“Bu eserin tüm yayın hakları Sanattan Yansımalar internet sitesiyle yazarı Mina Tansel’e aittir. Tanıtım için dahi olsa kısa alıntı veya bütünüyle yayın yazarın ve yayıncı internet sitesinin yazılı izni olmaksızın yapılamaz.”
16
RUSYA PARLAMENTOSUNDA MUHALİF SES
İbrahim Bey Haydarov'un sağcıları sinirlendiren konuşmalarını yaptığı Duma Salonu
İbrahim Bey Haydarov’un Rusya parlamentosu Duma’da beş yıl boyunca süren savaşımına kısaca bile olsa yer vermeden onu anlatmış olamayız. Tefrikamızın bu bölümünde, İbrahim Bey’in yaşamının bu dönemindeki savaşımına değineceğiz.* Bugün görüyoruz ki, o tarihte Azerbaycan ve Dağıstan basını, onun Duma’daki konuşmalarını ilgiyle izlemiş; bazı konuşmaları Bakü’de kitapçık olarak basılmış.İbrahim Bey 3. Duma’ya milletvekili seçilince, kendi partisinden (Sosyal Demokratlardan) birkaç kişi onun bey oğlu olarak halkın isteklerinden habersiz olduğunu, halkın çıkarlarını savunamayacağını öne sürmüşler. Dağıstanlı Prof. Magomed Abdullayeviç Abdullayev, Duma’daki konuşmalarını inceleyerek bu eleştirinin geçerli olmadığını gösteriyor: İbrahim Bey’in halkın gereksinimlerini, yakınmalarını duymak için seçim bölgesini gezdiğini; milletvekilliği boyunca seçmeniyle ilişkisinin sürdüğünü; yalnız kendi seçim bölgesinden değil tüm Kafkasya’dan gelen dileklerle yakınmaları kürsüden duyurduğunu açıklıyor.**NASIL BİR SOLCU?İbrahim Bey’in parlamentonun hem İşçi Komisyonunda, hem de Toprak Komisyonunda yer aldığı, işçilerle köylülerin haklarını savunduğu görülüyor. Prof. Abdullayev, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi üyesi İbrahim Bey’in solculuğu ya da sosyalistliğinin nasıl bir solculuk ya da sosyalistlik olduğunu açıklıyor.***

Rus baskısıyla Anadolu'ya göç yollarına düşen Kafkasyalı göçmenler
Anlıyoruz ki, Çarlık yönetimi 50 yıl önce yaptığının bir benzerini yaparak, Kafkasya’daki yerel halkın topraklarını Rusya’nın başka bölgelerinden göçecek Ruslara dağıtmak amacındadır. İbrahim Bey, 1864’te Kafkasya’dan yaşanan büyük göçü anımsatıyordu konuşmasında. Rus General Kartsev’in 1863’te İstanbul’daki Rus maslahatgüzarına yazdığı mektuba değiniyordu. General’in mektubundaki sözleri alıntılıyordu: “Dağlılar öyle bir duruma düştüler ki kendi yurtlarını terk edip Türkiye’ye taşınmak zorunda kaldılar; dışarı çıkmaları için kapıları açmak hayırseverlik gereğidir.” Kafkasya dağlılarının Osmanlı’ya göçmeleri için sınır kapılarının açılmasının “hayırseverlik” olarak nitelendirilmesini alay konusu yapıyor, şöyle diyordu: “Rus hükümetinin bu hayırseverliği sayesinde Çerkesler, Çeçenler, Osetler kendi vatanlarını, çiçekleyen tarlalarını bırakarak Küçük Asya çöllerine göç ettiler ve Rus hükümetinin bu hayırseverliği sayesinde bunların yaklaşık %50’si yol boyunca öldü veya başıbozuklara dönüştü.” Bu sözleri söylerken, 15 yıl sonra kendinin de “Küçük Asya çölleri”nde yaşamaya başlayacağını bilmiyordu. HER KÖTÜLÜĞÜN BAŞIİbrahim Bey, 1912’de parlamentodaki bir tartışmada Kafkas halklarının “soyguncu ve yağmacı” olarak nitelendirilmesine karşı şöyle diyordu: “Rusya kurumlarının hırsız olması nasıl Rus halkının hırsız olduğu anlamına gelmiyorsa, Kafkasya’da yaşanan soygun ve yağmalar da bütün Kafkas halkının soyguncu ya da yağmacı olduğu anlamını taşımaz.” Yaşanan soygun vb olayların