2
Portekiz Kraliyet Ailesi Brezilya'ya Kaçınca...
Bir milyonu köle, toplam üç milyonluk nüfusa sahip bir sömürge olan Brezilya’da çok ağır ilerleyen bu sözde medenileşme süreci, 1808 yılında Portekiz Kraliyet Ailesi’nin Brezilya’ya yerleşmek zorunda kalmasıyla ileriye doğru bir ivme kazandı. Artık bu tropik topraklar, yalnızca yağmaya dayanan bir sömürge anlayışıyla değil, Kraliyet merkezi olmanın gerekleri ve sorumluluğuyla da yönetiliyordu. Brezilya, 1500 yılında Portekizliler tarafından keşfedildiğinde, sık ormanlarla kaplı tropik doğası ve zengin yerli kültürü ile Avrupa’dan oldukça farklı bir yaşamı sürdürüyordu. Ancak Avrupa’dan gelenlerin bu uzak kıtada kurmayı hedefledikleri medeniyette izleyecekleri yolu kendi geleneklerinden geçirmeleri, mevcut yaşantıyı çok değiştirecekti.Portekiz Kraliyet Ailesi’nin Belém Limanı’ndan ayrılışı.(Diplomasi ve Tarih Müzesi. Ressam bilinmiyor.)
XVIII. yüzyıl sonlarında hayatın her alanında ortaya çıkan hızlı değişimler, yerel müzik kültürü dışında yeni bir Brezilya müzik sanatının oluşumuna da zemin hazırlamaktaydı. Egzotik topraklarda yeni yeni yeşeren Avrupa stili müzik kültürü tıpkı anavatanında olduğu gibi kiliselerde başlamıştı. Bu kültürün temel çalgısı olan org ise, çok sesli müziğin benimsenmesinin yanı sıra, gelecek yıllarda piyanonun Brezilya’daki kabulünü daha kolaylaştıracak alt yapıyı da oluşturuyordu. Aslında XVIII. yüzyılda icat edilen ve XIX. yüzyılın başlarında Avrupa’ya yayılmış olan piyanonun Brezilya’ya gelişi oldukça hızlı olmuştu. Avrupa’nın bu dönemde içinde bulunduğu politik kaos, süreci olumlu yönde tetiklemekteydi.Avrupa’da savaş rüzgârları esmekteydi. İngiltere ile ticaret yapmamaları için Napolyon tarafından sert bir dille uyarılmış olan Avrupa ülkelerinde huzursuzluk vardı. İngiltere’ye ticari açıdan daha fazla bağlı olduğu için bu uyarının gereklerini yeterince yerine getiremeyen Portekiz Krallığı’na karşı kısıtlayıcı tedbirler alan Napolyon, bu tedbirlerin yeterli olmadığını düşünmüş olacak ki Portekiz’e askeri müdahalede bulunmaya karar verdi. 1807 yılında başkentin düşmesi kesinleştiğinde Portekiz Kralı VI. Dom João, arkasında bıraktığı halkından özür dileyen, onlara Napolyon ile savaşmamalarını tembihleyen ve bir gün mutlaka geri döneceğini yazan afişlerle donatılmış bir şehir bırakarak Brezilya’ya doğru yola çıktı.Portekiz Kralı Dom João VI (Albertus Jacob Frans Gregorius, 1825)
Böyle bir işgal ihtimalinin uzak olmamasına rağmen, yine de çok hazırlıksız yapıldığı anlaşılan kaçış operasyonu ancak İngiltere’nin desteği ile gerçekleşebilmişti. Yolculuk hakkındaki mevcut kaynaklarda birbirinden farklı bilgilere rastlıyoruz. Fakat ortak kanı, sayıları 12-15 arasında olduğu tahmin edilen gemilerle 12.000 ila 30.000 kişilik bir grubun Brezilya’ya hareket ettiği yönündedir. Kaçış süreci öyle âni gelişmiştir ki Kraliyet ailesi hazinesinin tümünü yanına alamamıştır bile. Ancak yaklaşık iki ay sürecek bu zor ve konforsuz yolculuğun asil yolcularına gemilerin depolarında bulunan Kraliyet Kütüphanesi, Kraliyet Resim Koleksiyonu ve saray çalgılarının eşlik ediyor olması anlamlıdır. Hazineyi bile tam olarak toparlayamadan alelacele çıkılan yolculukta org ve piyanoların yanında bir akordörün götürülmüş olması ise daha da anlamlıdır.Kraliyet ailesi ile birlikte Brezilya’ya yalnızca saray çalgıları değil, büyük bir ekonomik canlılık da gelir. Kraliyetin merkezi ilan edilen Rio de Janeiro’dan başlayan bu ekonomik hareketlilik kısa süre içinde Brezilya’ya çok sayıda liman kazandırır. İç ve dış ulaşım ağları günden güne genişleyen ülkede, içinde piyano yapım sektörünü de sayabileceğimiz her türlü sanayi bu artışa paralel olarak gelişir. Halk tarafından kısa sürede çok sevilen ve benimsenen piyano ise önemli şehirlerden başlayarak süratli bir biçimde tüm ülkeye yayılır.Yarın:İlk Piyanolar ve Göçmen Öğretmenler