Türkiye'deki konservatuvarlarda liseyi bitirmek üzere olan pek çok öğrencinin hedefinde lisans için Almanya var. Peki, liseyi Almanya'da okumayı göze almak kolay mı? Alman eğitim sistemi içinde hiç de kolay değil, ama bunu göze alıp başarılı olanlar da var. Olumlu bir örnek çellist nehir ertopçu (d. 2004).
5 yaşında piyanoya başlayıp, 5. sınıfa geldiğinde konservatuvarda okumak istemiş, ancak İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversite Devlet Konservatuvarı'nda piyano kontenjanı dolu olduğundan başka bir çalgıyı seçmeleri istenmiş. Çello bölümüne girdikten sonra, aile Dilbağ Tokay’ın başarılı ve özverili bir hoca olduğunu öğrenmiş ve avukat anne, kızını alarak Mimar Sinan Devlet İstanbul Konservatuarı İçin İstanbul’a taşınmış. Doktor baba ise, İzmir'de kalarak mesleğini sürdürmüş.
Bu dönemde 2017 yılında Nehir'den ilköğretim 8. sınıf öğrencisiyken Bulgaristan'da girdiği yarışmada toplam 13 yaylıcı arasından birincilik derecesini elde ettiği için gene bu sayfada bahsetmişim.
İki yıldan sonra bu kez, babanın tıp eğitimini aldığı Almanya'ya göçmüşler. Nehir'in “istisnai burslu olarak” Saint Joseph Kolejinde başladığı ilkokuldan gelen Fransızca ve yanında İngilizcesini ilerleterek, solfej ve çello sınavını başardığı Almanya'da liseye kabülünü sağlamışlar. Nehir, üç yıl hiç yaz tatili yapmadan dil okuluna gidip Almancayı da öğrenip mükemmelleştirmiş. Şimdi Alman liselerinde okutulan Biyoloji, Kimya, Fizik, Tarih, Sosyoloji, Sanat Tarihi, Coğrafya, Matematik, Almanca gibi Alman çocuklar için bile zor olan dersleri alıyor ve iyi karneler getiriyor. Okuldaki çok yoğun müzik eğitimi de cabası. Sürekli solo, oda müziği ve Senfoni Orkestrası prova ve konserleriyle meşgul. İsviçre’ye, Belçika’ya ve Almanya'nın diğer kentlerine gidiyorlar. Bu soluksuz çalışma içinde Nehir, adım adım okulda, kentte ve eyalette açılan çello yarışmalarını kazanma başarısını gösterdi. Son olarak 6 Nisan 2019'da Rheinland-Pfalz eyalet yarışmasında zorlu bir jüri önünde çalıp solo çello birincilik ödülü alarak , Haziran'da Almanya birinciliği yarışmasına katılma hakkı kazandı .
Yarışma değerlendirmesi olarak aileye söylenenler finansal destek gerektirir cinsten. “ Çok iyi bir çellist ve dinlemek büyük zevk. Ancak çellosu çok kötü, hemen iyi bir çello edinin. Ayrıca daha iyi bir hocadan destek alın.” Sözü edilen iyi bir çelloya 25-30 bin Avrodan aşağı sahip olmak mümkün değil. Okuldaki hocasınin daha önce “artık ben yetmiyorum” demesi de daha iyi bir hoca gereksinimini zaten ortaya koymuş. Aile, şimdi iyi bir çello için, finansal destek arıyor. İlgilenenler, facebook üzerinden Kenan Ertopcu ile temasa geçebilirler.
Nehir şimdi okuldaki tüm derslerinin yanı sıra 6-13 Haziran 2019'da yapılacak, Almanya'nın tüm eyalet birincilerinin katılacağı Ulusal Liselerarası Yarışma'ya hazırlanıyor. Ulusal yarışmada iyi bir derece elde ederse, öncelikle Alman Müzik Vakfının bu yıl tahsis edeceği 19 kaliteli çellodan birini alacak, verilecek onlarca burstan bir veya birkaçını elde edecek ve önünde önemli konser fırsatlarının pencereleri açılacak.
Bu arada Nehir'in çaldığı okul orkestrası da Belçika Neerpelt'te çokuluslu jüri önünde, “Musica Viva” Avrupa Lise Orkestralarıarası Müzik Yarışması'nda birinci oldu. Tüm bu süreç, ailenin büyük özverisiyle, hep birlikte kazanılan bir başarı öyküsü. Anne, kendini kızına hasretmiş, baba Türkiye'deki emekliliğinden sonra Alman Sağlık Bakanlığı'nın verdiği izinle hastanede çalışarak gerekli finansı sağlama çabasında. Nehir de bugüne kadar tüm bu özveriye başarılarıyla karşılık vermiş durumda. Nehir'e bu ayki yarışmada iyi bir sonuç alabileceği inancıyla başarı diliyorum.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
Bu yazı Andante dergisinin Haziran 2019 sayısında yayımlanmıştır.