nedenini Dağlıların karakterinde değil, sosyoekonomik koşullarda ve onlara yönelik devlet politikasında aramak gerektiğini anlatıyordu: “Her toplumsal kötülüğün toplumsal nedenleri vardır: nüfusun yoksulluğu ve despotik hükümet…”SAĞCI ÇOĞUNLUĞA ELEŞTİRİ15. bölümde değindiğimiz gibi, 3. Duma seçimlerinden önce değiştirilen seçim yasası ile parlamentoya girenlerin dörtte üçünü toprak sahipleriyle varlıklı tüccarların seçmesi sağlanmış, böylece ortaya “Beyler ve Yalakalar Meclisi” olarak anılacak bir parlamento çıkmıştı. İbrahim Bey, Duma kürsüsünde, parlamentodaki beylerle yalakalardan sözünü sakınmadı. Çarlık yönetiminin Rus olmayan halklara, özellikle de Kafkasyalı Müslümanlara karşı politikalarını şiddetle eleştirdi.Örneğin, 1909 tarihli bir konuşmasında şöyle diyordu: “Neden ikiyüzlülük yapıyorsunuz? İstediğinizi doğrudan söyleyin: Ruslaştırmak ya da Dağlılardan (‘Dağlılar’ sözü ‘Dağıstan halkı’anlamında kullanılıyor) kurtulmak!... Dağlıları Ruslaştırmak mümkün değildir. Bu durumda, ikinci yoldan başka çareniz kalmamaktadır. Sizin izlediğiniz tüm politikalar bu niyetinizi açığa çıkarmaktadır.” Öte yandan, parlamento kürsüsünden yaptığı eleştirilerde Rus halkını karşısına almadığı ve Rusya’dan ayrılmayı savunmadığı görülüyor. Eleştirilerinde Rus halkını temsil etmediklerine inandığı sağcı milletvekillerini hedef alıyor. 1912 tarihli bir konuşmada şöyle diyor: “Bizler, başka dinlere sahip olanlar ve Rus olmayanlar Rusya ile büyüdük; ancak bizi yabancılaştırmak, bizi ortak yurdumuzdan ayırmak istiyorlar. Ne istiyorlar?” (Salondakilere dönerek soruyor:) “Onlara pravoslav (Rusların bağlı oldukları dinî mezhep) Rusya gerek, otokratik Rusya gerek, kölelik sistemi olan Rusya gerek! Fakat, baylar, biz başka dine sahip olanlar ve Rus olmayanlar, Rus halkının sağcı milletvekillerini desteklemediklerini biliyoruz… Sağcıların arkalarında yalnızca Rus toplumunun pislikleri var.” Bu sözler başka pek çok konuşmasında olduğu gibi sağcı milletvekillerini öfkelendirir, kürsüden indirilmesi için sesler yükselir.

Duma'nın geniş giriş alanı
Böyle eleştirdiği çoğunluğun karşısında kendi seçmeninin yararına olduğuna inandığı konuları savunmayı ve parlamentoyu düzgün çalışmaya çağırmayı sürdürdü. Örneğin, 1910 yılı başlarında Kazak birliklerinin Kafkasya’da ünlü bir eşkiyayı ele geçirmek için suçsuz Çeçen ve İnguşlara karşı şiddet kullandığı ihbarları üzerine, Kafkasya Genel Valisi Vorontsov-Daşkov**** hakkında verilen soruşturma önergesinin altında İbrahim Bey’in de imzası var. Önerge görüşülürken söz alan İbrahim Bey, “artık kanuna ve adalete güveni kalmamış sivil Çeçenlere, İnguşlara ve başka yerel halklara karşı saldırıları tarafsızca araştırmanın zorunluluğu”nu dile getirdi. “Oysa” dedi,“konu Duma’da, yalnızca göz boyamak için, görüşülür gibi yapılıyor ve bu durum toplumsal ve siyasal hayatın önemli sorunlarının çözümünde parlamento mekanizmasının işlemediğini gösteriyor.” İbrahim Bey, yerel özyönetim ve başka birçok konuda Duma’nın yanlış yolda olduğunu, demokratik bir devlet düzeni kurmanın bu gidişle başarılamayacağını öne sürüyordu. Kürsüden Duma’daki işleyiş ve partiler konusunda yaptığı bir değerlendirme özetle şöyle: “Aşırı sağcılar, bu mecliste, çıkarları aynı ya da benzer olan partilerle işbirliği yaparak, gerek duydukları yasaları kolaylıkla çıkarıyorlar. Solcu olan ya da Rus olmayan bir milletvekili yani bir muhalif söz aldığında ise sağcılar bağrışmalarla, şamatayla ona konuşma olanağı vermiyorlar… Sağcılar, ulusal hoşgörüsüzlüklerini, en küçük siyasal hakka karşı nefretlerini açık şekilde ve yüksek sesle belirtiyorlar. Açıkça söylüyorlar ki, idealleri, pravoslav (Rusların bağlı oldukları dinî mezhep),monarşik ve bölünmez Rusya’dır.”