Usta Ozan-Halkbilimci Oğuz Tansel 101. doğum yıldönümünde, 12 Mayıs 2016’da, Bombus Sanat Merkezi Yusuf Aykut İlhan Sahnesinde yapılan etkinlikle anıldı. Anma etkinliği, duyurusunda çok yerinde bir belirlemeyle “Öz Türkçeye olan tutku düzeyindeki sevgisiyle görkemli bir şiir dili yaratan üç kanatlı masal kuşu” olarak nitelenen Oğuz Tansel için Yönetmen Engin Ayça’nın yaptığı, Oyuncu Gülsen Tuncer’in seslendirdiği "Oğuz Tansel’e Güzelleme” adlı belgesel filmin gösterimi ile başladı.
Ardından Yazar-Dilci Dr. Kemal Ateş, Ozan Mahzun Doğan ve Oğuz Tansel’in kızı Prof. Dr. Aysıt Tansel, Oğuz Tansel’in kişiliği, sanatı üzerine konuştular. Oyuncu Mehmet Nurkut İlhan ile Cengiz Kaplan, Oğuz Tansel’in şiirlerinden örnekler sundular; Vietnam, Kavak Ağacı, Yitirdiğimiz Yasa, Antalya başlıklı şiirleri okudular.
Aysıt Tansel, etkinlikte görev alan sanat insanlarına, katılan Oğuz Tansel dostlarına, Bombus Sanat Merkezi yöneticilerine, kutlama iletileri gönderenlere teşekkür etti.
Kemal Ateş, ülkece yaşanmakta olan bunalıma değinerek nicelikten çok niteliğin değerini belirtti. Kemal Ateş Oğuz Tansel’in saygın, nitelikli, çalışkan kişiliği ile dilsel niteliği üzerinde durdu. Ateş, şunları söyledi:
“Oğuz Tansel’in yeri üniversiteydi. Ne ki yozlaşma, bilime saldırılar, gerileme, çöküş dönemi olması nedeniyle Tansel üniversitede yer alamadı. Hasan Âli Yücel görevden alınmıştı. Köy enstitüleri yıpratılmaya başlanmıştı. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde bilim insanlarına saldırılıyordu. 1948’de felsefe ile halkbilim bölümleri saldırı altındaydı. Pertev Naili Boratav, İlhan Başgöz, Behice Boran üniversiteden atılmıştı; Tansellere kapılar kapatılmıştı.
Yazarlar genelde ikiye ayırırım; dilin var olan, verili koşullarıyla yetinenler ve anadilinin birikimini, kaynaklarını araştırarak bu varsıllığa dayananlar. Oğuz Tansel’in apayrı bir dili var ve ikinci bölümdeki yazarlardandır. Türkçenin başına getirilenleri iyi bilen bir yazardır. Osmanlı ‘aydın’ı Türkçe için ‘lisanı avam’ demiştir. Saray, devşirme uygulamasının etkileri nedeniyle Türkçeye uzaktı. Türk ekininde ‘ölü sözcükler mezarlığı’ gerçeği vardır. İşte Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Dil Kurumu’nun yarattığı Derleme Sözlüğü ile Tarama Sözlüğü yeniden ulusun diline ulaşılmasını sağladı. Türkçe çok nitelikli bir dildir ve bu dil ulusun dilidir. Örneğin first lady karşılığı ‘ulu kadın”, streç giysinin karşılığı ‘sıkma giymek’, caddenin karşılığı ‘ulu yol’, mobbing karşılığı ‘dıştalamak’, ütopya karşılığı ‘düşlük’tür. Oğuz Tansel bu birikime eğildi.
Aynı eğilimi Fakir Baykurt, Memduh Şevket Esendal, Yaşar Kemal gibi yazarlarda da görürüz.
Yayımlanacak ‘Saklı Sözlük’ adlı kitabımda bu konuyu araştırdım.
Oğuz Tansel de bunlu, urun, ilksiz sonrasız…sözcüklerini kullanır.
Bir dilde 300 yılda ek oluşturamazsınız. Tansel –ca, -ce eklerini önemser, korur, yaşatır.
Oğuz Tansel yaptığımız söyleşimizde şunu da söylemişti:
‘Olağanüstü öğeler günümüzde olağanlaşmıştır. Eğitiminde masallardan yararlanılan çocuklar daha yaratıcılar’”.
Mahzun Doğan, izlenen belgesel film odağında yaptığı konuşmasında Oğuz Tansel’in barışın ve sevinin ozanı oluşu gerçeğini işledi. Tansel’in dayanışmacı, insancı, sevgiyle, çocuk sevgisiyle dolu bir yazar olduğunu belirtti. Şiirine de yansıyan, Metin Eloğlu’yla dostluklarına değindi. Belgeselde de Tansel’in şiirlerinden, Türk ve yabancı ressamların tablolarından oluşturulan kurgunun başarısını vurguladı.
Anma buluşması Murat Kemal Kaya’nın dinleyicilerin de katıldığı müzik dinletisiyle sona erdi.
Günay Güner