33. Festivalden Seçtiklerim / 5
Müzik festivallerinin, bilinenlerin değişik sanatçılarca tekrarlanmasının dışında önemli görevleri, yeni projelere, farklı yaklaşımlara kapı açmaları olmalıdır. 33. Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde böyle bir projenin 25 Nisan Pazartesi akşamı Dünya prömiyeri yapılacak. Proje, Uluslararası alanda giderek daha fazla tanınan ve siparişler alan bestecimiz Onur Türkmen ile İrlanda’nın önemli topluluğu Yurodny Ensemble’ın imzasını taşıyor.
“İstanbul'a Seyahat / Sailing to Bzyantium” Onur Türkmen’in İrlandalı çağdaş müzik topluluğu Yurodny Ensemble için 20. yüzyılın iki büyük edebiyatçısı William Butler Yeats ve Ahmet Haşim’in şiirleri üzerine yazdığı bir eser. Bu eser ismini Yeats’ın yaşamının son dönemlerinde yazdığı ve İstanbul’a yaptığı ruhani bir yolculuğu anlattığı “Sailing to Byzantium” isimli şiirden alıyor.
1923 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi W. B. Yeats, dünyada 20. yüzyıl edebiyatının önde gelen kişiliklerinden birisi. Yeats’in şiirleri, mistisizm ile gerçekçiliğin sınırları yok sayarak bütünleştiği bir anlayışa sahip. İrlanda halk edebiyatının doğaüstü karakterleri, Rönesans sanatçılarına yapılan göndermeler, ülkesinin bağımsızlık mücadelesi ve Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan acılar gibi birbirinden uzak temalar onun eserlerinde kusursuz bir ritmik sürükleyicilik ve sarsıcı bir ezgisellikle harmanlanır. Yeats’in şiirleri 20. yüzyılın ilk yarısında yalnızca İrlanda değil tüm İngiliz dili edebiyatının yaptığı atılımın temel öğelerinden birisi olarak değerlendirilir.
Türk edebiyatının büyük şairlerinden Ahmet Haşim (1884 – 1933), Yeats (1865 – 1939) ile aynı dönemde, ülkelerinin bağımsızlık mücadelesi verdiği yıllardayaşamış ve eserlerinde benzer eğilimler sergilemiştir. En önemli ortak noktaları sembolizm akımına yakın durmalarıdır. Semboller aracılığı ile ortaya konulan çok boyutlu zaman ve gerçeklik algısı her iki şairin de odaklandığı bir konu olmuştur. Bu ortak ilerici eğilimlerin yanı sıra, hem Haşim hem de Yeats’ın geleneksel ölçü ve kafiye gibi tekniklere bağlı olmaları dikkat çekicidir.
Benzer şekilde Onur Türkmen’in müziği de günümüzün en güncel akımlarıyla pek çok ortak eğilime sahip olmasına rağmen, makamların tını ve zamansallığına sadık kalmak, geleneksel çalgıları merkeze almak gibi özellikleri bünyesinde barındırıyor.
Besteci sembolizmin bu güçlü temsilcilerinin dünyalarına girerek müzik ve şiirin, geçmiş ve şimdinin, nesne ve öznenin arasındaki sınırların belirsizleştiği, böylece birbirinden uzak gibi gözüken kültürler arasındaki derin ve köklü ilişkilerin ortaya çıkarıldığı anların peşine düşerek müziğini yazmıştır.
Eser, mezzo-soprano ve klasik kemençe, keman, viyolonsel, ney, saksafon, trombon, kelt arpi ve piyano ile vurmalı çalgılar için yazıldı.
Prömiyerde topluluğu şef Ivan Arion Karst yönetecek. Toplulukta şu isim ve enstrümanlar yer alıyor: Lauren Kinsella (mezzosoprano), Nermin Kaygusuz (şan/kemençe),Miase Bayramoğlu Örümlü (ney), Nick Roth (Saksafonlar), Colm O’Hara( Trombon), Catriona McKay ( Kelt Arpi), Elif Önal Çubukçu (Piyano), Diamanda La Berge Dramm (keman), Gözde Yaşar ( viyolonsel)
33. Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde Dünya prömiyeri yapılıp filmi çekilerek belgesel haline getirilecek olan “ Bizans’a / İstanbul’a Seyahat” projesinin, İngilizce konuşulan ülkelerde tekrarlanarak Türk Edebiyatı ve Müziğinin tanıtılması çabalarına katkı sağlaması bekleniyor.
Şefik KAHRAMANKAPTAN