“GAZETECİ MİLLETVEKİLİ”İbrahim Bey, belli ki Duma’daki yasa görüşmelerinin kapalı kapılar ardında yapılmasını yeterli bulmamış, Rusya İmparatorluğu’nun her yerinde bilinmesini istemiş. Siyasal yaşamını araştıranlar onu “gazeteci milletvekili” olarak niteliyorlar; çünkü Duma çalışmalarını halka duyurmak için Drug Provinsiya (Taşranın Dostu) adında Rusça bir dergi çıkardığı saptanıyor. İbrahim Bey, derginin yayın kurulu üyesi ve danışmanı olarak görünüyor; ayrıca dergide “Duma’nın yorumcu gazetecisi” rolünü üstleniyor. Derginin amacı “insanlara haklarını bilmeleri, yasaların anlamını ve ruhunu görmeleri için yasama çalışmalarıyla ilgili bilgi vermek; böylece yasamanın şeffaflığını sağlamak” olarak belirtiliyor. Parlamentonun her iki kanadında (Devlet Duması ve Devlet Şurası’nda) yapılan başlıca çalışmalarla, yeni yasa projeleriyle ilgili haberler, görüşler duyuruluyor dergide. İbrahim Bey, derginin 1910 tarihli ilk sayısında şöyle yazıyor: “Herhangi bir partiye ait olmayan bu dergiyi özgürlüğe, ilerlemeye ve haklarına önem veren ve daha iyi bir gelecek için sözünü ulaştırmak isteyen herkese açıyoruz.” Ancak, dergi uzun ömürlü olamıyor. 1910 ile 1911’de yalnızca dört sayı çıktıktan sonra yayın yaşamından çekiliyor. Derginin son sayısında İbrahim Bey’in adı yayın kurulunda görülmediği gibi Duma’dan hazırlanan makale de yer almıyor.
İlya Repin'in fırçasından, Tolstoy'un bir köylü gibi çift sürerken yapılmış tablosu

DEVAMI YARIN
( Yarın:Eski Gazete Sayfalarından Süzülüp Gelen Kadın)
* Bu bölümde M.A. Abdullayev’in 1987’de Rusça yazılmış “20. Yüzyılın başlarında Dağıstan’da Toplumsal-Siyasal Düşünce” ve 1989’da yine Rusça olarak yazılmış “İbrahim Bey Haydarov” başlıklı iki kitabı ile Adalet Tahirzade ve Oğuztoğrul Tahirli’nin daha önce alıntıladığım makalelerinden yararlandım.
** M. A. Abdullayev’in“İbrahim Bey Haydarov” başlıklı, Moskova’da 1989’da yayınlanan kitabının Rusça’dan Türkçe’ye çevrilmesine yardımcı olan değerli dostum Nilgün Saryal’a sonsuz teşekkür borçluyum.
*** M. A. Abdullayev, 1987’de Moskova’da Rusça yayınlanan “20. Yüzyılın Başlarında Dağıstan’da Toplumsal-Siyasal Düşünce” başlıklı kitabının bir bölümünü,“Sağcı sosyal demokratların yerli temsilcileri ve esas liderleri İbrahim Bey Haydarov ile Haydar Bammatov’du” yargısıyla, onların görüşlerini değerlendirmeye ayırmış.
**** Çarlığın Kafkasya’daki en üst düzey temsilcisi Vorontsov-Daşkov’un Haydarov ailesinin siyasetinden hoşnut olmadığı ortaya çıkıyor. İbrahim Bey’in amcası Kasım Bey Haydarov’un da muhalif tutumu nedeniyle yeniden Derbent Belediye Başkanlığına aday olmasını onaylamaz.
“Bu eserin tüm yayın hakları Sanattan Yansımalar internet sitesiyle yazarı Mina Tansel’e aittir. Tanıtım için dahi olsa kısa alıntı veya bütünüyle yayın yazarın ve yayıncı internet sitesinin yazılı izni olmaksızın yapılamaz.”