Uğur Mumcu’nun ülkeyi “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar”a bırakışından buyana 24 yıl geçmiş. Mülkiye’deki Bahçelievler Deneme Liseli arkadaşlarım (ki onlardan Ufuk, Öcal, Tokar da artık yok) Ufuk Somer-Kuter Ataç-Tokar Öner ile “Hukuk’tan Denemeli” Öcal Beningtan ve “İlkokul Sıralarımızdan Denemeli” Önder Pekcan aracılığı ile 1970’lere doğru tanıştığım ve sonraki yıllarda özellikle Öcallar’da zaman zaman ailece birlikte olduğumuz sevgili Uğur Mumcu öldürülüleli 24 yıl olmuş.
Bir-bir eksilmekle, onu ve onun gibi düşün ve eylem adamlarını/kadınlarını yitirmekle, nasıl yalnızlaştığımız-güçsüzleştiğimiz-sessizleştiğimiz-bir türlü çoğalamadığımız; dün akşam Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde “BABAM BİR KARANFİL ŞİMDİ” adı verilen müzikli bir sahne gösterisi ile dile getirildi. Metnini “Işık Kansu”nun derlediği, Eren Aysan’ın sahneye uyarladığı, Mehmet Açıktan yapımı olan ve Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nca düzenlenen bu gösteriyi Gaye Alacacı ve Okan Şenozan birlikte sundular. Çiçek Cihan piyanosu, Bekir Dinçer çellosu, Mehlika Karadeniz ile Boğaçhan Sözmen ise sesleri ile eşlik ettiler.
Gösteri babaları “Derin Devlet” tarafından acımasızca yok edilen ülkesever insanlarımızın kızlarının (sırasıyla Nükhet İpekçi İzet-Filiz Ali-Dolunay Kışlalı-Deniz Özdemir-Ayşe Tekiner Çelenk-Pınar Kaftancıoğlu-Eren Aysan-Alaz Erdost-Türküler Erdost-Nazenin Elçi-Özge Mumcu’nun babalarını ve babasının kızı Yeşim Özkan’ı) anlattıklarını Gaye Alacacı ve Okan Şenozan ile zaman zaman Boğaçhan Sözmen dillendirdiler. Bendir’i de kullanan Mehlika Karadeniz ile Boğaçhan Sözmen ise, Çiçek Cihan’ın piyanosu ve Bekir Dinçer’in çellosu eşliğinde, metin aralarına ustalıkla yerleştirimiş “Haydar Haydar – Aldırma Gönül Aldırma-Ankara’nın Taşına Bak-Kımızı Gülün Ali Var-Şenolasın Ürgüp/Cemalım-Çalın Davulları Çaydan Aşağı-Bugün Bize Pir Geldi/Eyvallah-Sobalarında Kuru da Meşe Yanıyor Efem-Altın Hızma Mülayim-Bahçelere Yeşil Çınar-Şu Sılanın Ufak Tefek Yolları” türkülerini seslendirdiler.
Muammer Aksoy’a ilişkin metne, kendisiyle ilgili kısmı da ekleyen Gaye Alacacı, Bahçelievler’de komşuları olan Aksoy’un konservatuvara gitme konusunda kendisini nasıl yüreklendirdiğini anlatırken, rol gereği değil, gerçekten gözyaşlarını tutamadı.
Kanımca gösteri metnine Nükhet İpekçi İzet’ten, “Bizim ülkemizde zararlı görülen veya birtakım amaçlar uğruna hedef seçilen insanlar, yok edilir. Ondan sonra, cinayetin ardında yatan gerçekler, karmakarışık edilerek sır haline getirilirken, kitleler çeşitli yönlere doğru güdümlenir. Bir yandan da öldürülenlerin bazıları için törenler düzenlenir. Sanatçılar katkı sağlayıp şarkılar okur, meslek kuruluşları paneller düzenler, mezar başlarına kar sıcak demeden her yıl gidenler olur. Bütün bu törenlerin ve sözlerin, öldürmeye karşı durmak bakımından çok yetersiz kaldıklarını gördüm… Hep birlikte asıl bu hukuksuzluğu sorgulayabilseydik…” şeklindeki alıntı, “olup-bitenler” ile “olup-bitmekte olanlar”ın gerçek özetiydi.
Gerçek bir sanat yapıtı şeklinde sahnelenen, son yılların bu en anlamlı “Uğur Mumcu Töreni” 31 Ocak 2017’de saat 19.00’da, Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde sadece bir kez daha yinelenecek. Ne yapıp-edin, o akşam Kültür Merkezi’ne gidin ve 1 saat 15 dakikalık bu şöleni izleyin. Bu aralar öfkenizi sıcak tutmakta HAYIR var.
Savaş Sönmez
25 Ocak 2017