Doğu ile Batı müzikleri arasında samimi bir köprü kuran, besteci, müzikolog ve eğitimci Yalçın Tura’ya SCAMV Onur Ödülü Altın Madalyasın madalyası 6 Aralık Pazar akşamı Ankara MEB Şura Salonu'nda düzenlenen törenle sunuldu.
İşin özeti budur. Ama törenle ilgili pek çok ayrıntı var.
Örneğin madalyanın sunum tarzı değişmişti. Şimdiye kadar kadife kutu içinde sunulan madalya, bu kez nitelendirildiği nesneye uygun olarak, olimpiyat madalyası gibi kırmızı kalın bir kurdelayla boyuna asılır hale getirilmişti. Nitekim SCAMV Başkanı Mehmet Başman, madalyayı Tura'nın boynuna kendi elleriyle astı.
İlk kez bu törende madalya sahibi hakkında uzun biyografik bir konuşma yapılmadı. Fotoğraflı kısa bir sinevizyonla yetinildi. Biyografisi, eser listesi kitapçıkta yer alıyordu. Belki doğurusu da buydu çünkü Tura'nın müziği konuşacaktı.
Ama müziğinden önce kendisi de, önemli, içten bir konuşma yaptı. Müzikle içiçe olduğu 70 yıl içinde pek çok ödül aldığını belirterek, en değerlisinin bu madalya olduğunu söyledi. (Tura kendi ifadesiyle 81.5 yaşındadır) Devletin sanat kurumlarının hayat damarlarını kesmeyi planlayan taslakların hazırlandığı, İstanbul'da mûsikinin günah olduğunu, yasaklanması gerektiğini ileri süren bildiriler dağıtıldığı bir dönemde böyle bir madalyanın SCAMV tarafından sunuluyor olmasının önemine işaret etti. Yüce Atatürk'e şükranlarını ifade eden Yalçın Tura, müzik için “Yüce Yaradan'ın bahşettiği en önemli iki haslet akıl ve müziktir” dedi. Esas teşekkürü, eserleri çalacak olan genç müzisyenlere, onların hocalarına etti. Ama en büyük alkışı “Bu ödülü 43 yıldır meşakkatimi çeken sevgili eşim Sabahat ile çocuklarıma armağan ediyorum” sözü aldı.
Konser için Yalçın Tura'nın besteci kişiliğinin değişik yönlerini örnekleyen müziklerden bir seçki hazırlanmıştı. Zor işti bu, çünkü sahne, orkestra, oda ve film müziklerinin sayısı 150'yi aşıyordu.
Önce Yalçın Tura'nın üç cocuğunun en küçüğü, CSO 1. Keman Grubu üyesi, besteci, şef Hasan Tura, arpist Özlem Başabak ve kanunî Tahir Aydoğdu'yla birlikte, bir dönem TRT TV'sinin milyonları kendine bağlayan “Aşk-ı Mennu” dizisinin müziği, Kürdilihicazkâr Saz Semaisini seslendirdi.
Ardından Hasan Tura şef kürsüsüne geçti. Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası'ndan üflemeliler ve bir miktar yaylı ile Orkestra Akademik Başkent'in yaylılarının bireşimi, birkaç tane de Ankara Üniversitesi ve Bilkent destekli genç, gönüllü orkestra Andırışlar Orkestra Süiti'nden “Eğlence” başlıklı 4. bölümü icra etti. Sonra sahneye viyola solisti, “Rus gelinimiz” Elena Nayman Ünaldı geldi. Elena, Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda öğretim görevlisi ve kendi gibi Çaykovski Konservatuvarı mezunu piyanist Özgür Ünaldı'nın eşi. Viyola Konçertosu'nun ikinci bölümü Andantino'yu makamsal müziği 40 yıldır tanırmış gibi duyarlılıkla seslendirdi.
Sıra geldi şarkılara. Solistler tenor Serkan Bodur ile soprano Selva Erdener'di. Tura'nın herhalde Ali Baba'dan fırsat kalmadığı için(!) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nün bir türlü sahnelemediği Sevmek Nedir müzikalinden şarkılar seslendirdiler ve her şarkının son ölçüleri devam ederken dinleyicinin büyük alkışını aldılar. Selva Erdener'in yarım ve çeyrek sesler bulunan şarkılardaki deneyimi, Tura şarkılarına da yansıdı. Tura, Erdener'i yerinden kalkıp sahneye uzanarak kutladı.
Ödülün veriliş gerekçesini bütünleyen bir konser oldu. Gerekçe şöyleydi:
‘‘Geleneksel Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği’nin özünü, yapısı ile uyumlu biçimde çoksesli dokuyarak sunan özgün eserler bestelemiş, yazdığı çok sayıda film müzikleri festival ve yarışmalarda ödüllendirilmiş, geleneksel sanat müziğimizin kuramı hakkındaki derin bilgisini yansıtan eserler vermiş ve bu müziğin tarihsel önemli araştırmalarını günümüz dili ile genç kuşaklara ulaştırmış çok yönlü bir besteci, kuramcı ve eğitimci’’
Törenlere kimlerin geldiği önemlidir. SCAMV'nın ayrım gözetmeden tüm “devlet büyüklerine” davetiye gönderdiğini bilirim yıllardır. Bu sene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay, bir dönem festivallerin en büyük destekçisi TC. Merkez Bankası'nın Başkanlığını yapmış olan Süreyya Serdengeçti, eski milletvekili Galatasaraylılar Kulübü Ankara Başkanı Mehmet Dülger, eski milletvekili Şevket Bülent Yahnici,eski bakanlardan Prof. Hikmet Sami Türk, SCAMV Danışma Kurulu üyelerinden şef Rengim Gökmen, 2010 Madalyası sahibi besteci Muammer Sun, İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker ilk bakışta görebildiklerimdi.
Tören sonrası fuayede genç müzisyenler, eski dostlar, Galatasarayılar, Ankara CUMOK mensupları Yalçın Tura'yla fotoğraf çektirmek için sıraya girdiler.
Ben de Onur Ödülü tablosuna yeni alanları ekleme çalışmasını bitiren Dr. Fatih Kızılcan'ın son eklenti önünde fotoğrafını çektim. Böylece işin plastik sanatlar yanını da ihmal etmemiş olduk.
Velhasıl kelam, bunca melanetin arasında, keyifli, mutlu ve bugüne kadarki törenlerden hayli farklı, içtenlikli bir gece yaşandı.
Şefik KAHRAMANKAPTAN