Büyük Besteciler, Harold C. Schonberg, vb. Kültür Yayınları
Çevirmen: Ahmet Fethi Yıldırım, Büyük Boy, 772 sayfa, 75.-TL
“Başvuru kitabı” nitelendirmesi, gereksinim duyulduğunda karıştırılacak, aranan bilgiye ulaşıldıktan sonra raftaki yerine kaldırılacak kitaplar için kullanılır genellikle... Ama öyle başvuru kitapları vardır ki, konunun işlenişi, taşıdığı renkler ve rahat üslubuyla gereksinim dışında da, eğer konuya biraz merakınız varsa, bir roman gibi okunabilir. İşte bu tür bir müzik tarihi kitabı, Vakıfbank Kültür Yayınları tarafından Ahmet Fethi Yıldırım'ın türkçesiyle yayımlandı. Gazeteci Harold C. Schonberg'in (1915-2003) uzun yıllar süren okumaları, deneyimi ve başta The New York Times olmak üzere yayımladığı eleştiri yazılarından süzülen bilgilerle hazırladığı özgün adı “The Lives of the Great Composers” olan kitabın en son 1997'deki üçüncü basımı çeviriye esas alınmış.Pulitzer Eleştiri Ödülü'nü müzik alanındaki eleştirileriyle kazanmış Schonberg'in ilk kez 1970'de yayımladığı, ardından gözden geçirerek 1981'de ikinci baskısını hazırladığı Büyük Besteciler'in ilk ikisi Johann Sebastian Bach ile başlarken, üçüncü baskının Claude Monteverdi ile başladığını görüyoruz. Yazar bunu “Kendisinden önce büyük besteci bulunmadığı için değil, bugünkü aktif repertuvarda yer alan en eski müzik olduğu için Monteverdi ile başladım... çünkü 1960'ların sonunda kitabı yazdığım sırada Monteverdi, görece daha az halka açık icra edilen ya da kayıtları bulunan bir besteciydi. Sonraki yıllarda yeniden keşfedildi” sözleriyle açıklıyor.Schoenberg, bazı bestecileri tek başına ele alırken, bazılarını bir akımın içinde üçlü;beşli olarak değerlendirmiş. Ama hepsinden önemlisi yazarın “Büyük Besteciler” kavramı için doğru ve akla yatkın bir ölçüt kullanmış olması: “Büyük besteciler, her zaman şu ya da bu şekilde müzik tarihinin seyrini değiştirdiler ve tüm insanlığın bilincine olmasa bile, Batılı halkların bilincine kesinlikle nüfuz ettiler. Büyük besteciler neredeyse her zaman yaşadıkları dönemde de büyük kabul edildiler... Neredeyse sürecin başından itibaren dahi kabul edildiler. Sürecin Darwinci bir tarafı var. En iyi olanın ayakta kalması ilkesi, büyük bestecileri açıklayabilir.”Peki ya küçük besteciler? Kitabın 575. sayfasındaki şu saptama, bakış açısının doğruluğunu ne güzel ortaya koyuyor:“Küçük besteciler kendi zamanlarında büyük popülerlik kazanabilirler, ama asla müziğin seyrini etkilemezler. Stravinsky etkiledi. Her zaman ipin sonundaydı, herkesi kendine doğru çekti.”Yazarın özellikle aynı dönemde yaşamış bestecileri kendi başlarına değil, birbirleriyle olan ilişkilerini de değerlendirerek ele alması, biyografik tanıklıklara dayalı ilginç anekdotlarla anlatıyı desteklemesi, kitabın çekiciliğini arttıran bir yaklaşım. Özellikle Sovyet dönemi ve bazı Rus bestecilerle ilgili, ayrı yazılmış kitaplardan süzülemeyen pek çok yararlı saptama ve ayrıntıya Schoenberg'in anlaşılır biçimde yer verişi kitabın önemli özelliklerinden biri.Yazarın mümkün olduğunca teknik terimlerden uzak durması (müzik alanında durulabildiği kadar tabii ki), değerlendirmelerini tarihsel ve sosyolojik olarak bir üst bakışla yaparak yansızlığını okuyucuya duyumsatması, kitabın güvenilirliğini arttırıyor.Tarih ve klasik müzik meraklılarına almalarını önereceğim bir kitap. Ama raflarında bulundurup gereğinde başvurmak için değil, bölüm bölüm de olsa, okumaları için...
Şefik Kahramankaptan
19 Ağustos 2020, Kaş