Alman dinleyici müşkülpesenttir. Konserden hoşlanmamışsa, salonda cılız alkışlar duyulur. İcra kötüyse salonda çıt çıkmayabilir. Ama beğendiyse alkışını hiç esirgemez! Beethovenfest 2014 Campus projesi konserinde, bestecinin adını taşıyan büyük konser salonunu dolduran biletli dinleyici “Direniş” başlıklı eserinin dünya prömiyeri yapılan Tolga Yayalar'ı ve şef Işın Metin yönetimindeki Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrasını coşkuyla alkışladı. Ardından Beethoven'in 9. Senfonisinin icrası sonrası, bu kez alkışını ayakta devam ettirdi.
Konserden yarım saat önce, besteci Tolga Yayalar'la Deutsche Welle tarafından düzenlenen söyleşiye de ilgi büyük oldu. Söyleşinin yapıldığı Beethovenhalle'nin küçük salonu tıkabasa doluydu. Önce DW tarafından Ankara'da çekilen ve Tolga Yayalar'ı eseriyle birlikte tanıtan film gösterildi. Ardından DW'den Adelheid Feilcke, Yayalar'a eser hakkında sorular yöneltti.
Doktorasını Harvard'ta tamamlamış olan Bilkent MSSF Kompozisyon Bölümü öğretim üyesi Yayalar soruları akıcı İngilizcesiyle cevaplandırarak dinleyiciyi aydınlattı.
Yayalar'ın çağdaş bir kompozisyon dili kullandığı 16 dakikalık eseri Gezi direnişini anlatıyor. Bu bakımdan “çağdaş programlı müzik” olarak nitelendirmek yanlış olmayacaktır. Gezi'nin başlangıcındaki masum ruh ve dayanışma, ardından üzerlerine yöneltilen şiddet, sirenler, ve sonrasında ölenlerin ardından yakılan bir ağıt ve rüzgarın herşeyi süpürüşü...
Eserin yazısı hayli zor bir icra gerektiriyor. Yaylılara klasik bir tutti değil, ince nüanslar, sert telçekmeler düşüyor ve çok dikkatli, değişik yay teknikleri kullanmaları gerekiyor. BGSO, Işın Metin'in provalarda olgunlaştırdığı biçimde bu zor partileri başarıyla çaldı. Vurmalı çalgılar, arşeyle çalma dahil, öngörülen tüm çağdaş teknikleri kullanarak eserin başarısına önemli katkıda bulundu.
Yoğun alkışa karşı şef Işın Metin önce partitürü dinleyiciye gösterdi, ardından Yayalar'ı sahneye davet ederek kutladı. Konsere ara verilmeden 9. Senfoni'yle devam edildi.
9.Senfoni'de solist olarak yurtdışında serbest olarak değişik operalarla çalışan soprano Çiğdem Soyarslan, geçen sezon Carmen başrol başarısıyla Türkiye'ye de kendini tanıtan mezzosoprano Asude Karayavuz (mezzosoprano), Alman heldentenor Andreas Schager ve Almanya doğumlu bas Selçuk Cara davet edilmişlerdi. Bonn'un kilise korolarından Kreuzkirche Korosu da konsere Karin Freist-Wissing tarafından hazırlanmış ve Bonn'daki provalara katılmıştı.
9.Senfoni'de orkestradaki tüm gruplar yüksek yoğunlaşmayla ve canlarını dişlerine takarak çaldılar. Özellikle lirik ve ağır 3. bölüm çok temiz icra edildi. Korolu final bölümünde de, koronun profesyonel olmamasına karşın, dinleyiciyi sonunda ayağa kaldıracak coşku elde edildi. Özellikle viyolonsel ve kontrabas gruplarının uyumu ve tınısı tatmin ediciydi. Üflemeliler de, gerekli özeni göstererek icranın başarısına katkıda bulundular. Soprano Çiğdem Soyarslan ile mezzosoprano Asude Karayavuz ilk kez birlikte söylemelerine rağmen, uyumu yakalamakta zorlanmadılar. Alman tenor Wagnerien söylemini göstererek volümünü zorlarken, bas Selçuk Cara ses renginin güzelliğine karşın sallantılı icrasıyla bekleneni veremedi. Ama tüm bunlar eserin icrasının beğenilmesine engel değildi.
Konserden sonra Bonn Belediye Yetkilisi, orkestra üyesi gençleri evlerinde ağırlayan ailelere, başarılı bir konser sunan orkestraya özel teşekkürlerini iletti. Beethovenfest Başkanı, büyük Alman besteci Richard Wagner'in üçüncü kuşak torunu Nike Wagner de, özellikle Yayalar'ın eserini çok beğendiğini, orkestranın da 9. Senfoni'ye çok enerjik bir yorum getirdiğini söyleyerek memnuniyetini ifade etti. Nike Wagner'in dikkatini çeken bir nokta da, orkestrada çalan genç Türk kızlarının güzellikleri olmuştu. Bunu kokteyl sırasında solistlerimiz Soyarslan ve Karayavuz'a ifade etmekten kaçınmadı.
BGSO, 25 Eylül'de de Berlin'de Yayalar'ın eserini seslendirecek ve Beethoven keman konçertosunda Alman solist Tobias Feldman'a eşlik edecek.