Bazı girişimleri ilk yapan kendine büyük avantaj sağlar, marka olur, ardılları hızla ortaya çıksa bile parsayı o toplar! Vanessa-Mae müzik dünyasında böyle bir isimdir. Siz bakmayın vakti zamanında “klasik müzik sanatçısı” diye nitelendirildiğine, yaklaşık 20 yıldır kendi türünü geliştirerek bir “pop kemancı” olarak dünyayı dolaşıyor, yeni albümler çıkarıyor. Klasik müzik parçalarını, yerel şarkıları poplaştırıyor. Günün moda tabirleriyle buna “tekno dijital füzyon” gibi gayet cazip bir isim de bulabiliriz!
Bir klasik kemancı olma yolunda ilerlerken, müzik endüstrisinin biçtiği rolü kabullenerek “dünya yıldızlığı”na soyunan Wanessa Mae, buradaki soyunma fiiline uygun seksi pozlarıyla da hergün bu tür fotoğraflar yayımlama gereği hisseden yazılı medyanın da gözdelerinden biriydi. Ama artık yaşlandı (36) ve Bülent Arınç'ın bile izleyebileceği biçimde çıkıyor sahneye!
Mae, kendi ifadesiyle daha önce İstanbul, Antalya ve Bursa'da konser vermişti. Bu kez Bodrum'da D-Marin Turgutreis Müzik Festivali'nde “Sıra Dışı Bir Kemancı” sunumuyla dinleyici önüne çıktı.
Programda sadece “..albümlerinin içinden renkli ve dinamik bir seçkiyi orkestra ve grubu eşliğinde yorumlayacaktır” deniliyordu.
Düzenlemecesi kimdir, bu “seçki” hangi parçalardan oluşur, beş kişilik çalgı topluluğundakiler kimlerdir? Çok merak eden varsa satışı 10 milyonu aştığı söylenen dört CD'sini alıp oradan çıkartın!
Mae, “one women show” için minik köpeği, grubu ve teknik ekibiyle birlikte Bodrum'dan da geldi, geçti. Ama nasıl? Buna önüyle, arkasıyla bir göz atalım:
Vanessa Mae'nin bu konseri için, ülkenin belki de en “özverili” orkestrası olan Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası “eşlikçi” olarak ayarlanmıştı. Vanessa Mae, otelin bahçesinde minik köpeğini gezdirdi ama prova yapma gereği görmedi! Orkestra provayı yeni 1. şefleri Oğuzhan Balcı yönetiminde playback sisteminin gereklerine uyarak, sadece orkestra partilerini bir kez geçerek yaptı.
Konserde Vanessa Mae'nin neden prova yapmaya gerek görmediğini anladık. Bu sunum için aslında orkestraya bile gerek yoktu, elektronikçiler ve Mae'nin sahne önüne yerleştirilmiş özellikle orgcusu, üflemelicisi ve vurmalı çalgıcısı yetenekli müzisyenlerden oluşan grubu yeterdi aslında! BBDSO yer yer seslendirmeye yaylılarıyla katıldı, yer yer yanında olup biteni seyrederek bekledi. Orkestra şefi ile grup şeflerinin tıpkı Mae gibi kulaklıkları vardı, ki çalınanı duyup ters köşe olmasınlar! Yâni, orkestra sadece ön duvarları payandayla tutturulmuş eski kovboy filmi kasaba dekoru muamelesi gördü!
Vanessa Mae'nin “seçki”si, “Ateş Dansı”ndan Bach “Tokato ve Füg” ile Vivaldi “Mevsimler”den küçük bir bölümü de kapsayan poplaştırılırken sadece ana ezgisi kullanılmış klasik ile yerel müziklerin bir çorbası halindeydi.
Asya kökenli yerel müziklerden, özellikle babasının ülkesi Tayland ile Hindistan'dan derlenip uygulanan bölümler belki de konserin en ilgi çekici yanıydı. Arkada beliren 12 kişilik karma koro ve daha sonra erkeklerin çekilmesiyle kalan 6 kişilik kadınlar korosu çok başarılı bir etkinlik gösterdi. Tabii “playback” verilmediyse...
Kimdi bu koro? Yanımda oturan, bir dönem Ankara'da yaşayan müzikolog Ersin Antep, ekrandaki büyük görüntülerden bir üyeyi tanıdı. Koro, Ankara'dan Çiğdem Aytepe'nin öğrencileriydi. Aytepe de içlerinde sağdan ikinci sırada söylüyordu. Ama program kitapçığında, koronun da adı-sanı geçmiyordu.
Konser, tüm pop ve rock çalışmalarında olduğu gibi yüksek volümle başladı ve bitti. D-Marin çekek alanı açılıştaki Fazıl konserinde olduğu gibi tümüyle doluydu. “Dünya markası” pop kemancı Vanessa Mae'nin müziğiyle insanlar eğlendi...
Aslında İstanbul'da bu tarz müzik yapan klasik kökenli kemancı kızlarımız var. Ceren Aksan gibi, Giselle Tavilson gibi...Madem açık hava eğlencesi, gelecek yıl onlardan birine de fırsat verilebilir...
Yazımızla ilgili video:
http://www.sanattanyansimalar.com/video-detay/vanessa-mae-d-marin-2014/16/