Kronikleşen bir sayrılığa dönüştü bölüm aralarındaki alkışlar. Bir türlü önlenemiyor. Orkestra yönetimi son konserde iki kez, Türkçe ve İngilizce anons yaptı; telefonların sessize alınması, eserlerin bölüm aralarında alkışlanmaması…vs.
Telefon konusunda önemli bir sorun yaşanmıyor, ancak “alkış fetişistleri” bir türlü durdurulamıyor. Şostakoviç Caz Süitleri(2 No) 8 kısa bölüm. Bu eserde 7 kez devreye girdi (Müfit Semih Baylan dostumuzun tabiriyle) “düşük profilli dinleyici”. Şanslıyız ve şükür ki, ara verilmeden seslendirilen Mavi Rapsodi’de yaşamadık alkış sorunu.
Bir saptamamı da ADSO yönetimine iletmiş olayım: Bir süredir balkondan izliyorum konserleri. Fotoğraf çektiğim için, amacım da rahatsızlığı en az düzeyde tutmak. Burada durum farklı. Işıklar sönüp konser başladığında balkona yerli-yabancı “bedavacılar” doluşuyor. İlginç, yabancılar da çözmüş yönetimin genelde öğrencilere gösterdiği esnek tutumu. Zaman mefhumu da yok onların. İstedikleri zaman giriyor, istedikleri zaman çıkıyorlar. Az önce belirttiğim anonslar yapılırken bu dinleyiciler salonda olmuyorlar, dolayısıyla durumdan haberdar değiller. Alkış tufanı da genel olarak buradan başlıyor, yayılıyor. Hep böyle değil tabi, zaman zaman salonun diğer bölümlerinden de başlayabiliyor bu problem. Üzülerek belirteceğim bir detay da şu; Konservatuvar öğrencilerinin de, dinleyicilere ve meslektaşlarına yapılan bu saygısızlığa sebep ya da ortak olmaları.
Konser başladıktan sonra içeriye giriş-çıkışlar balkonla sınırlı değil. Salonda da sık sık yaşanıyor bu görüntüler. Yol geçen hanına çevirdiler Aspendos Salonu’nu desem saygısızlık ve abartma sayılmaz sanırım.
Akşamın en güzel tarafına geçersek, enfes bir konser dinledik diyebilirim. Şef Oğuzhan Kavruk’un yönettiği Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, Litvanyalı akordiyoncu Martynas Levickis’e eşlik etti ve Amerikalı besteci G.Gershwin’in özgün biçimi piyano ve orkestra için olan “Rhapsody In Blue” adlı eserini seslendirildi. Başkemancı sandalyesinde Semih Kartal oturuyordu.
Levickis, çalgısının önde gelen isimlerinden biri olmayı başarmış akordeon virtüozu. Bu genç sanatçı muazzam bir Mavi Rapsodi dinletti sanatseverlere. Çalgısındaki ustalığını, hem program eserinde, hem de uzun diyebileceğim “bir daha”(bis) potpurisinde sergiledi.
Aradan sonra, programdaki ikinci eser D.Şostakoviç “Caz Süitleri No.2” seslendirildi. Mavi Rapsodi’de yer almayan çalgılar arada hazırlandı program gereği; piyano, çelesta ve arp. Hazırlık sırasında da ilk gözüme çarpan, başarılı piyanistimiz Evrim Turan oldu. Önceden solist olarak dinlediğimiz için olsa gerek, ilk Turan’ı gördüm. Caz süitlerinde orkestra üyesi olarak görev aldı. Orkestra, caz sütlerini de mükemmel seslendirdi. Üstelik, sıklıkla karşılaşmadığımız bir durum, konçerto dışında “bir daha” çalınması. Şef Kavruk, vals bölümünü bir kez daha çaldırarak yoğun alkışlara teşekkür etti.
Hem solist Levickis hem de şef Kavruk, kendilerine sunulan çiçekleri viyola grubunun iki kadın temsilcisi, Aydal Sargutan İşgören ve Sevinç Duran Yalaz’a verdiler.
CEDRONE İLE BADER SENFONİDE KONUK OLDULAR
ADSO’da önceki hafta da muhteşem bir konser vardı, zaman bulup yazamamıştım. Ondan da söz etmezsem olmaz. Bu konserde orkestrayı ülkemizde iyi tanınan şef Alessandro Cedrone yönetti, klarinetist Alexander Bader ise solist sanatçımızdı. Başkemancı koltuğunda yine Semih Kartal vardı.
İlk bölümde solist Alexander Bader, klarinete olan sevgisiyle bilinen romantik Alman besteci C.M.von Weber’in “2 No. Klarinet Konçertosu”nu yorumladı. Hem eser güzel hem solist iyi olunca doyumsuz bir konser gerçekleşiyor. Sonuçta, bir Berlin Filarmoni üyesini dinledik.
O akşam ikinci bölümde F.Mendelssohn “Senfoni No.4”(İtalyan) seslendirildi.
ANTDOB’UN MÜZE KONSERLERİ SÜRÜYOR
Bu arada Antalya Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının sürdürdüğü Müze Konserleri serisi de sanat sezonunun sonuna doğru yaklaşıyor.
Antalya Arkeoloji Müzesi Konferans Salonu’ndaki konserde bu hafta şu sanatçılar görev aldı: İ. Meriç Karataş (soprano), Dağhan Ergün (tenor), Tuğçe Oğuzülgen (mezzo soprano), M. Yusuf Yıldız (bariton) ve piyanist A. Sait Karabulut.
Müze Konserleri’nde öncelerde program basılmazken, son haftalarda “konser programı” dinleyici koltuklarına bırakılarak bilgilenmeleri sağlandı. İyi ve doğru uygulama için teşekkürler.
Müze Konseri’nde; G.Faure, C. Debussy, F.Durante, G.Donizetti, J.Offenbach, G.F.Handel, S.Rachmaninov, V.Bellini, C.Saint-Saens, C.Gounod ve J.Massenet eserleri yer aldı.
SENFONİ YÖNETİMİNE
Yine ADSO’da yönetici dostlara: Son zamanlarda hazırlanan konser kitapçıkları fazla ve gereksiz detaylar içermeye başladı. Bunların bir kısmı da, anladığım kadarıyla Google çevirisi ile basılıyor ki, anlaşılması zor cümleler çıkıyor karşımıza. Konuk sanatçı özgeçmişleri de çok ayrıntı içeriyor. Bir müzisyenin kariyeri boyunca hangi şeflerle, hangi orkestrayla çaldığı uzun uzun anlatılıyor. Önemli görülenler dışında içeriğin sadeleştirilmesi, hem okunmayı kolaylaştıracak hem detaylarda boğulmamızı önleyecek.
ADSO, gelecek konserde şef Benoit Fromanger ve flütist Juliette Hurel’i ağırlayacak. Programda, M.Ravel “Pavane”, C.Nielsen “Flüt Konçertosu”, M.Ravel “Couperin’in Mezarında” ve G.Faure’nin “Pavane”ı var.
HASAN HÜSEYİN DULUN
5 Mayıs 2024, Antalya