Önce şöyle bir soru sormakta yarar var: Sovyetler Birliği dağılmasaydı, ülkemizden bu kadar çok iyi kemancı ve piyanist çıkmaya başlar mıydı? Hiç tededütsüz "Hayır" yanıtını verebiliriz. Çünkü eski Sovyet Cumhuriyetleri’nden, Türkiye’deki genç üniversite konservatuvarlarına gelen öğretmenlerden bazıları çok iyi pedagogdu. Pek çok çocuğumuzun yeteneğini farkedip onları dikkatle işlediler ve ortaya uluslararası alanda boy ölçüşen gençler çıktı. İşte onlardan biri de Adana’ya, Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na gelen Daniya Kaynova’ydı. Yetiştirdiği öğrenciler içinde, şu anda kendini kanıtlamış olanı 22 yaşındaki Hande Küden.Çocuk Korosu’nda müziğe başlayıp, bir konserde dinlediği kemancıdan etkilenerek bu enstrümana yönelen Hande Küden, Daniya Kaynova’nın eğitim-öğretimine girdiğinde 9 yaşındaydı. Bu genç kemancımızı değişik yaşlarında, değişik etkinliklerinde izleyerek gelişimini gözleme fırsatım oldu. Disiplini hiç elden bırakmadan, hep yaşının önünde giderek çok iyi bir icracılık düzeyine ulaştı. Bu süreçte 2006’dan itibaren kazandığı yarışmalara şöyle bir göz atalım:
Gülden Turalı 2. Ulusal Keman Yarışması(Mersin), 14. Uluslararası Genç Müzisyenler Oda Müziği Yarışması (Edirne) ADK-DER “Necdet Remzi Atak” anısına Keman Yarışması (Ankara), III. Oda Müziği Yarışması (İzmir), 10. International Independent Music Competition “Individualis.
Bu gelişim süreci içinde, gerek kazandığı yarışmaların ödülleri olarak, gerek gelen teklifler üzerine CSO, İzmir, İstanbul, Bursa Bölge, Çukurova Devlet Senfoni Orkestraları ile konçertolar seslendirdi. Ermenistan – Türkiye Gençlik, Mersin Oda, Hacettepe Senfoni Orkestraları; Orkestra Akademik Başkent ve Türkiye Ulusal Gençlik Filarmoni Orkestrası ile solist olarak konserler verdi.
Hande’nin her konserini yazmaya kalkarsam, yerimiz dolacak. Uluslararası alanda her lider kemancı için "çıta"lardan biri kabul edilen "Şehrazad"daki soloları ne denli başarıyla çaldığına dört yıl önce Berlin’de tanıklık ettiğimde, "Hande yurtdışında başarılı olur" yargısında bulunmuştum. Hande, lisans öğrenimini tamamlayıp, Berlin’deki ünlü Hans Eisler Akademisi’nde burslu olarak master ve dahasını yapmaya hak kazandı. Bu arada Alman Senfoni Orkestrası sınavını da kazanarak orkestranın tek Türk sanatçısı oldu. Hiç şaşırmadım, zaten dört yıl önce BİFO’nun odisyon sınavından "mükemmel" notuyla çıkıp orkestrada çalma hakkı elde etmesinden belliydi.
Doğrusu Hande Küden, kazandığı burslar, katıldığı ustalık sınıfları ve elde ettiği ödüllerle daha iyi olmaya da özendirildi. Bunlardan biri de, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Aydın Gün anısına düzenlemiş olduğu Aydın Gün Teşvik Ödülü’ydü.
O şimdi bir Berlinli olarak, bir ayağı İstanbul ve Türkiye’de, konserlerine ve Hans Eisler’de Prof. Stephan Picard ile çalışmalarına devam ediyor…Gelişkin yay tekniği, sağlam entonasyonu, ödün vermediği disipliniyle geleceğe umutla bakmaması için neden yok.
Bugünlere gelmesinde ve başlangıçtan lisans mezuniyetine kadar üzerinde büyük emeği olan hocası Daniya Kaynova’yı sorarsanız, basiretsiz yöneticiler yüzünden emekliye ayrıldı, yetenekli öğrencileri de, başka iyi hocaların peşinde Adana’dan ayrıldı!
Gülden Turalı 2. Ulusal Keman Yarışması(Mersin), 14. Uluslararası Genç Müzisyenler Oda Müziği Yarışması (Edirne) ADK-DER “Necdet Remzi Atak” anısına Keman Yarışması (Ankara), III. Oda Müziği Yarışması (İzmir), 10. International Independent Music Competition “Individualis.
Bu gelişim süreci içinde, gerek kazandığı yarışmaların ödülleri olarak, gerek gelen teklifler üzerine CSO, İzmir, İstanbul, Bursa Bölge, Çukurova Devlet Senfoni Orkestraları ile konçertolar seslendirdi. Ermenistan – Türkiye Gençlik, Mersin Oda, Hacettepe Senfoni Orkestraları; Orkestra Akademik Başkent ve Türkiye Ulusal Gençlik Filarmoni Orkestrası ile solist olarak konserler verdi.
Hande’nin her konserini yazmaya kalkarsam, yerimiz dolacak. Uluslararası alanda her lider kemancı için "çıta"lardan biri kabul edilen "Şehrazad"daki soloları ne denli başarıyla çaldığına dört yıl önce Berlin’de tanıklık ettiğimde, "Hande yurtdışında başarılı olur" yargısında bulunmuştum. Hande, lisans öğrenimini tamamlayıp, Berlin’deki ünlü Hans Eisler Akademisi’nde burslu olarak master ve dahasını yapmaya hak kazandı. Bu arada Alman Senfoni Orkestrası sınavını da kazanarak orkestranın tek Türk sanatçısı oldu. Hiç şaşırmadım, zaten dört yıl önce BİFO’nun odisyon sınavından "mükemmel" notuyla çıkıp orkestrada çalma hakkı elde etmesinden belliydi.
Doğrusu Hande Küden, kazandığı burslar, katıldığı ustalık sınıfları ve elde ettiği ödüllerle daha iyi olmaya da özendirildi. Bunlardan biri de, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Aydın Gün anısına düzenlemiş olduğu Aydın Gün Teşvik Ödülü’ydü.
O şimdi bir Berlinli olarak, bir ayağı İstanbul ve Türkiye’de, konserlerine ve Hans Eisler’de Prof. Stephan Picard ile çalışmalarına devam ediyor…Gelişkin yay tekniği, sağlam entonasyonu, ödün vermediği disipliniyle geleceğe umutla bakmaması için neden yok.
Bugünlere gelmesinde ve başlangıçtan lisans mezuniyetine kadar üzerinde büyük emeği olan hocası Daniya Kaynova’yı sorarsanız, basiretsiz yöneticiler yüzünden emekliye ayrıldı, yetenekli öğrencileri de, başka iyi hocaların peşinde Adana’dan ayrıldı!
Şefik KAHRAMANKAPTAN