Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın uzun yıllar konzertmeisterliğini yapan kemancı Oktay Dalaysel ( 1938 Yalvaç - 2020 Ankara) 28 Kasım Cumartesi sabahı Ankara'da 82 yaşında vefat etti. 1958'de Ankara Devlet Konservatuvarı Yüksek Bölümü’nden mezun olan, daha sonra Almanya’da Freiburg Yüksek Müzik Okulu’nda öğrenim gören Dalaysel, Ankara Devlet Konservatuvarı'nda ve Gazi Müzik Bölümü'nde öğretmenlik de yaptı. 1987'de Keman İçin Gam Metodu ve Yay Çeşitleri başlıklı kitabı yayımladı.2018 yılında Andante Dergisi'nce son kez düzenlenen 8. Donizetti Klasik Müzik Ödülleri'nde Yaşam Boyu Başarı Ödülü açıklanmış, ancak ödül töreni yapılamamıştı.
1962 yılında girdiği CSO'dan 15 yıl önce yaş haddi nedeniyle emekliye ayrılan oktay dalaysel bir hücrebozan rahatsızlığı atlatmış ancak tedavi sonucu sağlığına kavuşmuştu. 28 Kasım Cumartesi sabahı kendini kötü hissettiğini söyleyen Dalaysel, ambulans gelmeden yaşamını yitirdi. Dalaysel evli ve iki kız evlat babasıydı. İki kızı da kemancı olmuştu ve halen biri CSO'da, diğeri BursaDSO'da keman grubu üyesi.
Sanattan Yansımalar, tüm Dalaysel ailesine, müzik camiasına, sevenlerine başsağlığı diler.
FİLİZ ALİ ANLATIYOR
Ankara Devlet Konservatuvarı'nda sınıf arkadaşı olan piyanist ve müzikolog Filiz Ali, arkadaşını "Oktay Dalaysel: Başkemancı, Solist ve Öğretmen” başlığıyla 14 Nisan 2010 tarihinde yayımladığı yazıda şöyle anlatmıştı:
“Oktay Dalaysel, 45 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın üyesi, 30 yıl da aynı orkestranın başkemancısıydı. “Toplumun genelinin istemediği bir tür müziğe ömrümü vakfettim” diyen Oktay Dalaysel benim sınıf arkadaşımdı. Aynı yıl Ankara Devlet Konservatuarı’nda parasız yatılı olarak okumaya hak kazanmıştık. O sınıfın en küçüğüydü. Yaşça küçük ve çelimsiz olmasına rağmen içimizden en dirençli o çıktı.
Oktay’ın keman hocası Licco Amar’dı. 19 yaşında Berlin Filarmoni Orkestrası’nın başkemancılığına getirilmiş, 25 yaşında Amar Kuartet’ini kurmuş, Wilhelm Furtwaegler, Paul Hindemith gibi büyük müzisyenlerin yakın arkadaşı olan, 1933’de Hitler Almanya’sından kaçıp 1936’da Türkiye’ye sığınan bir keman virtüözüydü Amar. Oktay, böyle bir hocanın en iyi öğrencilerinden biri olarak mezun oldu konservatuar’dan. Mezun olduktan sonra yine Amar’ın tavsiyesi üzerine Freiburg Yüksek Müzik Okulu’na gitti ve oradan memleketine ustalık derecesi alarak döndü.
Yıllarca orkestra başkemancılığının yükünü omuzlarında taşırken bir yandan da solistlik kariyerini sürdürdü, orkestra eşliğinde konçertolar çaldı, resitaller verdi, oda müziği yaptı. Bunlar da yetmezmiş gibi hem Ankara Devlet Konservatuarı’nda hem de Gazi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde keman dersleri verdi. Dahası, iki kızını da kemancı yetiştirdi.
Eh, “toplumun istemediği bir tür müziğe” bunca hizmet yeter de artar bile demeyin. Çünkü Oktay Dalaysel, bütün bu yaptıklarıyla yetinmedi ve “Keman için Gam Çalışmaları ve Yay Teknikleri” adında bir de keman metodu yazdı.
Şimdi de 1960’lardan 1990’ların sonuna dek yaptığı tüm bant kayıtlarını CD’ye aktarmış ve 6 CD’lik bir Oktay Dalaysel arşiv koleksiyonu oluşturmuş. Her CD’nin de bir “tema”sı var. İlk CD, Vivaldi’den Pablo de Sarasate’ye konser sonu “bis” parçalarından oluşuyor. 2, 3 ve 4. CD’lerde Dalaysel’in 1966 ile 1984 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı Senfoni ve İstanbul Devlet Senfoni Orkestraları eşliğinde yorumladığı Viotti, Dvorak ve Mendelssohn Keman Konçertoları ile Lalo’nun İspanyol Senfonisi yer alıyor. 5. CD tümüyle Türk bestecilerine ayrılmış. Burada sanatçı Muammer Sun, İstemihan Taviloğlu, Adnan Saygun, Metin Öğüt, Turgay Erdener ve İlhan Usmanbaş’ın keman eserlerini yorumluyor.
Sonuncu CD’de ise Handel, Paganini, Leclair, Manuel De Falla ve Saint-Saens’ın keman virtüozitesini yücelten eserleri var. Bütün bunlar canlı konser kayıtları. Yani hiçbirinin üzerinde montaj numaraları yapılmamış. Oktay Dalaysel’in nasıl sağlam bir Orta Avrupa keman yorumculuğu ekolünden geldiği gün gibi aşikâr.
Kırk yıllık müzik yaşamını 6 CD’ye sığdırmış Dalaysel. Bu koleksiyon bir Türk müzik emekçisinin kendinden sonra gelen müzik emekçilerine örnek olacak ve onlara cesaret verecek değerde bir armağanı. CD’leri Oktay Dalaysel kendi olanakları ile yapmış. Elde etmek isteyen olursa doğrudan Dalaysel’e başvurmak zorunda. Keşke bir müzik yapım firması akıl etse de bu koleksiyonu ele alıp, dağıtımını yapsa.”