32. Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nde, MusMA (Music on Air) başlıklı çok ortaklı AB projesi kapsamında 14 Nisan akşamı HÜADK Salonu'nda düzenlenen konserde, “Su” teması üzerine Üflemeli Çalgılar Beşlisi için özel olarak bestelenmiş altı eser seslendirildi. Bu çerçevede Türk besteci Can Bekir Bilir'in Quintet II başlıklı bestesi de konserin ilk parçası olarak çalındı.
MUSMA PROJESİ NEDİR?
MusMA Projesi, 2010 yılında, Avrupa Festivaller Birliği'ne üye, önde gelen on Avrupa festivali tarafından başlatılmış uluslararası bir girişimdir. MusMA’nın Türkiye ayağını, Uluslararası Ankara Müzik Festivali düzenleyicisi Sevda-Cenap And Müzik Vakfı yürütmektedir. Proje Avrupa Yayın Birliği (EBU) ve TRT ile diğer dokuz ülkenin klasik müzik yayını yapan radyolarının da işbirliği ile başlamıştır. Halen altı festival tarafından sürdürülmektedir. Projenin amacı, katılan ülkelerin genç besteci ve çalgıcılarının desteklenmesi, Avrupa çapında tanıtılmasıdır.
ÖMER BOZKURT'UN KONUŞMASI
Konserden önce, SCAMV Yönetim Kurulu Üyesi ve MusMa Projesi'nin Türkiye Koordinatörü Prof.Dr. Ömer Bozkurt bir konuşmayla , konserin içeriği ve bestecilerin eserleriyle ilgili kısaca bilgi sundu. Bozkurt şunları söyledi.
“MusMA projesinin 5. yılı için bestelenecek müziğin temasını ve formunu Sevda-Cenap And Müzik Vakfı belirlemiştir: “Su” teması üzerine nefesli sazlar beşlisi için müzik.
Bundan öncekini “İnsan ve Müzik” teması üzerine 12 ses için vokal eser olarak, Polonya’daki Wrocłav Festivali, Wratislavia Cantans belirlemişti. Önümüzdeki yılın temasını Brüksel’de Klara festivali belirleyecek. Ama form şimdiden belli: eserler viyolonsel dörtlüsü için, dört viyolonsel için bestelenecek.
Handel’den Schubert’e, Smetana dan Respighi’ye, Ravel’den Debussy’e, Chopin’den Vaugan Williams’a kadar birçok besteci bu yaşamsal unsuru tema olarak seçen eserler bestelemiştir.
Ama biz bu durumun genç bestecileri yeniden suya dönmekten, orada yeni ışıklar, yeni bakış açıları, yeni esinler aramaktan alıkoymaması gerektiğini düşündük. Kaldı ki doğal ve estetik özelliklerinin yanı sıra, su, günümüzün önde gelen ekolojik sorunlarından biridir.
Vakfımız bu yaşamsal unsura yeni ifade biçimleriyle yeniden yaklaşılmasını öngörmüştür. Nitekim örneğin İtalyan besteci Orazio Sciortino’nun, “Su üzerinde söylemek için bir Şarkı” adlı eseri, bizzat bestecinin vurguladığı gibi, Schubert’in “Auf Dem Wasser Zu Singen” adlı liedinden esinlenmiştir. Öte yandan Belçikalı Adrien Tsilongiannis, eserini, Ressam Serge Vandercam’ın “Deniz ve Kökler” başlıklı sekiz tablosundan esinlenerek bestelemiş olduğunu belirtiyor.
Sonuçta, şimdi dinleyeceğiniz 6 eser ortaya çıkmıştır.
Bu eserler geçen yıl bu mevsimde Ankara’da bestecilerin, diğer ortak festival yöneticilerinin, bu eserleri o ülkelerde seslendirecek müzisyenlerin katılımıyla yapılan bir çalıştayda çalışılmıştır.
Sonrasında değişik ülkelerde seslendirildi. Bu çemberin kapandığı nokta Ankara Festivali’dir.
Vakfımız bu besteler için bir klasik nefesli beşli öngörmüştü. Flüt, obua, korno fagot ve klarinet’in sadece standart örnekleri kullanılabilecekti. Örneğin piccolo, korangle, av kornosu ya da kontrfagot veya bas klarinet kullanılmayacaktı. Ama biraz sonra duyacağınız gibi, bazı besteciler bu standart sazları da çok standart dışı kullanabilmişlerdir.
Bu kullanımlar ve bu yeni müzikler konusunda bir değer yargısı ileri sürmekten kaçınırım. Vakfımız da bundan sakınır. Bu yapıtların geleceği, tekrar çalınıp çalınmayacakları, dinleyiciler ve icracıların tercihleriyle belirlenecektir.
Nitekim önceki MusMA bestelerinden bazıları, bunların içinde bizim bir bestecimizin eseri de vardır, kendiliğinden icra edilmeye başlamıştır.
Bitirmek için şunu belirtmek istiyorum: sonucun ne olacağını kestirmesek de And Müzik Vakfı için bu yeni yaratıların desteklenmesi asli bir görev olarak ele alınmaktadır.
Bu nedenle sizlerin burada bulunması bu yeni eserleri dinlemesi ve değerlendirmesi bizim açımızdan çok önem taşımaktadır.”
Konserde eserleri Cem Akçora (korno), Ozan Evruk (fagot), Cem Önertürk (flüt), Mertol Mutlu (obua) ve Serkan Altınok(klarnet) seslendirdi. Şefsiz çalınamayacak zorluktaki parçalarda beşliyi şef Orhun Orhon yönetti.
Prof.Dr. Ömer Bozkurt, konser sonrası “ Sonuncusu hariç bu eserleri geçen ay iki kez Mons ve Brüksel'de 'I Solisti del Vento'dan dinlemiştim. Ankara konserinde bu eserler Can Bekir Bilir'inki dahil çok daha iyi çalındı” dedi.