33.Festivalden Seçtiklerim / 4
Bazı konser programlarının ardında ilginç öyküler yatar. 33. Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nde 13 Nisan Çarşamba günü şef Burak Tüzün yönetiminde Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası'nın vereceği konserin de öyküsü “Kime niyet, kime kısmet” sözüne uyacak cinsten.. Öncelikle bu konserde biri Ankara, ikisi Dünya olmak üzere üç prömiyer birden yapılacağını vurgulayalım.
Önce eserlere bir bakalım. Letonyalı besteci Pēteris Vasks'ın (d.1946) Viyolonsel ve Yaylı Çalgılar İçin Konçertosu “Klātbūtne / Presence / Durum” başlığını taşıyor. Ünlü çellist Sol Gabetta'nın 2012'de Dünya prömiyerini yaptığı, daha sonra İstanbul Festivali'nde de seslendirdiği bu güzel eseri, Ankara'da ilk kez, usta çellist Rahşan Apay seslendirecek.
Rahşan Apay'ın bu konserde seslendireceği ikinci konçerto ise, yetenekli bestecimiz Kamran İnce'nin kendisine ithafen yazdığı “Crying Wall/Ağlama Duvarı” başlıklı eser. Dünyada ilk kez 33. Uluslararası Ankara Müzik Festivali'ndeki bu konserde çalınacak. Kamran İnce'nin eserlerinin Naxos etiketi altında yayımlanmış CD'leri tüm dünyada dolaşımda bulunuyor.
Ateş Pars'ın Yaylılar İçin Senfoni, No:9 başlıklı eseri, Türkiye'deki orkestralar tarafından seslendirilecek üçüncü senfonisi olacak. Ateş Pars (d.1942), İdil Biret ve Suna Kan'dan sonra 6660 sayılı Hârika Çocuklar Yasası'ndan yararlanan üçüncü yetenek. Paris Devlet Konservatuvarı mezunu, kompozisyon hocası ise İdil Biret'in de öğretmeni olan Nadia Boulanger. Almanya'nın Coburg kentinde, eşi soprano Neşe Demirdeş Pars'la yaşayan Ateş Pars, yaşamını beste yapmaya adamış durumda. Büyük bir disiplinle her gün çalışıyor. Türkiye'de ÇAĞSAV Müzik etiketi altında basılmış ve halen raflarda, internette satışta bulunan biri “Oda Müziğinde Atonal”, diğeri Piyano Konçertosu ve 3. Senfoni olmak üzere iki CD'si bulunuyor.
Şimdi gelelim işin öykü faslına! Önce Ateş Pars'tan başlayım. “İsmet İnönü ve Hârika Çocuklar” başlıklı kitabımın genişletilmiş ikinci baskı çalışmaları sırasında Pars'ın âdeta “kayıp” olduğunu saptadım. Sıkı bir araştırma sonucu kendisini Coburg'da buldum ve bu çağdaş bestecimizin eserlerinin Türkiye'de çalınması için çaba sarfetmeye başladım. 3. Senfoni Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası'nca, Piyano Konçertosu ise İdil Biret solistliğinde Antalya DSO tarafından seslendirildi. Her iki seslendirmede de şef Burak Tüzün'dü.
Orkestra senfonilerinin orkestralarca programa alınmasındaki zorlukları dikkate alarak Pars'tan bu kez yaylı çalgılar için bir senfoni yazmasını istedim. Konuyu Orkestra Akademik Başkent'in genel müzik yönetmeni, kendisi de yetkin bir besteci olan şef Ertuğ Korkmaz'a da açtım ve tereddütsüz “Memnuniyetle” cevabını aldım. Bu arada, hesapça, Başkent'in yeni konser salonu da tamamlanmış olacak ve eser o yeni salonda seslendirilecekti. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı, salon yetişmiyor, yıllık program da erken hazırlanıp ilan edilemiyordu.
Bunun üzerine ibre, 33. Festivalde bir konsere ve şef Burak Tüzün yönetiminde HSO'ya döndü. Programda seçilecek bir konçertoyu çalmak üzere, İstanbul'da tanınan ama Ankara dinleyicisinin hiç onun buğulu tınılarından konçerto dinlemediği Rahşan Apay'ı düşündüm. Eserleri kendisi önerdi. Kamran İnce zaten bu yeni konçertosunu Rahşan için yazmıştı. Vasks'ın eseri de, tonal, duygulu bir konçertoydu. SCAMV Başkanı Mehmet Başman'dan bir “ön olur” aldıktan sonra, HSO bu konseri sezon başında basılan yıllık programına “33. Uluslararası Ankara Müzik Festivali Konseri” olarak yerleştirdi.
Bu nedenle “Kime niyet, kime kısmet” diyorum. Orkestra Akademik Başkent için yola çıkılmış bir eseri, HSO yaylıları seslendiriyor. Ama bunun önümüzdeki sezonlarda şef Ertuğ Korkmaz'ın eseri seslendirmesini engellemeyeceğini de biliyorum.
Konser için Neşe-Ateş Pars çifti Ankara'ya geldi. Besteci heyecanla, provalardan itibaren eserinin seslendirilişini dinlemeyi bekliyor. Kamran İnce ise ne yazık ki bu prömiyerde hazır bulunamayacak.
Doğrusunu isterseniz ben de heyecanla 13 Nisan'daki bu üç prömiyerli konseri bekliyor, başarılı olmasını diliyorum.
Şefik KAHRAMANKAPTAN