Alışılmışların ötesinde, tekrarları aşarak, müzik arşivine ve tarihe katkı yapan projelere hep olumlu gözle bakmışımdır. Bu çerçevede değerlendirilmesi gereken, şarkı alanında uzmanlaşmış değerli soprano-eğitimci Ece İdil'in a.k. müzik tarafından yayımlanan "Balkanlardan" başlıklı proje CD'si elime geçtiğinde daha dinlemeye başlamadan, içimden "Yaşasın!" demeden duramadım.
***
Balkanlar kavramına iki tür yaklaşım vardır. Genelde kullandığımız dar anlamda Balkanlar, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan, Karadağ, Bosna-Hersek'ten oluşur. Romanya'nın güneyi ile bizim Trakya'da bu kapsamdadır. İkinci yaklaşım ise Güneydoğu Avrupa biçimindedir. Bu kez işin içine Macaristan, Romanya'nın tamamı, hâttâ Moldova da girmektedir.
Ece İdil belli ki geniş yaklaşıma dayanarak albümüne balkanlardan adını vermiş. Hatta bu yaklaşımın ötesinde Kırım'ı da işin içine katmış. Belki bu albüme "Suyun Öte Yanından" adı daha da yakışırdı. Öyle ya, arada Marmara, Karadeniz ve Ege olan ülkeler... Macaristan hariç, bir ortak payda, bu ülkelerden Türkiye'ye "göç"ün eski hızında olmasa da hâla sürüyor olması. Teşbihte hata olmaz ama son örnek, Makedonya'dan yetenekli bir genç futbolcunun babasıyla birlikte İstanbul'a bir spor kulübünde oynamak üzere göç etmesi... İstanbul'un bazı semtleri bile bu göçlerle şekillenmiştir. Bayrampaşa'da Kosova, Bosna göçmenleri, Çatalca'da Kırım Türkleri gibi...
***
Soprano Ece İdil, CD'nin kitapçığında projeyi şöyle açıklıyor:
" Yıllar içinde, Osmanlı topraklarında bulunan ülkelerin doğurdukları müziklerde ortak bir nokta yakaladım: Kimlikler farklı olmasına rağmen, şekilsel olarak ritim, dans ve motif birliği, içerik olarak da kırsal kesim insanının doğa ile bütünleşerek yaşama aynı pencereden esprili bakışı, oldum olası beni hep bu şarkıların içine çekmiştir. Bir aşk acısı, bir kayıp içerse de keder bulundurmayan, yapısal bakımdan kıpır kıpır, neşe dolu bu ezgiler sıklıkla İstanbul'a doğru bir yolculuk, bir özlem dile getirir. Gerek Balkan ve Kırım türkülerinde, gerekse bugün kaybolmuş Selanik ve İstanbul Sefaradlarının konuştuğu Ladino dilinde İstanbul var. Sefere giden asker Kırım Harbi'ne katılır; Kırım türküsü Karşıdan Gördüm Seni'de 'karşı' İstanbul'dur. Gidem Dedim'de sular İstanbul Boğazı'ndan 'boydan boydan' gelir. Sonunda da Kâtibim ile Üsküdar'a gidilir. Tüm şarkılar Türkiye'nin batı coğrafyasından, yani suyun öte tarafından gelmektedir."
***
Projeye en büyük katkı, MSGÜ Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi piyanist Metin Ülkü'den (d. 1962). Hem düzenlemelerin büyük bölümünü, hem de kaydın tümünde billur tuşesiyle eşlikleri yapmış. Bu bağlamda Serdar Yalçın'ın bir, Alberto Hemsi'nin iki düzenlemesi, Armağan Durdağ'ın Katibim, Özcan Sönmez'in Nazmiye esinli birer bestesi de albüm içinde yer alıyor. Macar halk türkülerinin düzenlemeleri ise Zoltan Kodaly'ye ait. Bir önemli katkı da kendisi de Kırım doğumlu olan soprano Remziye Alper Tanrıkulu'nun (d. 1944) Kırım Türküleri arşivini bu proje için açmış olması.
Albümün kitapçığı, Türk ve yabancı müzikologlar, tarihçiler açısından, türkülerin sözlerine hem özgün dillerinde, hem İngilizcesiyle yer verilmiş olması bakımından projeye gösterilen özeni yansıtıyor. Piyanist, besteci ve düzenlemecilerin kısa özgeçmişleri de var. Ancak eksik olan Ece İdil'in özgeçmişi... Albümü alıp dinleyenler bu bilgilenme olanağından mahrum bırakılmış. Ece İdil'in "Neden bu şarkıları seçtim" yazısı dışında, kendisiyle ilgili albümde bir bilgiye yer verilmemiş. Özellikle mi, yoksa bir unutkanlık mı? Gene de meraklılar için açıklama yazısının altında web sitesinin adresi bulunuyor.
***
Kısa bir özeti burada biz yapalım:
Ece İdil İstanbul’da açıklanmayan bir tarihte doğdu, müziğe 8 yaşında arp çalarak başladı, aynı yıllarda aldığı bale dersleri onu ileride profesyonelliğe kadar taşıdı, kısa bir süre İDOB’de sahneye çıktı. 1973'de Atatürk Kız Lisesi’ni bitirerek İstanbul Devlet Konservatuarı Şan Bölümü sınavlarını kazandı. Önce bas Mustafa İktu’nun, daha sonra bariton Mesut İktu ile çalıştı. Konser Şarkıcılığı Bölümü’nün ilk öğrencisiydi, 1980’de bu bölümün yüksek sınıfını da tamamlayarak "pekiyi" derece ile bitirdi. Çalışmalarını lied, oda müziği eserleri ve orkestralı şarkı dağarcığı üzerinde geliştirdi. Yurt içinde ve dışında çeşitli orkestralarla konserlere ve festivallere katıldı, resitaller verdi. Pek çok eserin soprano partilerinin Türkiye'de ilk seslendirmelerini yaptı. 2005'te "Yılın 10 Divası", 2013'te Andante / Donizetti Müzik Ödülleri'nde ''Yılın Müzik Eğitimcisi'' ödülünü aldı. 1981’ den beri MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Opera Ana Sanat Dalı’nda öğretim görevlisi ve Opera Anasanat Dalı Başkanı 2012'den bu yana da İstanbul Kültür Üniversitesi Genel Sanat Yönetmenliğini yapıyor.
***
Kayıtlar Akıngüç Oditoryumu'unda 2015 Mayıs-Haziran'ında Gökhan Varol tarafından yapılmış, seçim, birleştirme, düzeltme ve ana kalıbın hazırlanmasını ise Mehmet Ali Uzunselvi ile Metin Ülkü birlikte yapmışlar. Ece İdil'in sesi ve Metin Ülkü'nün piyanosunu, bırakın müzik setini, bir dizüstü bilgisayarda bile pırıl pırıl dinliyorsunuz.
Albümü bilgisayarlarına yükleyerek orada bulundurmak ve program üzerinden dinlemek isteyenler için, mastering sırasında yüklenerek otomatik olarak yerleşmesi gereken bilgiler CD'de yer almıyor. Dolayisiyle, bilgisayarınıza indirirken her parçanın adını ya elle siz tek tek gireceksiniz, ya da sadece albüm adıyla ve parça numaralarıyla yetineceksiniz.
Başta ece İdil ve metin Ülkü olmak üzere, projeye tüm destek verenleri ve katkı sahiplerini kutluyorum.
Şefik KAHRAMANKAPTAN
18 Temmuz 2017