Portalimiz yazarlarından Mülkiyeli kardeşim sevgili Vecdi Seviğ ile dernek yönetiminden Suat Ilgaz’a geçen yıldan verilmiş sözümü yerine getirmek üzere, 1 Mart 2025’te ÇİĞDEMİM Derneği’nin Oğuz Tansel Semt Kütüphanesi’nde bir söyleşi yapıyorum. O günkü birlikteliğimiz sonrasında, inanılmaz ayrıntılarıyla son derece ilgimi çeken bu derneği kısaca tanıtmayı, bunun için de bir araya gelmeyi tasarlıyorum. Kurucu Başkan Vecdi Seviğ ve şimdiki Başkan Fatih Aksoy, Ankara dışında oldukları için 3 Mayıs 2025 günlü toplantımıza katılamıyorlar.
Kütüphanede Suat beyin yanı sıra, zaman zaman kurucu üyelerden Tülay Korkmaz ve kütüphane sorumlusu Yeşim Yıldız’ın da katılımlarıyla, benim “kurtarılmış bölge”ye benzettiğim, onların “vaha” olarak betimledikleri “dernek ve semt”in geçmişi ve bugünü üzerine iki saati aşkın bir görüşme başlatıyoruz.
1960 Genel Nüfus Sayımı’nda 338 kişinin kayıtlı olduğu Karakusunlar Köyü alanlarında 1980’ lerde Dünya-Ebru-Gökkuşağı-Park gibi kooperatiflerle hızlı bir yapılaşma dönemi başlıyor.1989’da Karakusunlar, muhtarlıktan mahalleye dönüştürülüyor. Milli Eğitim’in İmam-Hatip Okulu yapma niyetine karşı konulması ve 1990 ortalarında temelleri atılan Ahmet Barındırır İlkokulu’nun yavaş ilerleyen inşaatının hızlandırılmak istenmesi, bir örgütlenme zemini hazırlıyor. 1995’te o günkü Muhtarlık binasında toplanmayla başlayan çalışmalar; Çiğdemim Derneği, Dernek Tüzüğü’nün 12 Nisan 1996’da Dernekler Masası’na teslimi ve Ankara Ticaret Gazetesi’nde ilan edilmesiyle, 14 kurucu üyeyle gerçekleştirilmiş oluyor. Derneğin Belediye ve Kaymakamlık katında çalışmaları sonunda 22 Şubat 2008’de Muhtarlığa bildirilen kararla adı Çiğdem Mahallesi olarak değiştiriliyor.
Dernek, çalışma merkezi olarak ilk yıllarında muhtarlık binasını kullanıyor. Etkinliklerin çoğalmasıyla gereksinimleri karşılayamaz hale gelen bu mekândan, Dünya Kooperatifi’nin şantiyesini kullanma izni sağlayıp, Nisan 2001’de hali hazır merkezine taşınıyor. Akıp giden zaman içinde dernek kaynakları ve mahallelinin “imece” çabalarının birleşmesiyle, diğer barakalarda ve bahçedeki boşluklarda Derslik-Onarım Atölyesi-Butik(!)-Mahalle Bostanı-Kültür Evi gibi birimler oluşturuluyor. Bir çek-yattan bozma raflarda 150 kitapla başlayan kütüphane, gönüllülerden toplanan kitap sayısının artmasıyla, muhtarlık binasının yerine tasarımlanan şimdiki 32.00 kitaplı Oğuz Tansel Semt Kütüphanesi’ne dönüştürülüyor (14 Şubat 2016).
