Bu yıl, Zorba Balesi temsili sırasında DOB Genel Müdürü Murat Karahan tarafından okunan Dünya Dans Günü Bildirisi, eski dansçı ve dans eğitimcisi, Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü'nde yıllarca hocalık yapan Müride Sun Aksan tarafından hazırlandı.
Bildirinin tam metni aynen şöyle:
“Dans” insanın varoluşundan bu yana: kendini anlatmak, duygularını dışa vurmak, iletişim kurmak için yararlandığı yollardan biri. İlk insan diye tanımladığımız toplulukların, kendilerini ifade edebilecek bir dil oluşturana dek korku, sevinç, üzüntü gibi insana dair duygularını bedenlerini kullanarak dışa vurdukları bilinmektedir, insan bedeni o günden bu yana insanın kendini ifade etmesinin yollarından biri olagelmiştir.
İnsanlık tarihinin oluşumuyla birlikte “insanın kendini bedeni yoluyla dışa vurumu” değişim geçirmiş: bereket, büyü, yas, kutlama gibi toplumsal olguları insan bedeni yoluyla paylaşmaktan başlayarak; günümüze dek, halk dansları, klasik bale, çağdaş dans, tango, salsa, hip-hop vb. çeşitlenerek insan ve toplum yaşamında var olmuştur.
Dans tarihinde “bale sanatının reformcusu” olarak bilinen; gerek sahneleme teknikleri, gerekse, konu, kostüm, eğitime bakış açılarından bale alanında çığır açan Noverre’in yaş günü olan 29 nisan, 1982 yılından başlayarak dünya dans günü olarak kutlanmaktadır.
Noverre’den bu yana, İnsanın, sanat aracılığıyla ve bedeni yoluyla kendini ifadesinde çok büyük yol kat edildi. İnsan bedeninin harikulade olanakları gün geçtikçe gelişiyor çeşitleniyor.
Ülkemiz, 1921 yılında Krassa Arzumanova tarafından öncü adımları atılan, Dame Ninette de Valois ile akademik bir niteliğe kavuşan ve ardından, günümüze dek güçlenerek gelişen klasik bale toplulukları, daha sonra oluşturulan çağdaş dans toplulukları ve yetenekli sanatçılarımız, yaratıcı koreograflarımız ile güçlü bir yapıya sahiptir. Ülkemizde profesyonel halk dansları toplulukları kurumsal yapının bir diğer dalında yer alırken; amatör halk dansları toplulukları, bale kursları, tango, salsa, hiphop gibi sosyal dansları da kapsayan geniş bir yelpazede, toplumun her kesiminde dans yaşamakta, yaşatılmaktadır.
Bale sanatında bu güne dek elde edilen başarı uluslararası örneklerle karşılaştırılacak düzeyde olup Anadolu çocuklarının üstün dans yeteneğinin somut bir göstergesidir. Ülkemiz, günümüze dek bu alanda emek veren sanatçılarıyla değerli bir birikime sahiptir ve bu birikimle bale eğitimini, sanatını ülke çapında yaygınlaştırmak, ülkenin sahip olduğu tüm yetenekli çocuklara bu eğitimin ulaştırmak imkanına sahiptir.
Engin halk dansları kaynağımızın çağımız sahne sanatları anlayışı çerçevesinde değerlendirilmesi ise bu alanda çalışan yaratıcılarımız açısından zengin bir renklilik kaynağı olmakla birlikte, evrensel sanata ulusal renklerle katkıda bulunmak açısından da büyük önem taşımaktadır. İspanya Ulusal Balesi’nin sahnelediği örnekler ve bu gece izleyeceğimiz Zorba balesi bu konunun önemine dair güçlü örneklerdir. Ülkemizin de, bu tür örnekler aracılığıyla dünya kültürüne katkıda bulunması mümkündür.
Zamanı yakalamak, çetinleşen yaşam koşullarıyla baş etmek, yaşamsal koşullar karşısında yaralanmadan durabilmek için, çoğu zaman yaşamı ıskalayarak uğraşıyoruz. Diğer yandan, yaşamlarımızı kuşatan teknoloji günlük hayatımızı avucunun içine almış, neredeyse yaşamımızın vazgeçilmezleri olmuşlar. Oysa insan şarkı-türkü söylerken, dans eder, halay çekerken, işte tam da öyle an’larda gerçekten sadece kendi kendisiyle oluyor… Yaşamla arasında teknolojik araçlar olmadan, sadece bedeni ve duygularıyla “insan”..
Dansın tüm dalları, insan olmanın, yaşamı güzel kılmanın yollarını anımsatan, coşkularının farkına vardıran, iyi ki insan var dedirten, insanın doğal yapısıyla, bedeniyle zayıflayan ilişkisine karşı önemli bir anımsatıcı işlevi taşımakta.
Diğer yandan “dans” dünya üzerinde insanları dil, ırk, din ayrımı olmadan buluşturabilen kaynaştırabilen özelliğiyle: savaşlar ve kazanma hırsıyla örselenen dünyamızı, yaşamımızı ve insanı iyileştirici nitelikleriyle güçlü bir iletişim yolu. Yaratılmışların en yetkini insanın ve yaşamın güzelliğini anımsatan niteliğiyle dans yaşamlarımızda hep var olsun, dans bayramımız kutlu olsun...
Bu gece bayramımızı kutlamamıza vesile olan Ankara Devlet Balesinin tüm sanatçılarına başarılar diliyor emeği olan herkesin emeklerine sağlık diyorum…”