küçük dönüşüm seslendirerek konseri noktaladı.
Adının anlamı Hintçede “hayat” olan Ayur Trio, bunca kötülük arasında bizlere de yaşama sevinci verdi.