Süreyya Operası, anıtsal piyanist İdil Biret'in 80. yaşgünü kutlaması programı içinde yer alacak resital için Avusturyalı piyanist, Deutsche Grammophon sanatçısı Ingolf Wunder'i davet etmekle çok anlamlı bir iş yaptı. Çünkü Wunder, İKSV- 49. İstanbul Müzik Festivali'nin bu amaçla programa koyup, İdil Biret'in rahatsızlığı nedeniyle çalamayacağı gerekçesiyle iptal ettiği orkestra konserinin solisti olacaktı.
Wunder'i, herhalde belediye açıkhava etkinlikleri gerekçesiyle Süreyya dışına epey taşınarak akort gayretlerine karşın sesi bozulmuş Steinway piyanonun handikapını müthiş enerjisiyle aşarak, Chopin ve Lizst yapıtlarında solo olarak dinlemekten çok etkilendik.
Wunder, F. Chopin'den Op.9 3 Noktürn'üyle başladığı programında, ikinci olarak F. Lizst'in Si minör Piyano Sonatı'nı seslendirdi.
Lizst'in genel olarak piyano yazısının bazen vurmalı çalgılarla, kimi zaman orkestrayla ilişki kuran, bazen tümüyle enstrümanın kendisine odaklanan, bazen de aşırı lirikleşen bir yapıda olduğunu biliyoruz. Si minör sonatında ise Lizst, yaklaşık 30 dakikalık süreyi, klasik sonat formunun dışında görünen kesintisiz bir biçim yapısıyla, seslendirmesi yüksek enerji ve dikkat isteyen bir yapıt yaratmıştır.
İçimden “İyi ki de öyle yapmış” diye geçiriyorum, çünkü Süreyya salonunu dolduran dinleyici, normal olarak ilk üç noktürnün sonunda yapması gereken alkışı, daha ilkinin son notasından itibaren yaparak, hem Wunder'i, hem de salondaki çok sayıda yabancı dinleyiciyi hayrete düşürdü! Ya Lizst sonatını klasik formda yazıp bölüm aralarında duraksamalara yer verseydi ne oldu?
Wunder, Lizst sonatı, duraksamadan notaya sadık biçimde çalmasına karşın, yapıttaki temanın serimi, gelişim, yeniden serimleme ve kodasıyla aslında sonat formunda bulunan özellikleri içerdiğini hissettirerek, yoğun bir enerji ile seslendirirken, lirik bölümlerde piyano kötü de olsa, tuşlarla nasıl iyi ilişki kurduğunu gösterdi. Büyük alkış aldı, ama icranın ne denli iyi olduğuna ölçüt olarak, kendisi de iyi bir piyanist olan orkestra şefi Can Okan'ın ayağa fırlayarak “Bravo” diye bağırmasını gösterebilirim.
Aslında, ağır sayılabilecek bir program seçmişti Wunder. Resitalini F. Chopin'den Andante Spianato ve Op.22 Büyük Polonez ile tamamladı. Salonu da deyim yerindeyse yerinden oynattı. Yüz ifadesi, kendisinin de duyduğu memnuniyeti dışa vuruyordu.
Sırada, Ingolf Wunder'in, bir bakıma bu 80. yaşgünü kutlamasına niye bizzat katıldığının gerekçesi olan, “İdil Biret'i anlatması” vardı. Akıcı ingilizcesiyle yaptığı konuşmasında söylediklerini aynen paylaşıyorum:
“İdil Biret'e ilk kez piyano çaldığımda yaklaşık olarak 15 yaşındaydım.
Ona özel olarak çalmak bir yana, onun gibi bir kişiyi bire bir tanıma olanağına sahip olmak benim için akla durgunluk veren bir şeydi. Bir gece treni ile Paris’e vardım. Saint-Germain-des-Prés’de (evinde) görüştük. Ona kendimi dinletmek için Chopin’in Birinci Ballade’ını hazırlamıştım. Kuşkusuz ki heyecanlıydım, fakat belli bir süre sonra onun hayal edilebilecek en kibar insan olduğunu fark edince heyecanım yatıştı. Onun söylediklerini ve yıllar süresince daha başka söylediği her şeyi dün gibi hatırımda tutuyorum. Söyledikleri, açıkça herhangi bir üniversitede edinebileceğimden çok daha fazlasıyla müzikal gelişimimi sağlamıştır. Ancak İdil gibi doğru niyetleri olan, saplantısı olmayan, fevkalade yetenekli bir gerçek sanatçı, geçmiş zamanın büyük piyanistlerinin geleneklerini ve tarihsel bilinci kendi özünde yoğunlaştırıp size yardımcı olabilir. Yaşamımda İdil gibi kişinin var olması, size sadece o gün için bir balık vermek yerine balığın nasıl tutulması gerektiğini öğreten birinin varlığının olmasına benzer.
İlk görüşmemizde bana söylediği şey parmak hareketlerini mümkün mertebe az kullanmak ve müzikal anlamı vermek için gerekli olan ne ise o kadar yapmaktı. Daima büyük mimariyi, parçanın büyük bütününü düşünmek ve buna uygun olarak detayların planını yapmaktı. Bana piyanonun sesine yönelik ve müzik içinde müzikaliteye dair ipuçları verdi. O zamandan beri tüm anlattıkları benim için çok değerlidir ve çalışı başka kimseye benzemeyen gerçek bir sanatçıdan bu bilgiyi edinmek benim için bir hazine gibidir. Sevgili İdil ve eşi sevgili Şefik, dostluğunuz, müziğiniz ve nezaketiniz için size çok teşekkür ederim.”
Sonra sahneden ayrılıp, dinleyici önünde İdil'e birebir saygı sunumunu ise, Biret'in resitali izlediği küçük locada yaptı. Özelde ise, İdil'in resital sonrası mütevazi yemek davetini kabul edip, kendisini evde bir kez daha ziyaret ederek, saygısını ve içten sevgisini gösterdi.
Ingol Wunder artık “vefalı bir piyanist” olarak bizim için de çok şey ifade ediyor.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
24 Kasım 2021, Kadıköy-Ankara
Konuyla ilgili 5 Eylül 2021 tarihli ayrıntılı yazı: