İstanbul müzik yaşamına sahnesi ve izlenceleriyle önemli katkıda bulunan Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası yeni oda müziği sezonunu 13 Ekim'de uluslararası piyanistimiz Gülsin Onay'ın resitaliyle açıyor. 20 Ekim'de ise “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projesi çerçevesinde 5 genç müzisyenin sahneye çıkacağı konser yer alıyor. Bu konserde Dorukhan Doruk (çello),Doğa Altınok, Elvin Hoxha, Veriko Cumburidze (keman) ve Yunus Tuncalı (piyano) sahneye çıkacak.
Süreyya Operası bilindiği gibi Atatürk Kültür Merkezi'nin hükümet tasarrufuyla etkinliklere kapatılıp kendi haline terkedilmesinden sonra, İstanbul Devlet Opera ve Balesine'de ev sahipliği yapıyor. İstDOB buradaki etkinliklerine 27 Eylül'de başladı. 11 Ekim Cumartesi 16.00'da Ferit Tüzün'ün Midas’in Kulakları operasıyla devam edecek.
Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, yeni sezon kitapçığı dolayisiyle hazırladığı “Sunuş”ta, bir belediyenin sanat alanındaki hizmetlerinin ne olması gerektiğini de özlü biçimde ifade etti. Nuhoğlu'nun sunuş yazısı aynen şöyle:
“Günümüz Belediyecilik anlayışında eğitim, kültür, sanat ve spor; en az geleneksel belediyeciliğin fiziksel düzenleme, temizlik, zabıta, ulaşım ve benzer işleri gibi bir kamu hizmeti sayılıyor. Gereği de budur. Kadıköy'ün bilinen sosyokültürel yapısı sebebiyle bu kamu hizmetlerine son derece açık bulunduğunu da biliyoruz. Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi'nin 2014-2015 program kitapçığının sunuş yazısı vesilesiyle Kadıköy Belediyesi'nin sanat hayatına ilişkin hizmetlerine esas olacak bazı yaklaşımları dile getirmeyi yararlı sayıyorum.
Kuşkusuz Kadıköy'ün bu alandaki birikim ve kazanımları küçümsenemez. Hepimize düşen sorumluluk bir yandan bu kazanımları korurken, diğer yandan geliştirilmesini ve ayrıca sanat çevresi için yeni imkanların, mekanların oluşturulmasını başarmaktır.
Sanat etkinlikleriyle ilgili sorumluluğu ve görevi yerine getirirken dayanacağımız temel ilke, sanat üretimi ve icrasını gerçekleştirecek yeteneklere, serbestçe çalışabilecekleri elverişli ortamların sağlanması ve kurulmasıdır. Belediyelerin sanat üreten veya sanat üretimini yönlendiren kuruluşlar değil; yalnızca teşvik eden, olanak sağlayan kamu kuruluşları olduğunu belirtmek bile gereksizdir. Sanat yaratıcılığı ve icrası meslekten olanların işidir. Belediyeler olarak bizlerin görevi, bunların izleyicilere sunulmasında etkin rol almak, gerekli destekleme modellerini ve mekanlarını oluşturmaktır.
Dikkat edilmesi gerekli bir başka konu, genç sanatçılara ve sanat icra topluluklarına, sanatsal nitelik kaygısını gözden uzak tutmadan, bilinçli şekilde fırsat vermektir. Ülkenin tanınmış usta sanatçıları, tiyatro toplulukları ve müzisyenlerini izleyiciyle buluşturma sorumluluğunun yanı sıra, "genç profesyonellere" de aynı şansı vermek belediyelerin görevi sayılmalıdır. Bunun için özenli bir program planlamasına ihtiyaç vardır. Ve pek tabii daha çok ve farklı mekanların yapımı ve düzenlenmesi gerekmektedir.
Sanat mekanlarının yapımında artık mesleki ihtiyaçların gözetilmesi ve her sanat dalının ihtiyaçlarına uygun ayrı yapıların projelendirilip imal edilmesi bir başka ilke olarak benimsenmelidir. Yani tiyatro, müzik, güzel sanatlar için ayrı ayrı binaların yapılması, nitelikli bir sanat hayatı için şarttır. "Kültür Merkezi" veya "Çok Amaçlı Salon" anlayışını geride bırakmak amaçlanmalıdır.