Dernek tanıtmalıklarında, “mahalleli olma”nın tanımı “mahalleli olma ruhuyla (dayanışma, birlikte yapma, hareket etme ve iyi komşuluk), örgütlü yapıyla tüm karar süreçlerine dahil olmak, mahallesinin yaşam kalitesini yükseltirken otoritelere ve diğer örgütlenmelere yardımcı olmak” olarak yapılıyor. Derneğin misyonu (özgörevi), “mahalleli olma kültürünü yaygınlaştırarak, mahalle sakinlerinin yaşam kalitesini yükseltmek ve karar alma süreçlerinde etkili olmak”; vizyonu (ülküsü) ise “mahalleli olma ve dayanışma kültürünün etkili olduğu, bölgesel ve ulusal karar alma süreçlerinde etkili olan, yaşam alanlarıyla farklı özellikteki bireylerin (yaş, cinsiyet, engelli) mutlu olduğu bir mahalle olmak” şeklinde anlamlandırılıyor. Derneğin Yönetim Kurulu 7 kişiden oluşuyor. Ancak, kararların daha büyük bir çoğunlukla alınması için bir de Genişletilmiş Yönetim Kurulu oluşturulmuş. Her ayın ilk Salı günü toplanan bu kurulda, yönetim ve denetim kurulunun hali hazır ve önceki asil ve yedek üyeleri, eski ve yeni muhtar ve azalar, topluluk sorumluları, onur üyeleri yer alıyor. Burada alınan kararlar Yönetim Kurulu’nca onaylandıktan sonra yürürlük kazanıyor.
Derneğin örgütlenmesinin şematize edildiği Çiğdemim kitabının ön ve arka kapaklarına dikkatlice baktığınızda, nasıl geniş bir yelpazesi olduğunu fark ediyorsunuz. Sevgili Vecdi Seviğ’in kaleme aldığı bu kitabın sayfalarında sıralanan etkinlikler arasında derinleştiğinizde ise, ilkin size ütopik gibi gelen başlıklara nasıl hayatiyet kazandırıldığını, adeta ütopyanın gerçeğe dönüştürüldüğünü anlıyorsunuz.
Can Yücel Parkı’ndaki Muhtarlık binasının Çankaya Belediyesi’nce tahsisiyle oluşturulan kütüphane, adını yaşamının son 20 yılını Çamlık Sitesi’nde geçiren Oğuz Tansel’den almış. İlgilenenler ödünç kitap alabiliyor, dileyenler orada oturup okuyabiliyor. Her yılın sonunda o yıl en çok kitap okuyan 5 kişi ödüllendiriliyor. Derneğin kimi etkinlikleri ve söyleşileri genellikle kütüphanenin minik toplantı salonunda yapılıyor. Geniş katılımlı toplantılar parkın öte tarafındaki İsmail Hakkı Tonguç Salonu’na taşınabiliyor.
Derneğin azımsanmayacak sayıda yayını da var. Bugüne değin “Çiğdemim, Bir Sivil Toplum Örgütünün 20 Yıllık Başarı Öyküsü, V.Seviğ (2016)”, “Engelli Hakları Kitapçığı, Çiğdem Mahallesinde Yaşam Engel Tanımaz (2016)”, “Engelsiz Fotoğraf Sergisi Kataloğu (2017)”, “Bir Mahalle Monografisi, S. Z. Şahin (2020)”, “Çiğdemim Derneğiyle Geziyoruz, ed. T. Özkan (2021)”, Hayata Farklı Bakış”, “Duyarlı Sözlük” (2024) gibi kitaplar yayınlanmış. Çoğunu edindiğim kitaplardan Duyarlı Sözlük’ü özellikle vurgulamalıyım. Bu ilginç kitapçık, derneğin sayısız grup ve projelerinden Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu’nca, “toplumsal cinsiyete duyarlı ve kapsayıcı iletişim sağlamak” amacıyla hazırlanmış. Kitapta, “Ayrımcı hitap biçimleri ve duyarlı hitap örnekleri-Ayrımcı söz öbekleri ve duyarlı kullanım örnekleri-Ayrımcı Atasözleri-Ayrımcı ifadelerden günlük hayatımıza yansımalar” başlıkları altında çok çarpıcı örneklemeler var. Ocak-2024’te bastırılan kitabın içeriği, anılan grup tarafından geliştiriliyor.
