Bestecilik dışında başka meslek mi bulamamış, diye sorarsanız, baltayı taşa vurmuş olursunuz! Çünkü o, aynı zamanda İTÜ mezunu bir çevre mühendisi. İki eğitimi bir arada aldı. 1998'de ABD'deki Berklee College of Music Caz Kompozisyon bölümünden bir yıl sonra İTÜ çevre mühendisliği diplomasını da aldı ve “sevdiği işi” yapmaya devam etti. 2002'de MIAM’da kompozisyon yüksek lisansına başladı. 2004'de İlhan Usmanbaş ile başladığı doktora çalışmalarının sonunda hazırladığı “Çağdaş Çalgı Tekniklerinin Türk Müziği Çalgılarına Uyarlanması” başlıklı tezini 2009'da tamamlayarak Ph.D. ünvanını aldı. Doktora yaparken Bilgi Üniversitesi'nde ders verdikten sonra, Ankara'ya Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'ne geldi. Yaklaşık 12 yıldır Bilkent'te öğretim üyesi.
Türkmen, bestelerini, tüm yeni müzikçiler gibi küçük topluluklar için yapıyor. Solo siparişler de alıyor. Bu denli talep görmesinin başlıca nedeni gerçekten özgün olması. Doktora tezini hazırlarken yaptığı araştırmalar sonunda, kendine “Hat” adını verdiği bir besteleme yöntemi geliştirdi. Makamları yenilikçi bir anlayışla çağdaş müzik alanında kullanıyor, ayrıca gerektiğinde Türk geleneksel çalgıları ile Batı çalgılarını bir arada kullanıyor.
Hat'larının yanısıra geliştirdiği bir diğer kavram “ayinsel drama”. Belirli metinlya da şiirlerin kullanıldığı, sahne görselliğinin de sağlandığı, şiir, drama ve ayinin girift ilişkilerinin araştırıldığı bu tarzın ilk ürünü olan “Sailing to Byzantium- Ay, Kuğular ve Ruh”, dünya prömiyerini İrlandalı grup Yrodny ile Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nde yapmıştı. İrlanda'da “2015 Culture Ireland Grant” ödülünü alan bu eser 2019 Temmuz ayında İrlanda Sligo'da Tread Softly Festivali'nde canlı olarak yeniden sahnelenecek. Bu eserdeki şiirler Ahmet Haşim ve İrlandalı tanınmış şair William Butler Yeats'dan alınma ve drama metin tümüyle besteci tarafından hazırlandı.
Onur Türkmen'in ikinci ayinsel draması ise bu kez bir topluluk değil, şan partilerini de kendisi söyleyen Hollandalı kemancı, Diamanda La Berge Dramm için yazıldı. New England Konservatuarı'nda, 2013'te John Cage Ödülü'nü çağdaş müziğe yaptığı katkılardan dolayı alan, henüz 27 yaşındaki Diamanda, eseri Onur Türkmen'den Sailing to Byzantium kadrosunda çaldıktan sonra istedi. Doğrusu umduğunu da buldu.
“Songs from a Circle/ Bir Çemberden Şarkılar” başlıklı eser için Onur Türkmen, melankoli temasına uygun W. Shakespeare, Percy Shelley gibi büyük şairlerin altı şiirinden dramatik akışı belirledi. Eser “Eduard van Beinum Stichting Grand” ödülünü kazandı ve Diamanda Dramm’ın solo turnesi kapsamındaki 12 konserde, Concertgebouw Amsterdam, TivoliVredenburg Utrecht, De Nieuwe Liefde Amsterdam, Muziekgebouw Eindhoven, De Harmonie Leeuwarden gibi önemli salonlarıda seslendirildi. Ulusal Radyo Kanalı NPO 4’te yayımlandı, Leeuwarder Courant, NRC.NL gibi gazetelerde eserden övgüyle söz edildi. Eser 4 Kasım 2018’de Hollanda’nın önemli çağdaş müzik festivali “November Music” kapsamında Diamanda Dramm tarafından yine sahnelenecek.
