Çeşitli şehir hikâyeleriyle Avrupa’nın 90’lar mirasının günümüz dünyasındaki yerini sorgulayan SALT Sineması, 2 Ekim’den 20 Kasım’a Çankaya Belediyesi Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi’nde yer alacak. Filmlerin başlama saati 19.00LIFE IS SWEET [HAYAT TATLIDIR] 2 Ekim 19.00Programın ilk filmi Life Is Sweet [Hayat Tatlıdır] (1990), Thatcher dönemi Kuzey Londra’sında işçi sınıfından bir ailenin yaşadığı olaylı birkaç haftayı anlatıyor. Yönetmen Mike Leigh, günlük hayatın çıkmazları, mütevazı hayaller, yemek, arkadaşlık ve sevgi üzerine bu eğlenceli ve melankolik filminde, geleneksel aile yaşantısını romantikleştirmeyi reddederek incelikli bir yaklaşımla gerçek tatlarını ortaya çıkarıyor. SALT’ın üyesi olduğu Avrupa müzeler konfederasyonu L’Internationale’nin Our Many Europes [Avrupalarımız] projesi kapsamında hazırlanan altyazılı gösterim programı herkesin katılımına açık ve ücretsiz.CAMORRA 9 EKİM, 19.00Napoli doğumlu yazar ve yönetmen Francesco Patierno’nun 2018 yapımı belgesel filmi Camorra, Campania bölgesinin başkentinde sosyo-antropolojik açıdan organize suçun tarihine bakıyor. İtalyan Radyo-Televizyonu RAI arşivlerinden çoğu daha önce yayımlanmamış etkileyici görüntülerle hazırlanan film, suç ve yoksulluğun hüküm sürdüğü Napoli sokaklarında Camorra suç örgütünün hikâyesinin izini sürüyor.TERET [YÜK] 16 EKİM, 19.00NATO’nun Yugoslavya’yı bombaladığı 1999’da kamyon şoförlüğüyle geçinen Vlada, Kosova’dan Belgrad’a bir nakliye işi alır. Ne taşıdığına dair hiçbir fikri olmayan adam, savaş yıkıntılarının arasından umursamazca ilerler. Vlada’nın bu zahmetli yolculukta başına gelenler ve sonuçlarıyla yüzleşeceği kararlar, II. Dünya Savaşı yıllarından Miloşeviç’in yönetimde bulunduğu 1990’lara bölgenin ihtilaf ve çelişkilerle dolu geçmişine ayna tutar. Ognjen Glavonić’in, dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan filmi Teret [Yük] (2018), bir ülkenin geçmiş hatalarının nasıl kaçınılmaz şekilde gelecek kuşakların sırtına yüklendiğine işaret ediyor.BERLIN BABYLON [BABİL BERLİN] 23 EKİM, 19.00Hubertus Siegert’in “emlak, para ve güç” odaklı belgesel filmi (2001), duvarın yıkılmasının ardından yeniden inşasına başlanan Berlin’in 1990’larda geçirdiği değişimin dehşeti ve büyüsünü yansıtıyor. II. Dünya Savaşı’ndan itibaren zarar gören kent dokusunu onarma, geçmişin izlerini silip başkenti yeni yüzyıla hazırlama amacıyla yürütülen hummalı çalışmaları aktaran yapıma, efsanevi endüstriyel grup Einstürzende Neubauten’in müzikleri eşlik ediyor.EXTINÇÃO [YOK OLMA] 30 EKİM, 19.00Portekizli sanatçı ve yönetmen Salomé Lamas’ın kurguyla gerçeklik arasında gidip gelen belgesel denemesi (2018), 1990’da Moldova içinde tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Transdinyester’den yola çıkıyor. BM üyesi hiçbir ülkenin tanımadığı bu de facto cumhuriyete milliyetçi duygularla bağlı olan Kolya, sahip olduğu Moldova pasaportuyla film boyunca bir sınırdan diğerine geçiyor. Sovyet mirası anıt yapılardan ücra köylere uzanan yolculuğunda kimlik ve aidiyet, yurt sevgisi ve yurttaşlığa dair fikirlerin bulanıklaştığı bir araf hâliyle yüzleşiyor.
Haberler
01 Ekim 2019 - 18:38
Güncelleme: 01 Ekim 2019 - 18:47
Avrupa'nın 90'larını sorgulayan filmler
Ticari sinemalarda göremeyeceğiniz seçme filmler..
Haberler
01 Ekim 2019 - 18:38
Güncelleme: 01 Ekim 2019 - 18:47
Bu haber 2207 defa okunmuştur.
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir