Değeri ölümünden sonra anlaşılan ve dünyanın çeşitli ülkelerinde adına fan kulüpler oluşturulan Gustav Mahler'in(1860-1911), en güzel senfonisi olarak kabul edilen “Do diyez minör 5. Senfoni”si, 5 Aralık Cumartesi akşamı, Işın Metin yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası'nca seslendirilecek. Eser'de önemli bir yer tutan ve özellikle girişte dikkati çeken trompet soloları Julian Lupu'nun çalması bekleniyor.
Gustav Mahler (1860-1911), çağdaş müzik üzerinde büyük etkileri bulunan bir besteci ve şeftir. Avusturyalı bestecinin sanatsal anlayışının oluşumunda Alman romantizmi kadar, yüzyıl sonu Viyana’sının düşünce ortamının önemli etkileri olmuştur. Mahler, senfonilerinde dünyayı maskesiz bir şekilde modelleyerek dinleyiciye metafizik sorular sorar. Ancak 1901 yılında yazmaya başladığı 5. Senfonisi, önceki senfonilerinden çok farklı bir tarzdadır. Besteci 1902 yılında Alma Schindler ile evlenmiştir ve evliliğinin ilk yılları yaşamının en mutlu dönemidir. Bu mutluluk eserin yapısına da yansır. Senfoninin genel yapısının ölümün karanlığından yaşamın parıltılarına doğru ilerleyen bir süreç olduğu düşünülebilir. Besteci dördüncü bölümü eşi Alma’ya adamıştır. Final bölümünün görkeminde Mahler’in o dönemde yoğun olarak çalıştığı Bach çoksesliliğinin etkileri vardır. . Mahler, Bach çoksesliliğini tınısal derinlikle birleştirerek, kendi sanat yaşamında önemli bir kapı açmıştır.
Eseri yönetecek olan şef Işın Metin, Mahler üzerine çalışmalarıyla tanınıyor. Mahler’in 10. Senfonisinin Türkiye prömiyerini sunan Metin, bestecinin görkemli yapıtı 8 numaralı Binler Senfonisini yöneten ilk ve tek Türk orkestra şefi unvanını taşıyor. Metin iki yıl öncesine kadar BSO'nun genel müzik yönetmenliğini yapıyordu. Şimdi Bilkent MSSF'de derslerini sürdürürken serbest orkestra şefi olarak yurt dışından gelen davetleri değerlendirerek çeşitli orkestraları yönetmekte. BSO'nun ise bir müzik yönetmeni bulunmuyor.