Onur Türkmen'in takdir edilesi bir özelliği “Ben oldum” demeyip hem kendini, hem de öğrencilerini geliştirmek için çaba sarf etmesi. Mütevazi kişiliğiyle önderlik ederek oluşturduğu, Nermin Kaygusuz Ensemble ile ilk projeleri “Makamın Çağdaş Yüzü” başlığı altında Erimtan Salı Konserleri tarafından desteklenerek 29 Mayıs 2018'de prömiyer yaptı ve büyük beğeni topladı.
Türkmen'in çalışmalarında geleneksel Türk çalgısı olarak en çok tercih ettiği kemençe ve neyle birlikte, viyola ve çellonun yer aldığı araştırmaya dayalı bu topluluk her birkaç yılda bir yeni projeyi yaşama geçirebilecek kapasitede.
Onur Türkmen'in sürekli işbirliği yaptığı ve eser yazdığı topluluklardan biri de Hezarfen Ensemble. Topluluğun yöneticisi viyolacı Ulrich Martinz“Onur Türkmen çoktültürlü alanda derinlikli eserler ortaya koyan ve öncülük edebilen çok az sayıdaki besteciden biridir” derken bir gerçeği ifade ediyor.
Bestecinin yapıtları bugüne kadar Bristol University New Music Ensemble, BL!NDMAN (Brüksel), E-XXI (Antwerp), Yurodny Enssemble (Dublin), Arcobaleni Duo (Alessandria/İtalya), Adapter Ensemble (Berlin), University of Memphis Contemporary Chamber Players, Ellen Jewett, Razumovsky Ensemble (Londra), Talking Drums Trio (Stuttgart), Hezarfen Ensemble (İstanbul), Bilkent Senfoni Orkestrası, Ankara Gençlik senfoni Orkestrası, İstanbul Modern Music Ensemble, NK Ensemble'ın aralarında bulunduğu pek çok topluluk ve sanatçı tarafından seslendirildi. MUSMA (The Music Masters on Air), ISCM (International Society of Contemporary Music 2012 Belgium World Music Days), Schleswig Holstein Festivali, Maerz Musik Festivali, Kreuztanbul Festivali, Çin-Türkiye İletişim Konserleri, İstanbul Müzik Festivali, Mediterraneus Projesi, Ankara Uluslararası Müzik Festivali, Alman Tarih Enstitüsü Uluslararası Müzik Kongresi ve Akbank Caz Festivalinde yer aldı.
Onur Türkmen'in giderek uluslararası bir sanatçı haline geldiğinin göstergelerinden biri de lisansüstü düzeyde çalıştay yapması ve konferans vermesi için davetler almaya başlaması. California Davis Üniversitesi ve Würzburg Müzik Yüksek Okulu bu kurumlar arasında. Türkmen, Würzburg'da adına “portre konseri” düzenlenen belki de ilk Türk besteci. Türkmen bu konseri şöyle anlattı:
“2017 Ağustos ayında Guitar Plus Festivali'ndeki portre konserinde iki eserimin prömiyeri yapıldı. Jurgen Ruck'un gitar tirosu için Merhamet (3 mikrotonal gitar için) ve Hezarfen'in seslendirdiği Noktalar. Bu konser çok başarılı geçti, özellikle Almanya'da müzikoloji departmanı önemli sayılan bu enstitüde müziğime bu kadar ilgi gösterilmesi beni mutlu etti. Bu konserin ardından iki sipariş aldım.”
Kemancı Ellen Jewett’in siparişi üzerine Türkmen'in bestelediği solo keman eseri 2019 Mart ayında Naxos Records etiketiyle yayımlanacak albümde yer alacak.
Sonuç olarak işte size, lafı fazla uzatmadan, bir çağdaş Türk bestecisi portresi...
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
Bu yazı Andante Dergisi'nin Ekim 2018 sayısında "Başkentten Yansımalar" sayfasında yayımlanmıştır.