İtalya’nın önemli viyolonsel öğreticilerinden Rocco Filippini (d.1943), 26 Kasım akşamı Orkestra Akademik Başkent’in konuk şef ve solistiydi. Efsanevî çellist Pierre Fournier’nin gözetiminde Cenevre Konservatuvarı’nı 17 yaşında bitirip, iyi bir konser kariyeri yapan, Verdi Konservatuvarı ve Santa Cecilia Akademisi gibi İtalya’nın önemli müzik kurumlarında aranan bir öğretmen olan Filippini’nin bu konseri, bir "jübile" gibi değerlendirilebilirdi. 71 yaşındaki sanatçının, fiziksel olarak hayli güçten düşmüş olduğunu, birkaç ay önce geçirdiği hafif rahatsızlığının izlerinin de silinmediğini gözledik.
Oda müziği alanında uzmanlaşmış ve pek çok oda orkestrasına şeflik de yapmış olan Rocco Filippini’nin bu konseri bir "Vivaldi Gecesi"ydi. Güzel olan yanı, Vivaldi’nin iki çello konçertosunun yanısıra, iki çello ve keman-çello için konçertolarının da programa alınmış olmasıydı. Bu sayede OAB’in çello grup şefi Ediz Şekercioğlu ile başkemancısı Gönenç Sazer’i de solist olarak dinleme fırsatı bulduk. Filippini’nin oğlu Cosimo Filippini
çembaloda yer alıyordu.
Filippini’nin elinde Antonio Stradivarius tarafından 1710 yılında yapılmış, günümüzde replikaları üretilmekte olan "Gore Both" modeli değerli bir enstrüman vardı. Vivaldi’nin iki çello için konçertosunda, Ediz Şekercioğlu, Filippini’yi dikkatle kollayarak ve kendi çalgısına hiç yüklenmeden çaldı. Ama iki enstrümanın arasındaki yapım, yaş ve tını farkı çok belliydi. 304 yaşındaki Stradivarius’e göre, daha tok sesli çalgısıyla Şekercioğlu iyi bir sınav verdi. Ayrıca Filippini’nin seslendirdiği çello konçertolarındaki sürekli bas görevi yaptığı bölümlerde özenli uyumluydu. Başkemancı Gönenç Sazer de, keman-çello konçertosunda kendini gösterme fırsatı buldu. Konçertonun keman partilerini temiz, iyi bir ton elde ederek seslendirdi.
Filippini’nin ayakta olduğu sürece bir eğitimci olarak, müzik dünyasına, öğrencilerine nice katkılarda bulunacağına kuşku yok. Ama solistlik anlamında, geçirdiği rahatsızlıktan hayli etkilendiği, gücünü yitirdiği, özellikle arşesinin zayıfladığı, bunun da elde ettiği volümü zayıflatıp tınısal bozukluklara yol açtığını gördük. Bu değerli müzik insanının, eski sağlığına kavuşması dileğimizdir.