Çiğdemin Sesi adlı dergi aylık olarak 18 yıldır yayımlanıyor. Mahallenin çeşitli sitelerinde oturan amatör(!) yazarlar, şiirler-fıkralar-anılar-öyküler anlatıyor, resimler çiziyor ya da uzmanlıkları alanında görüş bildiriyorlar. Geçmiş ve gelecek ayların etkinlik haberleri veriliyor. Dergi ilk 10 yılında basılı olarak yayınlanıp, dernek yöneticileri tarafından mahallelinin posta kutularına iletilmiş. Bu ilginç dergiye https://www.cigdemim.org.tr/?page id=11863 linkinden ulaşabilirsiniz.
Kültür-sanat etkinlikleri derneğin iki grubunca yürütülüyor. Sinema Topluluğu, ayda bir iki kez Can Yücel Parkı Hasan Ali Yücel Çankaya Evi İsmail Hakkı Tonguç Salonu’nda, yazları ise Salı akşamları açık havada, film hakkında ön bilgilendirmenin de yapıldığı, “nitelikli film gösterileri” yapıyor. Bunun yanında yine salonda, yönetmenlerin de katıldığı aylık “Bir Belgesel-Bir Yönetmen” programları sunuluyor. Edebiyat Topluluğu’nun her ayın son Pazartesi akşamları “Kitap Okuma ve Sunum etkinliği” var. Toplulukça saptanan kitabı, katılan edebiyat severler okuyarak gelip “çay-kurabiye” eşliğinde sunum yapıyor ve tartışıyorlar. Sunum sonunda kitap ödüllü bir çekiliş yapılıyor. Topluluğun etkinlikleri, ayda bir ya da iki kez Cumartesileri, Oğuz Tansel Semt Kütüphanesi’nde “Yazarlarla Söyleşiyoruz” programı ile (1 Mart 2025’te benim de söyleştiğim) zenginleşiyor.
Can Yücel Parkı’nın yerinde daha önce halı futbol sahası ile kafeterya bulunuyormuş. Mahallelinin yaptığı referandumu uygun bulan Çankaya Belediyesi alanı parka çevirmiş. Muhtarlıktan soyunma odasına dönüştürülen yapı, 2016’dan bu yana Semt Kütüphanesi. İsmail Hakkı Tonguç Salonu ile basketbol sahasının dışında kalan açıklık park alanı ise, yaz akşamları “Park Konserleri”nin de verildiği “gazoz-çekirdek” nostaljisinin de yaşatıldığı açık hava sineması.
Derneğin saymakla bitiremeyeceğimiz diğer etkinliklerine kısaca dokunalım: Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Pop Müziği Koro çalışmaları, Müzik aletleri ve Ritim Atölyeleri, Fotoğraf-Resim-Briç Kulüpleri, İngilizce Konuşma gibi faaliyetlerine yoğun katılım var. Dernek mahalleliyi, anlaşılan bir servis aracıyla ve de ücreti karşılığında topluca Müze Gezilerine, Devlet Tiyatrolarına, Orkestra Akademik Başkent Konserlerine götürüp getiriyor. Yine ücretli olarak Yakın Çevre-Yurt İçi-Yurt Dışı Gezileri düzenliyor. Gönüllü-mahalleli eğitmenlerce, “El Becerilerini Geliştirme” amaçlı Kırk Yama-Çini-Kağıt Rölyef-Dekoratif Boyama-Satranç-Sandalye Yogası Atölyeleri düzenleniyor. Her yıl derneğin yaşı sayısınca üniversite öğrencisine (ki bu yıl 29 kişi) eğitim dönemi boyunca Eğitim Desteği (Burs) veriliyor. Katı Atık Toplama Projesi ile gazete-kağıt atıkları gelir sağlamak üzere değerlendiriliyor. Geri dönüştürülebilir atıklar Belediye Kumbaralarında toplanıyor. Komşuluk Günü Panayırı (Kardeşlik Aşuresi-Kardeşlik İftarı)’nda sofralar paylaşılıyor. Yedi “mahalleli”den oluşan Koşu Takımının