Önümüzdeki dönemde Kadıköy Belediyesi çalışmalarının bu anlayışa göre yürütülmesine özen göstereceğiz.
Süreyya Opera Sahnesi, 2014-2015 sanat mevsiminde de, ülkemizin yetmiş yılı aşan deneyimiyle evrensel ölçütlere ulaşmış değerli sanat icra kurumu "Devlet Opera ve Balesi"nin zengin programıyla hizmeti sürdürecek. Opera ve Bale temsillerinin yanı sıra Kadıköy Belediyesi'nin yedi yıldır düzenli olarak gerçekleştirdiği Pazartesi günlerinin "Oda Müziği Konserleri" bu mekanın özel konumunu tamamlayıp zenginleştiriyor. Ülkemizin değerli virtüözleriyle birlikte, birçok yabancı usta müzisyeni de misafir edeceğiz.
2014-2015 sezonunda, Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi etkinlikleri çerçevesinde 17-25 yaş arası profesyonel olmayı amaçlayan gençler için bir "Ulusal Keman Yarışması" düzenleniyoruz. Yarışmanın seçici kurulunda ülkemizin önde gelen virtüöz müzisyenleri yer alacak.
Yeni sanat mevsimine girerken bütün sanat çevresinin taşıdığı ciddi bir kaygıyı da okuyucuyla paylaşmak ihtiyacındayım. Bu kaygı, gazetelere yansıyan Kültür Bakanlığınca hazırlanan "Türkiye Sanat Kurumu" (TÜSAK) yasası taslak önerisiyle ilgilidir. Yaklaşık bir yıldır tartışılan bu taslağa göre iki köklü sanat icra kurumu "Devlet Tiyatroları" ile "Devlet Opera ve Balesi"nin özel kanunları yürürlükten kaldırılacak. Yani Türkiye'nin birçok şehrinde milli ve evrensel nitelikte yüksek sanat eserlerini sunan tiyatro, opera ve bale etkinlikleri son bulacak. Bu kurumlarda çalışan yetişmiş çeşitli icracı sanatçı, yorumcu, solist ve virtüözlerin izleyicilerle buluşması artık kolay olmayacak. Onların mesleki mağduriyetleri, özlük hakları dolayısıyla uğrayacakları zorluklar giderilse bile, halkın bu etkinliklerden mahrum kalmasının doğuracağı zararların faturasını kim ve nasıl ödeyebilir? Bu sanat kurumları çağdaş üniversite, bilim ve sanayi kurumlarıyla birlikte modern Türkiye'yi oluşturan ve ülkemizi Yakındoğu ülkelerinden farklılaştırmış, gelişmiş uygar dünya ile bağlantısını sağlamış evrensel değerdeki unsurlardandır.
Müzik ve sahne sanatı icra kurumlarının ortadan kalkması, konservatuvarları da işlevsiz hale sokacak, çok sayıda genç ve ailelerine sorunlar getirecektir. Bu mesleklerin kaynağının kurumasına yol açacak, Türkiye'nin kültür hayatı kurumsal değer kaybına uğrayacaktır. Bu tehlikeyi önlemek için hepimizin yapacağı birşeyler olduğunu ummak istiyorum. Her ihtimale karşı proje, çare üretmeliyiz. Anlayış birliği içinde olduğumuz belediyelerle birlikte bu konuda strateji geliştirmemiz gerektiği, bu yolla yeni çareler, modeller bulunacağı inancındayım.
Umutsuzluğa ve çaresizliğe kapı açmamalıyız. Yetişkin insan gücüne sahip olmak çaresizliğin panzehiridir. Buna sahip olan Türkiye'nin, olumsuzlukların üstesinden geleceğine güvenmeliyiz. Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi'nin 2014-2015 sanat mevsiminde izleyicilere nitelikli bir program hazırlamaya çabaladık. Keyifli, müzik dolu günler dilerim.”