L. V. Beethoven, Bach ve Mozart’la birlikte , Türkiye’de en sevilen ve yapıtları sıklıkla seslendirilen Alman bestecilerin başında gelir. İkinci Cumhurbaşkanımız, büyük müziksever İsmet İnönü’nün Beethoven’la ilgili ilginç bir yorumu vardır. İnönü, her konser sonrası müzisyenlerle sohbet etmeyi bir alışkanlık haline getirmişti. Bir sohbet sırasında Beethoven’in kimliği ve kökeni konusu açıldığında bir müzisyen “Beethoven Almandır, dolayısıyla Almanya’nın malıdır” deyince İnönü, itiraz ederek şunları söylemişti: "Beethoven bütün dünyanın malıdır. Ben onu Alman olarak kabul etmiyorum. Tanrı onu, hususî olarak bütün insanlığa hizmet etsin diye yaratmış. Dolayısıyla aynı zamanda bizim malımızdır."
İnönü'nün bu nitelendirmesine hakkını veren müzisyenimiz, Türkiye’nin ilk “hârika çocuğu”, anıtsal piyanist İdil Biret'dir (1941) . Beethoven’in 5 piyano konçertosunu 1998’de peş peşe 3 konserde şef Naci Özgüç yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde seslendirerek bir ilke imza attı. Bunu bir dizide Antoni Witt şefliğinde tekrarladı. Bu konserlerin canlı kayıtları CD olarak yayınlandı. İdil Biret, ayrıca Franz Lizst’in beethoven senfonilerinin yaygınlaşması için yazdığı piyano transkripsiyonlarının tamamının kayıtlarını yaptı, notası eksik bir transkripsiyonu da bizzat kendisi düzenledi. Biret, bestecinin 32 sonatını 80'li yıllarda İstanbul'da 7 konserde seslendirdi, sonrasında 32 Sonatın kayıtlarını da tamamlayarak, adını dünya müzik tarihine “İlk Türk” olarak yazdırdı. 9 senfoninin piyano transkripsiyonlarını da İdil biret 27-28 Temmuz ve 4-5 Ağustos 1986'da Fransa'daki Montpellier Festivali'nde seslendirdi ve konserler Radio France Musique'de naklen yayınlandı. Bu çalışmalar, İdil Biret'in 32 Sonat, 5 Konçerto, Korolu Fantezi ve 9 Senfoni'nin tümünü konserde çalan ve kaydını yapan tarihteki ilk ve tek piyanist unvanını almasını sağladı. Biret'in 10 CD'den oluşan 32 Sonat ve 19 CD'den oluşan tüm Beethoven kayıtları birer kutu halinde uluslararası satışta bulunuyor.
Uluslararası besteci-piyanistimiz fazıl say (d. 1970), Beethoven'in 32 sonatının kaydını tamamlayarak rafa çıkmasını sağlayacak ikinci piyanistimiz olacak. Fazıl Say, 2020 Beethoven Yılı için bestecinin tüm sonatlarını toplamda 11 CD olacak biçimde kaydetmeyi sürdürüyor. Say, sosyal medya üzerinden yaptığı bir açıklamada şunları söylemişti:
“2020 yılında insanlık tarihinin en büyük bestecilerinden olan Beethoven (1770-1827) 250 yaşında olacak. Beethoven’ın piyano sonatları müzik dünyasının önemli milat taşlarıdır. Beste ve yorumculukta pek çok devrimi içerir. Yıllarca süren dev bir çalışma disiplini gerektirir. Dünya üzerinde sadece birkaç yorumcu, bu çalması çok zor sonatların tamamını kaydetmiştir.”
Fazıl'ın sözünü ettiği “birkaç yorumcu”nun kimler olduğunu merak edip araştırdığımda, karşıma deyim yerindeyse müzik tarihinin “deve dişi” gibi isimleri çıktı: Arthur Schnabel, Maria Grinberg, Alfred Cortot (yayınlanmamış), Wilhelm Kempff (3 kez7, Wilhelm Backhaus, Daniel Barenboim (2 kez), İdil Biret, Yves Nat, Jenö Jando, Claudio Arrau, Alfred Brendel (3 kez), Stephen Kovachevic, Emil Gilels (vefatı nedeniyle bir kaç sonat eksik), Vladimir Ashkenazy. Ayrıca kayıt yapmasa da 32 sonatı konserde çalmış başka isimler de var. İşte Beethoven 32 Piyano Sonatı, böylesine büyük bir hedef.
2020'yi erken gören bir piyanistimiz de AyşeDeniz Gökcin (d. 1988 ). Beethoven'in Moonlight, Tempest, Pathetique, Op. 110 ve Appassionata sonatlarını içeren 2 CD”den oluşan “Beethoven Senses” başlıklı albümünü 2018 sonunda çıkardı. Yaptığı seçkinin, bestecinin değişik dönemlerini ve 32 Sonatı en iyi örnekleyen 5 sonat olduğunu düşünüyor. İnternetteki portallerden indirilebilen albüm CD olarak da İngiltere'de yayımlandı. AyşeDeniz 2020 yılı içinde Beethoven konulu bir kaç değişik etkinlik projesi için de hazırlık yapıyor.
Bizde genellikle akıllar başa biraz geç gelir! Müzik kurumlarının eğer Beethoven'in 250. doğum yılını anmak istiyorlarsa 2019-20 ve 2020-21 sezon programları için şimdiden tedbir almaları gerekir. Örneğin DOB'un Fidelio operasını hazırlaması, orkestraların Atina Harabeleri gibi az seslendirilen eserlerle, Devlet Çoksesli Korosu'nun repertuarında bulunan Orkestra, Koro ve Piyano için Fantezi, 9. Senfoni gibi büyük ve her zaman talep gören eserlere yönelmesi, piyanistlerin 5 konçerto için girişimlerde bulunması önerilebilir. Oda müziği gruplarının da seslendirebilecekleri çok sayıda Beethoven eseri bulunuyor.
Müzik Festivallerinin de programlarında Beethoven'i görmesi gerekir. 47. İstanbul Müzik Festivali bu konuda ilk adımı bir “karşılama” niteliğinde atmış durumda. 2020'de Beethoven konusunda “ilk”lere imza atmış İdil Biret'i, çalışmalarını sürdüren Fazıl Say'ı ve bazı genç isimleri festival programlarında görmek şaşırtıcı olmayacak.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
19 Şubat 2019, Ankara
(Bu yazı Andante'nin Mart 2019 sayısında Başkent'ten Yansımalar sayfasında yayımlanmıştır)