katıldığı maraton ve diğer koşularda topladığı bağışları SAĞKAL, KAÇUV gibi kuruluşlara ve kendi burs fonlarına aktarıyorlar. Mahalleli, bitişiklerindeki Dışişleri Bakanlığı arazisine yapılması planlanan yüksek yapıların yerinde protesto edilmesi gibi toplu eylemlerde birleşiyor. Milli Bayramlar parkta okul çocuklarının da katılımıyla coşkuyla kutlanıyor, gece mahalle sokaklarında “fener alayları” düzenleniyor. Öğretmenler-Anneler-Babalar Günleri’nde kutlamalar yapılıyor. Her ayın son Pazar günü parkta, 2. El Takas, Paylaşım ve Takas Pazarı kuruluyor. Hem kiralanan stantlardan derneğe gelir sağlanıyor, hem de kullanılmayan eşyalar değerlendiriliyor. KAY (Kısırlaştır-Aşılat-Yaşat) Projesi ile sokak hayvanlarına sahip çıkılıyor. MAG (Mahalle Afet Gönüllüleri) Ekibi ile olası afet günlerine hazırlanılıyor. Dernek Etik Kurulu aracılığıyla, şikayetleri olan ve kendilerini ifade etmeye çekinen komşuların başvuruları gizli tutularak, sorunları paylaşılıyor. Derneğin her hafta toplanan 9-12 yaş grubu Çocuk Meclisi’nde çocuklara “özgür-demokrat-hakkaniyetçi” bireyler olabilmeleri aşılanmaya; çocuklarla resim-drama-felsefe-edebiyat gibi etkinlikler düzenlenmeye çalışılıyor. Sebze ve meyve atıklarından kompost gübre üretiliyor. Mahalle Bostanı’ nda “doğal ürün yetiştiriciliği-tohumluk ve fide üretimi-bitki türlerinin tanıtımı-çocukların bilinçlendirilmesi” gibi uygulama ve bilinçlendirmeler yapılıyor. Benim Gözümden Çiğdemim, Ankaram, Türkiyem” adlı yeni bir projeleri var. Derneğin 2026’da 30. yılını dolduracak olması nedeniyle, mahallelinin bireysel gözlem ve anılarından oluşan bir sözlü tarih arşivi oluşturma çalışmalarına başlamışlar.
Derneğin yukarıda sıraladıklarımın dışında sayamadığım etkinlikleri de olabilir. Daha fazlasını edinmek isterseniz www.cigdemim.org.tr ‘ye tıklamanız yeterli. Çiğdemim etkinliklerinin tümüne katılım serbest. Sunulanlar öylesine benimseniyor ki, Yaşamkent-Turkuaz-Batıkent gibi uzak semtlerden bile katılanlar oluyor. Derneğin gelirleri, “üye ödentileri, bağışlar, AB fonlarından üretilen projeler, kırtasiye ve katı atıkların geri dönüştürülerek nakde çevrilmesi, ikinci el pazarlarında stand kiralanması” gibi kaynaklardan sağlanıyor.
Nasıl inanılması ve kotarılması zor gibi görünen ama başarılmış bulunan bir eylem ve etkinlik trafiği değil mi ? Dernek, tamamen gönüllülükten ve “mahalleli olmak” bilincinden hareketle, bunca geniş bir yelpazede şaşırtıcı sonuçlara ulaşmış görünüyor. İnsan, “Keşke bu model kente ve ülkeye yaygınlaştırılabilse…” diye düşünmeden edemiyor. Siz de ben gibi bir zamanlar, böylesine örgütlü olmasa da benzer mahallelerde yaşamış ve şimdilerde de kendinizi “mahalleli” hissetmek istiyorsanız; Çiğdemim’in etkinliklerine katılın-izleyin, kütüphanesinden ödünç kitap alın-dijital dergisini okuyun-dergisine yazın-ayni/nakdi bağışta bulunun. Bir yandan da neden bu mahalleye yerleşmemiş olduğunuza hayıflanın.
SAVAŞ SÖNMEZ
25 Mayıs 2025, Ankara/Çayyolu